Rize de her zaman bir kriz vardı. Ekonomik olmaz suskunluk krizi olurdu. Şimdi ise ikisi de var. Siyaseten ağır toplarının son 25 yıldır Rize den olması suskunluk krizini artırırdı. Geçmiş dönemlerde Mesut Yılmaz döneminde çayla ilgili tek muhalefet olan rahmetli Muhittin Türüt vardı. Her zaman taban fiyat konusunda üreticinin yanında olur ve tek konuşan o olurdu. Şimdi ise değişen bir şey yok yine Ziraat odası konuşuyor. Diğer sivil toplum örgütleri ise suskunluğunu siyasi çekingenliklerini sürdürüyorlar. Siyasetin korkusunda olan sivil toplum örgütlerinin yaklaşan çay kampanyası ile ilgili seslerinin çıkmaması geçmişi hatırlatıyor.

Geçtiğimiz sezon 25 Nisan da açılan yaş çay kampanyasının bu yıl 20 Mayıs ta açılması bekleniyor. Havaların soğuk gitmesi ile birlikte kampanya gecikirken geçtiğimiz yıl 4 sürgün toplanan çay in ise 3 sürgününün bile zor geleceği görünüyor.

Ekonomik kriz ile birlikte çay üreticisi de suskunluğunu sürdürürken, esnaf piyasasında ise işler acısı durum yaşanmakta. Yıllardır bu mesleğin içinde olan kişi olarak Rize de hiç görmediğim kadar iş yerlerinin kapısına kilit vurulduğunu gördüm. Yine yıllardır Rize de kiralık daire aranırken zorlanan insanlar şimdi ise adım başı kiralık daire rahatça bulabiliyor. Hemen, hemen her 3 binadan birinde kiralık daire bulmak mümkün. Peki, ne oldu bu millet. Ekonomik krizin vurduğu köylü artık köyüne taşınmak zorunda kaldı. Şehir hayatını lüks görmeye başladı. Çay dan aldığı 3-5 kuruşu artık kıra olarak ödemek istemiyorlar. Kısaca köylü köyüne dönmeye başladı. Kepenk kapatan esnaf ise sessizce içine kapanarak geride kalan borçlarını ödemek için köyüne çekildi.

DEREPAZARI POLİSİ MAĞDUR EDİLDİ
2008 Yılı içinde Derepazarı ilçesinde görev yapan polis memurlarının anlaşmalı bulundukları bankadan alacakları promosyonları ilçede görev yapan Emniyet Amirinin alması ilçede şok etkisi yaratmıştı.  Duyumlara göre 40 ile 50 milyar arasında olan promosyon parasını alan emniyet amiri hiçbir polis memuruna tek kuruş vermeden paranın üzerine yatmıştı. Olayın meydana çıkması ile birlikte olay emniyet teşkilatınca saklanmaya çalışılmış ancak Rize emniyet müdür yardımcısı ve her yaptığı görevde taktır toplayan Ali Rıza Akkuş olayı emniyet gelen müdürlüğüne bildirmiş ve müfettiş istemişti. İlçeden başka bir yere tayın edilen emniyet amiri ile ilgili ise soruşturma başlatılmıştı. İlçede görev yapan polislerin hakkını savunan Rize emniyet müdür yardımcısı olayı bizzat kendisi takıp etmişti. Dileğim hakları yenilen polislerin hakları geri iade edilir.

TIP FAKÜLTESİNİN DEĞERİ BİLİNMELİ
2009 -2010 Yılında resmi eğitimine başlayacak olan Rize Tip fakültesinin 40 öğrencisi bu sezonu Trabzon tip fakültesinde geçirdi. Rize Tip Fakültesi dekanı Prof. Dr. Arif Yılmaz Rize de fakültenin alt yapısının kurulması için büyük bir gayret gösteriyor. Sivil toplum örgütlerinin birçoğunun ilgisiz kaldığı alt yapı çalışmalarında MÜSİAD in genç başkanı Cem Temizel tüm gayretini gösterirken diğer sivil toplum örgütlerinin sessiz kalması ise Arif Yılmaz in şevkini kırıyor.95 dolayında öğretim görevlisinin geleceği TİP Fakültesi için dolgu alanından yer isteyen Arif Hoca Rize ye gelecek olan eğitimcilerin sosyal alanda rahat olabilmeleri için lojman ve sosyal tesislerinin olması gerektiğini söylüyor. Ancak her nedense Rize bürokrasisi ve birçok sivil toplum örgütü ile Rize belediyesi kulaklarını tıkamış durumda. Ayda 150–200 hastanın ambulanslarla taşındığı Trabzon KTÜ den kurtuluşun tek yolu ise Tip fakültesinin alt yapısının oluşmasından geçmekte. Kulaklarını tıkayan kişilerin artık kulaklarını iyi açması gerek. Arif Hoca kendisi için bir şey istemiyor. Hizmet ettiği memleketi için isteklerine duyarsız kalmak Rizeliliğe yakışmaz.