Yıllarca TV programlarında ve gazete köşelerinde izleyip okuduğumuz şimdilerde, Türk Milliyetçiliğinin en önemli sesi olma iddiasında olan Yeniçağ Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaya devam eden Sabahattin Önkibar’ın “Merkez sağı sabote eden adam!”yazısını okumuşsunuzdur?

Yazının içeriği ile ilgili fazla bir alıntı yapma niyetin de değilim. Aynı zaman da şunu da ifade edeyim,bu bir Mesut Yılmaz’ı savunma yazısı değildir de…

Bazı insanlar nefretlerini yılar boyu ustalıkla gizleyebilirler.

Sayın Önkibar yıllarca Türkiye Gazetesi ve TGRT’de programlar yaptı, son yıllarda ise o günlere ait anekdotlar anlatarak bir nevi günah çıkarma çabası için de oluyor…

Zaman zaman Tayyip Erdoğan’la ve Ak Partinin bugün ki kadrolarıyla ilgili o günlerde yaşadığı ilişkilerini deşifre ederek, kendince bir hesaplaşmanın içerisine girmekten büyük zevk almaktadır! Ama bugüne kadar bu kadrolarla ilgili olan iddialarından da bir sonuç alabilmiş değildir…

Ben şahsen Sabahattin Önkibar’ın neye hizmet ettiğini ve nasıl oluyor da Yeniçağ Gazetesin de kendisine yer bulabildiğini anlamış değilim!

 Tutarsızlıklarıyla okuyucuyu bu denli hayretler içerisin de bırakabilen başka bir köşe yazarı bulmak bizim basınımızda bile çok zordur!

Önce CHP’ye ve dolayısıyla Deniz Baykal’a alternatif olabilecek isimlere olmadık karalamalarla saldırdı…

Sonra MHP ve onun Genel Başkanına karşı ipe sapa gelmez iddialarda bulunarak bu partinin başarısız olması için elinden geldiğince kara çaldı,üstelik bunu yaparken Ülkücü geçmişinden bahsetmekten de geri durmadı!...

Şimdilerde ki misyonu daha bir önemli!

Merkez sağı birleştirmek derdin de olan Sayın Önkibar, DP Genel Başkanlığı için öne sürdüğü ve kendince kesin olan değerlendirmelerde bulunduğu isimler konusun da sürekli çuvallayan bir köşe yazarlığı sergilemekte! Tabii mesele Merkez Sağ olunca ister istemez Mesut Yılmaz ve onun çevresiyle ilgili de değerlendirmeleri kaçınılmaz olmaktadır….

 

Daha dün gibi,yakın bir tarihte “Mesut Yılmaz’ın bugün ki Türkiye tablosunda emin olun en donanımlı ve yetişmiş isimdir” diye yaptığı değerlendirmeler tazeliğini korurken, şimdi kalkıp “Mesut Yılmaz’ın bir dünya görüşü yoktur ve hiçbir zamanda olmamıştır” diyebilme cüretini ve aymazlığını gösterebilmiştir….

Mesut Yılmaz düşmanlığını bu kadar nasıl ileriye götürebildi Sabahattin Önkibar?

Bu durum sadece Merkez Sağın birleşmesi misyonunu üstlenmesiyle izah edilecek gibi değildir kanısındayım… Kendi kişisel düşüncem, Çankaya’nın eski misafirinin ve DP Genel Başkanının dolduruşuna gelerek ya da yönlendirmeleri sonucu Sayın Yılmaz’a karşı böyle bir karalama kampanyası başladığıdır…

Sabahattin Önkibar’ın Mesut Yılmaz’a karşı soyunduğu Brütüs’luğun cevabını bence Yılmaz’ın kendisi vermelidir…

Eğer Mesut Yılmaz siyasette güçlü olduğu zaman hemşeri kıyağı yapmamış olsaydı, Sabahattin Önkibar gibi onlarca çapsız hemşerimiz bugün geldikleri noktada olabilirler miydi sorarım size sevgili okuyucularım?

“…Yılmaz bütün siyasal yaşamı boyunca halka değil, masa başı oyunları ile sonuç almanın peşinde..” diyerek en azından Rizelinin son seçimlerde ,Sayın Mesut Yılmaz’a sahip çıkmalarını ona karşı sevgilerini her şeye rağmen muhafaza ettiklerini hiçe sayabilmektedir…

Gerçi Sayın Önkibar da çok iyi bilmektedir ki; %21.74 la aldığı ANAP’ı ilk seçimlerde %24’e taşıyan Sayın Yılmaz’dır… Daha sonra ki seçimlerin nasıl bir seyir izlediğini ve kimlerin nasıl bir politikanın için de olduğunu burada anlatacak değilim… Mesut Yılmaz’la ilgili 1994 yılında Kaçkar Gazetesin de yazdığım “Mesut’a sahip çıkmak” yazım bugün bile bence güncelliğini koruyor ve aynı noktadayım buna karşın Önkibar gibilerinin konjektüre göre yazı yazmalarını onların sığlığına bağlıyorum…

Sabahattin Önkibar’in dedikodu tarzında yazdığı Merkez Sağı birleştirme yazıları da emin olun Milletimiz tarafından ciddiye de alınmamaktadır!

Bugün Mesut Yılmaz siyasette önemli bir aktör de değildir zaman ne gösterir bilinmez ama insanların dostum dedikleri kişiler hakkında yaralayıcı yazıp konuşmaları ne kadar ahlakıdır?

Bu konuda son sözüm şu olsun Sabahattin Önkibar ve onun gibi dostlarını arkadan vuranlar için…

“Gerçek dostlar yıldızlara benzerler, karanlık çökünce ilk onlar gözükürler”

Görüşmek üzere, Allaha emanet olunuz…