Uzun zamandır yazmak istediğim ama çeşitli nedenlerden dolayı bugüne nasıp olan bir büyük meselemizden bahsedeceğim dilim döndüğünce…

Toplumun kalkınması ve gelişmesi için çeşitli mekanizmalar vardır. Onları kısaca özetlemeye çalışacak olursak; iyi işleyen bir devlet mekanizması,bu durumu besleyen ekonomik durum ve en nihayetin de bugün ki konumuz olan, eğitim ve öğretim hayatımız….

Eğitim ve öğretim için,öncelikle olması gereken sağlıklı bir alt yapıya olan ihtiyaçtır. Her şeye rağmen bugün ülkemiz de eğitim konusunda ki alt yapımız küçümsenmeyecek kadar iyi durumdadır. Sadece Devletimiz değil,bu konuda özel müteşebbisler eliyle de eğitim-öğretim için gerekli alt yapı meselemiz bugün dünden daha iyi durumdadır…

Türk insanı çocuğuna iyi bir eğitim vermek için üzerine düşen tüm fedakarlıkları göğüslemeye gayret etmektedir. Bunun en basit misali,Devlet okullarının yetersizliğini gören aileler,bin bir güçlükle çocuklarını özel okullara göndermeye gayret ediyorlar…

Şimdi asıl sorun ya da beni üzen ,düşündüren mesele,Devlet okullarının bu denli kalitesiz eğitim vermeleridir! Bu başarısızlığın  başlıca nedeni ,Milli Eğitim Bakanlığının beceriksizliği ya da yetersizliğidir…Eski parayla, 100 trilyon  masraf ederek okullara bedava kitap dağıtarak bu sorunun üstesinden gelmeyi düşünen Milli Eğitim Bakanlığı ya da Hükümet bilmelidir ki, Devletin dağıttığı bedava kitap okullar da bir iki yardımcı kitapla takviye edilerek eğitim ancak yapılmaktadır! Sanki bu ülkenin öğretmenleri devletin dağıttığı kitapları beğenmemekte ve her ders için yeni kitaplar aldırmakta velilere!Bu paspayelik öğrencilerin okullardan koparak büyük bir maliyet karşılığı dersanelerın kucağına itilmeleriyle sonuçlanmaktadır! Onun için Hükümet bir an önce bu uygulamadan vaz geçmeli ve buraya aktardığı kaynakla Milli Eğitim Bakanlığı bünyesin de, başka alt yapılara hizmet götürmeli diye düşünmekteyim…

İlköğretimden başlayarak,Milli Eğitim müfret adına göre eğitim ve öğretim veren okullarımızdan yetişen çocuklarımızın iler ki yaşlar da ,topluma yansıyan başarısızlıklarını görmemezlikten gelemeyiz…

Yıllardır dile getirilen eğitimde ki fırsat eşitliğini bir türlü gerçekleştiremeyen ülkemiz,büyük şehirlerde bile çocukların kabiliyetlerine göre yetiştirme zeminini oluşturamamıştır.

Bugünün çocukları yarının büyükleridir… Bu düşünceyle çocuklarımıza ciddi ve kaliteli eğitim veremememizin sıkıntılarını bugün daha fazla yaşamaktayız toplum olarak.

Burada en büyük görev öğretmenlerimize düşmektedir. Bu söylediklerimizi ,eğitim dünyasının neferleri olan öğretmenlerimiz mutlaka biliyorlardır! Ama kaç öğretmenimiz bu düşündüğümüz gerçeklere kıymet vererek idealist öğrenci yetiştirmek için çabalar,tartışmamız ve irdelememiz gerek acı gerçekte budur!

Dilinden,tarihinden,sosyal meselelerinden bir haber yetişen çocuklarımızdan,yetişkinliklerin de,şuurlu birey olmasını beklemek hayalperestlik değil midir?

Mahalle aralarında ki internet kafeler de zaman öldüren,araştırma,sorgulama ,anlama ve anlatma melekeleri gelişmeyen çocuklarımızın en büyük vebali öğretmenlerimizin üzerindedir…

Eğitim ve öğretim yılının başlaması dolayısıyla,kısa da olsa bahsettiğimiz bu meseleler daha geniş izaha muhtaçtır bunu da söylemek istiyorum…Bizim,ilim adamlarımız,edebiyatçılarımız,siyasetçilerimiz,mühendislerimiz Türk Milletinin vergileriyle hayat bulan bu okullarda yetişecektir. Adının önün de Milli kelimesi olan bir kurumun daha hassas ve daha idealist olması beklenir. Bugünün çocuklarının yarının büyükleri olacağı gerçeğini asla unutmadan çocuklarımıza “milli kültürümüz” çerçevesin de eğitim ve öğretim vermemiz yarınımızı kurtarmamız için asgari şarttır! Bu vesile ile yeni eğitim ve öğretim yılı,öğretmen ve öğrencilerimize hayırlı olsun…

Görüşmek üzere,Allaha emanet olun…..