Düne kadar hemen hemen her konuda  “kavgalı olan” Ak parti ve MHP, bugün ne oldu da birlikte hareket ederek kendileri dışında ki herkesle kavga eder oldular!

Gözlerimiz görmese, kulaklarımız işitmese, bütün bu olup bitenlerin koca bir yalandan ibaret olduğunu düşüneceğiz bazı insanlar gibi!

Futbol maçlarının sonunda oluşan; kargaşa, sıradanlık ve hakaret üslubu ne yazık ki bütün meselelerimizde olduğu gibi siyasette de karşımıza çıkarak geleceğe dair tüm umutlarımızı berhava etmeye devam etmektedir!

Ahlaki değerlerinin bu kadar alaşağı edildiği, çirkefleştiği ve sıradanlaştığı bir dönem daha hatırlamıyorum desem abartmış olur muyum bilmiyorum!

Şimdiden şunu ifade edeyim ki, kelime kelime yazmaya çalıştığım bugün ki Devlet Bahçeli’nin siyasetinin sıradanlığı meselesinde eğer bende ipin ucunu kaçırır ve eleştirdiğim noktanın içine düşersem beni  “Ülküdaşlarım” af etsin!

Bir tarafta iktidar ve MHP, diğer tarafta ise ağırlığını iktidara muhalefetin oluşturduğu siyasi partiler ve onlara gönül verenler birbirleriyle kıyasıya bir kavganın içine girdiler… Her şeyin mubah olduğu bu kirli kavganın her iki tarafı tabiri caizse birbirlerine karşı “eteklerinde ki taşları” bu kavga vesilesi ile dökme yarışındadırlar!

Evet; ne oldu da ahlaki değerlerin en başında gelmesi gereken “hürmet ve edep” ,kendilerini “İslamcı ve Milliyetçi” diye tarif eden insanların üslubundan birden kuş misali uçup gitti!

Daha önce yazdım, her yerde söyledim/söylüyorum da; fikir dünyalarında ihtiras ve intikam tohumları ekenler günü geldiğin de elbette bugün hep birlikte gördüğümüz şekil de “nefret biçeceklerdir!” Dini ve milli değerleri, başkaları için ”kin müessesi” haline getirenler yarın ki günde bunun hesabını nasıl verecekler!

Kaleme aldığım bu yazım özellikle Devlet Bahçeli eleştirisinden çok ötededir!

Tüm biatçı yazarlar söz birliği etmişçesine, dün MHP ve onun liderine karşı giriştikleri linç kampanyasını bugün muhalefetin ve onun liderlerine karşı yürütmeye çalışmaktadırlar… Fakat bütün bunları yaparken dün idealize ettikleri tüm değerlerini yok sayarak ”dün dündür bugün bugündür” meşhur sözüne uygun hareket etmektedirler ve sözün hakiki sahibine bile taş çıkartmaktadırlar!

İktidar ve MHP’nin yayın organlarında, muhalefete ve dolayısıyla Kemal Kılıçtaroğlu ve Meral Akşener’e karşı takınılan tavır ibretliktir! Özellikle dün kol kola mücadele verdikleri insanlara karşı, Devlet Bahçeli’nin kalemşorlarının tutumu anlaşılır değildir!

Şimdi geldiğimiz noktada özellikle Devlet Bahçeli’nin bugün ki tutarsızlıklarına karşı hala ondan medet uman ve kendileri gibi düşünmeyenlere karşı ettikleri hakaretlerden dolayı, Ülküdaşlarıma sadece bir soru sormak istiyorum!

Daha önce MHP’ye ait basın-yayın organlarında yer vermediğiniz sürekli aşağıladığınız/ eleştirdiğiniz,yüzünü dahi görmek istemediğiniz ama bugünlerde bol bol haberlerini yaptığınız iktidar partisine ve onun liderine; iddia ettiğiniz gibi “devletin bekası için” destek veriyorsanız; sizin gibi düşünmeyenlerin bu ülkenin beka sorunu olduğuna inanmadıklarını mı düşünerek her türlü hakareti mubah görüyorsunuz? Bu saatten sonra hiçbir yazar/çizer ve parti üyesinin siyasi argümanlarla “Ülkücü terbiyeyi” zedelemeye hakkı yoktur!

Devlet Bahçeli eliyle geldiğimiz/getirildiğimiz nokta bir sonuçtur ve bu sonucu doğuran nedenleri bilmezsek doğru tespitler yapamayız!

Türk Milletinin düşünce dünyasını zenginleştirmek  ve ruh dünyasını  yoğurmak  için çaba harcamayan devlet aklı (yani bugün ki iktidar); ne oldu da birden bire bütün bu olumsuzlukları ters yüz ederek sizin aklınızı çeldi de biz doğruları göremedik!

Ben sorunun cevabını biliyorum elbette!

Devlet Bahçeli, milletin evlatlarını “slogandan” öteye geçmeyen ifadelerle oyaladı yıllarca! Şimdi de dünü unutarak ;“AKP ile sonuna kadar yan yana…” mesajı vererek içi boş sloganlarına yeni bir halka ekledi!

Devlet Bahçeli’nin politik duruşu için 2009 yılında yazmış olduğum “gitmediğin yer senin değildir” yazımda ifade ettiğim gerçeklerde olduğu gibi bugün de şunu rahatlıkla söyleyebilirim artık;

Bahçeli’nin “hayat haline gelmeyen sloganları” koltuğunda biraz daha kalmasını sağlamaktan ve dün onu acımasızca eleştiren Ak Partililerin methiyelerine mazhar olmaktan öteye geçmeyen boş sözler olmaya mahkûmdur!

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…