Ergenekon davası başladı gözümüz aydın! Gerçi daha ilk günden asrın davasını sabote etmeye kalktılar Adalet Bakanlığı ve ona bağlı olan birimler ama olsun önümüzde ki günlerde iddianame okunacak ve yargılama sağ salim başlayacak! Meğer yargılama ile ilgili sorumluluk Adalet Bakanlığına ait değilmiş (Adalet Bakanı öyle söylüyor),onun için yer dar olduğu için oyun maalesef biraz geç başlayacak, pardon yargılama demek istemiştim!

Ben bu davanın açıldığı gün ve daha sonra ki süreçte, Ergenekon yapılanması ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmıştım.Geçen zaman zarfın da benim o gün söylediklerimin aksine bir durum söz konusu olmadı!Hatta diyebilirim ki,ilk günler de bu iddianameyi hararetle savunanlar bile bakıyorum çeşitli bahanelere sığınarak bu davadan bir şey çıkmayacak noktasına geldiler!...

Pekâlâ, bu davaya ilk günler de sahip çıkanlar neden bugün farklı bir düşüncede olabıldıler! İşte bu nokta çok önemli sevgili okuyucularım! Zira bu meselenin arka planında yatan gerçekleri kurcalamazsak bir netice elde edemeyeceğimizi düşünmekteyim… Çeşitli vesilelerle dostlarımızla, yakın çevremizle ve elbette basın-yayın organları vasıtasıyla bu konularla ilgili görüş ve düşüncelerini ifade eden bu ülkenin düşünen beyinlerini dinleme imkânımız oldu, sizlerin olduğu gibi.

Ben şöyle bir yargıya vardım kendimce… Bu ülkede her birimiz bir diğerimiz için Ergenekoncuyuz bir şekilde! Nasıl oluyor bu iş diye soruyorsunuz biliyorum, dilimin döndüğünce kalemimin cümlelerime hükmederek meramımı en basit şekilde sizlere ifade etmeye gayret edeceğim! Öncelikle Ergenekon iddianamesinden bir kesit sunmak istiyorum, ne diyor iddianamede bir bakalım!

''Örgütün yakın amacının, ülkede yönetim zafiyeti oluşturacak derecede eylemler yapıp, kamu düzenini bozacak kargaşa ortamı meydana getirmek, nihai amacının da oluşacak kargaşa ortamı ile yönetime karşı yapılacak hukuk dışı bir müdahalenin kamuoyunda kabulü ve haklılığını temin edip, hukuk dışı bir müdahale ile yönetimi ele geçirmek olduğu tespit edilmiştir'' 

Ne iddia etmiştik biz? Her birimiz bir diğerimizi Ergenekoncu görüyor diye! Belki bunu birebir yüzümüze söylemiyor olabiliriz ama ben biliyorum ve inanıyorum ki, bu konu ile ilgili yapmış olduğumuz her sohbetin devamında, kafalarımızda muhatabımıza karşı bir önyargılar oluşmaktadır… Bu önyargı ben iddia ediyorum, bilinçaltımızda yukarda ki iddianamenin tam karşılığı olan kuşkularımızdır! Eğer bizim sohbetlerimizi birisi işgüzarlık ederde kayıt altına alırsa siz o zaman görün Ergenekoncu olup olmadığınızı! İsterseniz müşahhaslaştıralım bu iddiamızı ne dersiniz?

Mesela, bu ülkede AKP ye oy verenlere göre, CHP liler, MHP liler falanlar filanlar Ergenekoncudur! İktidar yanlısı gazetelere göre, muhalif gazeteler de Ergenekoncudur! Kendisini Kemalist olarak görenlerle, İslamcı görenlerde aynı minval üzerinde görürler birbirlerini. Sivil toplum örgütlerine göre de durum aynıdır! …Terside doğrudur bu iddiaların elbette, bu örnekleri çoğaltabiliriz de aynı zamanda… Bu kafa karışıklığında her birimiz diğerimize sen bölücüsün, sen devleti yıkmak istiyorsun, düzeni değiştirmek istiyorsun bu düşüncelerinle pekâlâ diyebiliriz ve diyoruz da! Çünki; biz ne eleştiriye,ne açık sözlülüğe,ne de bu ülkeyi her birimizin bir diğerimizden daha fazla sevdiğine inanmayan,nalıncı keseri gibi hep kendimize yontan sığ düşüncenin sahipleri olduk…

Bir üçüncü şık var bu meselede ama onun mevzuu uzun, bir köşe yazısının sonuna ek olacak sıradanlıkta değil… Benim inandığım “Büyük Türk Destanından bir parça olan asıl ERGENEKON” ismi bu kadar sıradanlığı hak etmiyor sevgili dostlarım…

Görüşmek üzere, Allaha emanet olun…