Yazıya nasıl başlasam diye çok düşündüm!

Elli yıllık profesyonel lig tarihin de, yeni bir şampiyonumuz daha oldu. Bursaspor’u bu başarısından dolayı tebrik ediyorum….

Bursalılarla beraber, Galatasaraylıları, Beşiktaşlıları, Trabzonsporluları, Konyalıları, Kayserilileri,

Erzurumluları, Mardinlileri, Vanlıları, Samsunluları kısaca Fenerbahçe’nin dışındaki tüm takım taraftarlarını, yazılı ve görsel medyada ki Fenerbahçe düşmanlarını da tebrik ediyorum!

Bu yazı bir maç yorumu değildir! Ülkemizde ki zihniyetin-ahlakın geldiği noktanın toplumda ki karşılığını irdeleyen mütevazı bir yazıdır! Anlı şanlı spor yorumcularımız Fenerbahçe neden şampiyon olamadı diye bir sonraki sezonun başlamasına kadar zaten yazacak ve toplumu bu konu da aydınlatacaklardır!

Daha düne kadar Fenerbahçe’nin her önüne gelen takımı yenmesini çeşitli şaibelere bağlayan bu zihniyet dün geceki maçlardan sonra yüz de yüz kulvar değiştirerek, bizim ligimiz şaibesizdir, tertemiz bir ligimiz ve hakemlerimiz var diyerek günah çıkarmaya başladılar bile!

Bu ülke ve onun siyasetine, sanatına, sporuna, medyasına hakım olan zihniyet her defasın da çuvallamak zorunda mıdır anlamak mümkün değildir… Çuvallamak tabirini bilinçli kullandım. Eğer daha ağırını yazacak olursam benim de onlardan aşağıya kalır bir yanımın olmayacağının bilinci içerisindeyim! Yoksa ben de son maçlara bakarak, Beşiktaşlı İbrahim Toraman’ın Bursaspor maçında bir asist bir de gol atmasını ağzıma dolayabilirdim!  T.C Hükümetinin bir bakanının şampiyonun belli olacağı gün bu lig şaibelidir demesini, Fenerbahçe aleyhine komplo kurdular hatta bunların çok sevdiği Ergenekon örgütüne bu işi havale ederek Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu elbirliğiyle engellediler diyebilirdim!

Beni tanıyan dostlarım-arkadaşlarım iyi bir Fenerbahçe taraftarı olduğumu bilirler. Taraftarlığımın objektif kriterlere uygun hak eden takımın kazanması üzerine oluşturduğumu ve olabildiğince fanatik değerlendirmelerden uzak durduğumu da… Ben Fenerbahçe’nin bir spor kulübü olduğunu ve başarının sadece futbol takımıyla sınırlandırılmayacağına inanan bir taraftarım. Bugün Fenerbahçe spor kulübü ülkemizde faaliyet gösteren hemen hemen tüm spor branşlarında bu ülkenin sporuna katkı sunmaktadır. Futbolun dışın da, basketbol, voleybol, güreş, boks, atletizm ve daha bir çok spor dallarında Fenerbahçe bu sene rakiplerini alt ederek ya şampiyondur ya da futbolda olduğu gibi hep finallerin takımıdır…

Bütün spor camiası bu gerçeği bilmesine rağmen neden Fenerbahçe üzerine sürekli olumsuz kamuoyu oluşturarak ülkemizde Fenerbahçe düşmanlığını körüklerler!

Fenerbahçeli olmayanlara, Fenerbahçeliliğin ne demek olduğunu izah edemezsiniz ya da onlar anlayamazlar! Tıpkı, suda yüzen balığın durumu gibi. Balık suda yüzerken ne yaptığını izah edemez tıpkı bugün taraftarlığını Fenerbahçe düşmanlığı üzerine bina etmiş diğer takım taraftarlarının bu durumu izah edemediği gibi!…

Bir şey önce kendi var eder sonra kendi varlığını kabul ettirir bu hakikati Fenerliler gayet iyi bilmesine rağmen diğerleri bunun şuuruna maalesef varamazlar!

Fenerbahçeliler bu duyguyu önce beyninde, yüreğinde manalandırır sonra taraftar olur siz bakmayın Anadolu ihtilali oldu, Bursa şampiyonluğa ulaştı diyenlere… Fenerbahçe Anadolu ihtilalini yüz sene önce gerçekleştirmiştir ama bunu idrak etmek için Fenerbahçeli olmak da gerekir… Ötekilere anlatamazsın Fenerbahçe’nin Anadolu ruhunu temsil ettiğini.  Bir şeyin cazibesi olması için ona ihtiyaç vardır. İnsan, ancak düşünürse bunu bulabilir ama gel gör ki bu ülkede Fenerbahçe ve diğerleri kavramı olmasından dolayı bu cazibe merkezinin varlığı sürekli göz ardı edilmiştir! Benim gönlüm Fenerbahçeli olmayanların bu cazibe merkezini anlamaya çalışmalarını ister ama cazibeyi anlamak için onun içinde olmak mecburiyeti var! Bu anlam da Fenerbahçeli olmayanlara hep üzülmüşümdür de…

Bu cazibe merkezini anlamayanlara ve Fenerbahçe muhaliflerine verilecek en güzel cevaplardan bir tanesiyle yazımı bitirirken tüm Fenerbahçeli taraftarlara, Fenerbahçelilik sadece şampiyonluk demek değildir hatırlatmasını yapmak istiyorum…

Merhum İslam Çupi’ de söz;

“Türkiye’de Fenerbahçe Cumhuriyeti sağlıklı başarılı ve ilkse bu ülkede her şey mutlu ve huzurludur. Esnafın yüzü güler, perakendeci ve toptancıların tezgâhında mal kalmaz. Tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar meyhaneler fuldur. Statlar Türkiye’nin her vilayetinde lebaleptir. Fenerbahçe gittiği her kentte kendi ile birlikte büyük bereket götürür….

Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşanan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz…”

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…