Değerli arkadaşlar, dostlar,Hepinizi selamların en güzeli olan Allah’ın selamı ile selamlıyorum.

ESSELAMÜ ALEYKÜM VE RAHMETÜLLAHİ VE BERAKATÜHÜ 

Sizleri aşağıdaki birkaç alıntı sözlerle başbaşa bırakıyorum.

Bunları okurken ve okuduktan sonra herkes kendi değerlendirmesini yapsın ve ona göre nerede duracağına nasıl hareket edeceğine kendi karar versin.

Biz Ortadoğu’da yıkılmaz denilen devleti (Osmanlı’yı) yıktık. Yerine iki devlet İsrail ve Türkiye’yi kurduk.
Türkiye’ye öyle güzel bir sistem bıraktık ki, Türkler bize Filistin’i vermeyen Abdülhamid’e en az 200 sene daha söver.
           İsrail 1.Cumhurbaşkan chaım Weizmann 

“Halifeliği yok etmeseydik, Ortadoğu’yu yönetemezdik.”
                                       İngiliz kraliçesinin itirafı

“CHP bir parti değil, Haçlı dünyasıyla anlaşmış olarak Türk’ün ruh kökünü kurutmaya memur bir ocaktır.”
                                           Necip Fazıl Kısakürek

“CHP bir parti değildir. Türke dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur bir katliam müessesedir.”
                                           Necip Fazıl Kısakürek

Kadının açılmasına moda, soyunmasına sanat.

Nikahsız birlikteliğine özgürlük, İslamsız bir hayat yaşamasına çağdaşlık.

16 yaşında soyunursa çağdaş örtünürse gerici.

16 yaşında aşk yaşarsa Avrupalı evlenirse aptaldır.

16 yaşında diskoda ise genç camideyse yobaz.

16 yaşında şarkıcıysa sanatçı hafız olmuşsa şeriatçıdır.

Allah’ın emrine uyup örtünmesine ise yobazlık dediler.

Böyle bir düzen kurmaya çalıştılar ve maalesef bunları ülkemizde milletimiz üzerine uyguladılar ve kısmende başarılı da oldular.

Sözde %99u müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Sizin anlayacağınız bir yerde ağlanacak halimize gülüyoruz.

Bu planları yapanlar bir asır boyunca ülkemizi Türklerin yani bizlerin değil, dışardan ülkemize oyunla ve planlı bir şekilde getirilen sebatayıst yahudi göçmenlerin ve onların içimizdeki işbirlikçileriyle ortaklaşa yönettiğini çok iyi biliyoruz.

Planlı ve programlı bir şekilde devletimizin en önemli yerlerine bunların yerleştirildiğinden de haberimiz olmuştur.

Eğitim sistemimiz de yahudilerin eline bırakılarak bizlerin üretim toplumundan uzaklaştırılıp, tüketim toplumuna yönlendirdiklerine de şahit olmuşuz.

Türkiye’nin en önemli sanayi kuruluşlarının büyük şirketlerin TÜSİAD’a bağlı olduğunu, tamamıyla yahudilere ve hıristiyanlara bağlı olduğundan ve yeri geldimi onlara hizmet etmekten geri kalmadıklarından da haberdarız.

Yeri geldimi hükümet kurma ve yıkma konusunda bu TÜSİAD’ın çok maharetli olduğunu da biliyoruz.

Şimdilerde TÜSİAD nerdedir sesini duyan var mı? Herkes haddini ve konumunu bilecek, bilmezsen bildirirler!

Ordumuzun ve tüm kamu kuruluşlarının siyonist yahudilerinin ve İngiliz istilası altında olduğunun da bilincindeydik.

Harf inkılabının bile çağdaşlaşma adı altında tarihimizle bağımızı koparmak için yapıldığını da bilenlerdeniz.

Medya sistemimizin tamamiyle siyonist yahudilerin güdümünde olduğunu onlara hizmet ettiklerinden de haberdarız.

Bütün derneklerin, vakıfların, yahudilerin ve İngilizlerin istilası altında tutulmaya çalışıldığını,
İnançlı insanların en güzel dinle kandırıldığını bilen yahudiler, dini cemaat kisvesi altında yapılarla İslamiyeti içerden tahrip etmeye uğraştıklarından da haberdarız.

Buna benzer bir sürü kurum ve kuruluşların yönetimlerinde de kendi yetiştirdikleri kişileri elemanları yerleştirerek ideallerini gerçekleştirdiklerini de biliyoruz.

Ama ne olursa olsun yanlış hiçbir işten doğrular çıkmaz. Sağlam olmayan her temel çökmeye mahkumdur. Zulümle abad olunmaz.

Onun için ülkemiz adeta küllerinden doğarak bu gidişata dur demeyi becerebilmiştir.

Yıllar sonra uyutulan dev uyandı ve dünyaya ayar vermeye başladı.

 Çok inanarak şunu söylemek istiyorum. Şimdiden sonra hiçbir şey ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Bu uyuma döneminde Türkiye hiçbir zaman bağımsız bir devlet olamamıştır.

Şimdi de ilk defa bağımsız olarak kendi ayaklarımız üzerine durmaya çalışırken,

Şimdi de bu düzenlerini bozmaya çalışan ve bozan Erdoğan’a diktatör diyorlar. Onu iktidardan düşürmek için ellerinden geleni hiç utanmadan sıkılmadan yapıyorlar.

Ellerinden geleni ardlarına koymasınlar. Bu millet liderinin arkasında durmasını biliyor. Bu ortama gelmek için milletimiz ne bedeller ödemiştir. Bu millet bu fırsata çok zor şartlar altında ulaşmış, liderine gereken desteği vermekten kaçınmayacaktır. Ülkemizin bu seviyelere gelmesinde RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın katkısı çok büyüktür. Onların kurduğu bu köle düzenini bozanın adıdır RECEP TAYYİP ERDOĞAN.

Buradan ülkem adına, milletimize ve DEVLET BAHÇELİ beye ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü MHP’nin de bunda katkısı çok büyüktür. Bu vesileyle katkısı olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.

Sözlerimi Amerikalı bir Profesörün yapmış olduğu tesbitle bitirmek istiyorum.

“Türk derin devleti artık ölü numarası yapmaktan vazgeçti. Hazırladığı planları hayata geçiriyor ve hiçbir güç buna engel olamıyor.
Türk derin devletinin dünya üzerindeki bütün hücreleri uyanmış durumda.”

Bizim gücümüzü bizden daha iyi biliyorlar.

Selam ve dua ile Allah’a emanet olun inşallah.