ESSELAMÜ ALEYKÜM VE RAHMETULLAHİ VE BEREKATÜH.

Bugün de sözlerime tam da gündem konusu olan Erbakan hocamızın aşağıdaki sözüyle başlamak istiyorum.

Siz sanıyor musunuz ki Türkiye’ye tankla tüfekle uçakla saldıracaklar? Buna hiçbir ülke
cesaret edemez. Onlar bu ülkeyi terörle bertaraf etmeye çalışıyorlar ancak bunu da başaramayacaklarını anladıklarında bir sonraki adımları ekonomik saldırılar olacaktır.

Bu vesileyle hocamıza tekraren Allah’tan rahmet diliyorum.

Hocam yıllar önce bilgi, düşünce, öngörüsüyle bu tehlikeyi görmüş ve bu konuda bizlere uyarısını her zaman yapmıştır.

Bir insanı ve düşmanlarınızı iyi tanıdıktan sonra, ne yapacağını görmek çok zor olmasa gerek. Hocamız düşmanlarımızı, onların amaçlarını ve ne yapmak istediklerini çok iyi bildikleri için bu yerinde tespitleri yapmıştır.

Ülkemize yapılan bu ekonomik saldırıların sebeplerini bizler çok iyi biliyoruz. Kendi kendini yönetebilen bağımsız politikalar geliştiren ülkemizi eskisi gibi hizaya çekmek, eskiden olduğu gibi bizi güçsüzleştirerek her isteklerinin yapılmasını arzuluyorlar.

Ülkemizde yapılan bütün olayların temelinde ülkemizi güçsüz duruma düşürmek ve bu fırsattan faydalanarak ülkemizin önünün kesilmesi hedeflenmektedir.

Türkiye gibi misyon sahibi ve güçlü bir ülkede hiçbir hadise rastgele yaşanmaz, hiçbir karar tesadüf alınmaz ve hiçbir eylem de bilinçsiz yapılmaz. Ülkemizi şu anda yönetenler, Türk devlet aklı ülkemizin yararına olan her şeyin yapılmakta olduğunu ve bunların sonuçlarının ne olacağını çok iyi bilmektedir.

Ülkemizin kendi kendini yönetir duruma gelmesini irade beyan etmesini istemeyenler var güçleriyle saldırıyorlar ve ellerindeki bütün kozları kullanmaktan da çekinmiyorlardır.

Ne yaparlarsa yapsınlar başarılı olamayacak, ülkemizi bu haklı davasından geri alamayacaklardır.

Küresel güçlerin, devletimizin üzerine bu kadar saldırmalarına rağmen bir yıkım gerçekleştirememelerinin sebebi, dünya piyasalarına göre bütçe açığımızın düşük ve borçluluk oranlarımızın çevirilebilir olmasından kaynaklanmaktadır. Bu da şunu göstermektedir ki üretim artışı ülkemizde hızlı bir şekilde devam etmektedir.

Bana göre ülkemiz zenginleşmeye gidecek bütün altyapı taşlarını döşeme işini çok güzel bir şekilde yapmıştır ve yapmaya da devam etmektedir.

Devletimiz her zaman atılım yapmak için ortam ve zemin hazırlığı yapmaktadır. Bunu da ülkemizde engelleyen yüksek faizdir. Bana göre döviz kurlarındaki dalgalanmalar geçicidir. Ülkemiz şu anda yüksek kur ve düşük faiz yolunu seçmekle üretim ekonomisine geçişin startını vermiştir.

Yıllardır yeraltı, yer üstü ve insan kaynaklarımızı bir türlü kullanamayan ve kullanılmasına izin vermeyenler, milletimizin dediklerine kulak asmayanlar maalesef devletimizin istenilen seviyeye gelmesini hep engellediler.
Böyle düşünen ve yapanların, bugün ülkemizin karar verici bir konuma yükselmek için verilen çabayı görmezden gelmeleri milletimiz nezdinde pek inandırıcı olmuyor ve olmayacaktır.

Ortalığı bulandırıp, bu bulanık ortamı değerlendirip hükümetin bu zaafından faydalanmak isteyenlerin asıl sebebini de biliyoruz.
Hükümetimizin ve devletimizin izlediği politikalar gereği şimdiden sonra açıklayacağı paketler ve alınacak yeni önlemlerle, ülkemiz en kısa sürede rahatlatacak ve hedefine doğru emin adımlarla ilerleyecektir. Bunu bildikleri için şu anda hükümeti başarısız gibi gösterip bir an önce seçime götürme telaşına düşüyorlar.

Bu seçim işini de ilk defa bu hükümet döneminde bir düzen getirilmiştir. Bunlar alışmış, ortalığı bulandır olumsuz birkaç hareket, iş planla ve hemen arkasından seçime git, yok öyle uyduruktan işler, seçimler tam zamanında yapılacaktır ve bunun dışında ki uğraşlar beyhude uğraşlar olacaktır.

O eski Türkiye artık yoktur. Şu anda ülkemiz kendi coğrafyamızda lider ülke konumun hızla ilerlemekte ve dünyada yıldızı parlayan, bütün mazlumların da umudu olan bir Türkiye inşa edilmektedir.

ABD basını boşuna demiyor.

2023 seçimlerini Erdoğan’ın kazanmasını engelleyemez isek Türkiye dünyanın 4. süper gücü olacaktır.

Ülkemiz süper gücüm diyen ülkeleri alt edecek kadar büyük güce her zaman sahiptir.

Onun için şu anda ki sıkıntılar da gelip geçecektir ve ülkemiz hak ettiği yere gelecektir. Kısa dönem sürecek bir sıkıntı için öteye beri vurarak feryat figan etmenin bir anlamı da yoktur.

Ben şuna emin olabiliyorum, hükümetimiz insanların bizlerin günlük hayatlarında yaşadıkları her sıkıntıyı biliyor, görüyor ve bu sorunların üzerine binen her yükün farkına oluyordur. Biraz sabır gösterebilirsek bu sıkıntılarda geçecektir. Az kaldı, o kadar kötü zamanlardan buraları görebilen ülkemiz bu ortamlardan da yüzünün akıyla çıkmasını da bilecektir.
Hep birlikte birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü tutarak biraz daha yol aldığımızda bizi ve milletimizi bekleyen aydınlık geleceğe hep birlikte kavuşacağımıza inancım da tamdır.

Tayyip Erdoğan günü değil, geleceği kurtarmaya çalışmaktadır. Bütün planlarını ona göre yapmakta, günübirlik siyasetin ötesinde Türkiye’nin geleceğini uzun vadede garanti altına almaya uğraşmaktadır.

Ülkemiz geldiği bu noktada geçmişte kalan bütün ezberleri de bozmuş durumdadır. Buyruk verme, talimat verme, ayar verme, dönemleri tarihin sayfalarına yerini almıştır.

Amerika ve Batı 20 yıldan beri adım adım kaybettiği hükümranlığını özlüyor. Bunun önündeki en büyük engel olarak Tayyip Erdoğan’ı gördüğü İçin, 

Erdoğan’dan kurtulabilmenin yollarını arıyor. Şayet kurtulabilirse onların planlarının önünde hiçbir engel kalmaz diye düşünüyorlar ve onun için ellerinden geleni yapmaya uğraşıyorlar.

Bütün mesele budur.

Ülkemizin çıktığı bu yolda fınalı yapamayacağımızı düşünenler çok geçmeden yanıldıklarını anlayacaklardır.

Kimsenin toprağında parasında gözümüz yoktur. Herkes hakkına hukukuna riayet edecektir.Ülkemiz şimdiden sonra kimseye boğun eğmez hakkını arayan, hakkını alabilen, bir konumda olarak yoluna devam edecektir. Bunun yanında dünyanın neresinde olursa olsun, tüm soydaşlarınız da haklarını savunmaya devam edecektir.

Batı her zaman şunu görebilmiştir. Onların önündeki en büyük engel müslüman Türk milleti ve onun devleti olan Türk devletidir. Türk devleti güçlü olursa bizim saltanatımız devam etmez, sonumuz olur düşüncesi bunlarda hakimdir.

Bu yüzden bizim güçsüz olmamız için ne gerekiyorsa onu yapmaktan geri durmayacaklardır.

AMA,

Herkesin bir hesabı Allah’ında bir hesabı vardır. Onun hesabı her şeyin üstünde olacaktır.

ALLAHIN İZNİYLE.

Selam ve dua ile Allah’a emanet olunuz.