Ünlü sanatçı Müslüm Gürses’in oynadığı yeni reklamı hepiniz mutlaka izlemişsinizdir. Fanatiklerini büyük bir hüsrana uğratan ‘Baba’nın oynadığı reklam filmi tam bir absürt komedi örneği.

Değişen çizgisiyle hayranlarından uzaklaşan ‘Baba’nın oynadığı filme hemşirelerden tepki yağıyor. Reklamda kendilerinin rencide edildiğini öne süren hemşireler RTÜK’e şikayet sağanağı yaşanıyor.

Peki şimdi ne olacak?

Hatırlarsanız daha önce de Petek Dinçöz bir klibinde  ‘Hasta ettin sen ben hasta’ diye şarkı sözleriyle sözde hemşire kıyafeti giymiş ve yine hemşirelerden büyük tepki almıştı. Yine hatırlayın! Bir GSM operatörünün reklamında dansöz kıyafeti giymiş bir kızcağız ‘Baba ben okulu bıraktım dansöz oldum’ diyordu. Yine bu reklam da dönsözler tarafından tepki gösterilmiş ve kaldırılmıştı. Reklam serisine ‘Aslan kaçtı; çaktırma’ şeklinde devam edilmişti.

Velhasıl bir reklamın mesajını hedef kitleye en iyi şekilde göndermesi için gerek görsel olarak gerekse içerik olarak dilinin sade ve anlaşılır olması gerekir. İşte bu noktadan sonra sorun burada başlıyor.

Reklamcılar daha kolay anlatayım derken toplumsal önyargıları kullanıyorlar. Örneğin hemşirelerdeki ve dansözlerdeki gibi (!) Toplum tarafından kalıplaşmış önyargılar daha kolay algılandığı için ekranlarda daha çok kavgalar tepkiler göreceğiz anlaşılan.

Diğer bir konu da temsiliyettir. Yani örneğin oradaki hemşirenin tüm hemşireleri temsel ettiği düşünülür. Ve toplumsal beynimizdeki, en azından bilinç altımızdaki kodlar bu reklamla pekişir ve yeniden üretilir. Bu perspektife genelleme yapan toplum, bütün hemşireler için reklamda gördüğü imajla bakar. İşte hemşireleri kızdıran da bu teori…

Yanlış anlaşılmasın tabii ki hemşireler haklı! Yani kendi adıma bir gazetecinin rencide edici şekilde gösterilmesi de beni kötü etkilerdi. Çünkü mesleğimi soranlara cevap verdiğimde aldığım tepki toplumsal önyargılarla değişir ve insan yaptığı işten bile nefret edebilir.

Sonuçta, evet ekranlar toplumlardan beslenir ve kolay iletişim için toplumsal önyargıları, kalıpları, tabuları kullanma yoluna gider. Bütün bunları yeniden üreten medya da (toplumda aynısı olduğu halde) böyle tokatlanır.

Açıkçası biraz daha dikkatli olmasından yanayım. Kimse kendi mesleğini ekranlarda rencide edici şekilde görmek istemez. Zira her meslek kutsaldır.