Türk siyasi hayatından birçok siyasi aktör geldi geçti bunca yıl. Bizler bunların birçoğunu tanıdık. Sayısız olaylara ve gelişmelere şahit olduk. Karşılıklı tartışmalara, söz düellolarına, sataşmalara, bağırıp çağırmalar ve hatta yumruklaşmalara tanıklık ettik.

Nevarki, siyasette bugünkü kadar seviye düşüklüğüne, ahlâkî yönden böylesine büyük irtifa kaybına hiç rastlamadık.

Başta iktidar partisi ve ardından da MHP, seviyeyi iyice aşağıya çektiler. Daha doğrusu, "körle yatan şaşi kalkar! " misâli, iktidar partisi yetkililerinin yıllardır sürdürdükleri yalan, iftira ve suçu kamufle etme konusundaki maharetkerinden , MHP 'liler de oldukça nasiplenmişler. Maşallah , boynuz kulağı geçti geçecek gibi!

......

Adamlar, dün tükürdüklerini, bugün yalama hususunda birbirleriyle yarış halindeler. Bu konudaki hızlılıklarını ve abidik gubidikliklerini gözle takıp etmenin imkâni yoktur.

" Türklüğü ayaklar altına alan, milliyetçiliği faşistlik ve ırkçılıkla suçlayan, teröristlerle müzakere masasına oturan, 17/25 Aralık'ta değerini sıfırlayan, Türkiyeyi 36 etnik parçaya bölen, bebek katiliyle aynı yatağa giren, devlet kasasını tamtakır eden, devleti fetö ile paylaşan, silahlı kuvvetlerimizi kurdurduğu kumpaslarla zayıflatan Recep Tayyip Erdoğan' dan cumhurbaşkanı olmaz! İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, baldan yağ çıkmaz! Herkesten cumhurbaşkanı olur, ama; bu adamdan asla!

Olmaz! Olamaz! Olmamalıdır! " diyordu, iki yıl öncesine kadar Devlet Bahçeli.

Şimdi ise, yön değiştirdi ve ; " kayıtsız şartsız 2019 daki seçimlerde cumhurbaşkanı adayımız R.T.Erdoğan'dır " diyor.

Aynı şekilde, hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ, D.Bahçeli'nin bugünkü basın toplantısı üzerine, dün hakaret ve küfürler savunduğu Bahçeli'ye, bugün övgüler yağdırıyor ve O'nu yere göğe sığdıramıyor. " D. Bahçeli Türk siyasetinde sözü dinlenir, çok önemli bir devlet adamıdır. Ne derse odur. Sözüne güvenilir! " diyerek, siyasetteki karektersizliğin ve seviye düşüklüğünün korkunç boyutlarını önümüze seriyor.

İşin bir diğer hâzin yönü, bir konuda birbirine taban tabana zıt iki farklı görüş belirten R.Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin yanındakilerin, bu traji komik durum karşısında, lider dediklerine itiraz etmek şöyle dursun, alkış tutmalarıdır.

Siyasetteki bu seviyesizlik hastalığı maalesef parti tabanına da, yani ; topluma da bulaşmış durumdadır.

Özetleyecek olursak ; yalan, dolan, hırsızlık, yalakalık, menfaat ve para, bütün ahlâkî değerlere galebe çalmıştır.

Yazıklar olsun!

.....

İşin en hâzin olan tarafı, aynı konuda , bugün böyle yarın ise onun 180 derece tersini konuşan parti liderlerini, milletvekillerinin , her iki halde de ayakta alkışlıyor olmasıdır.

Yâni, körü körüne biat kültürü, menfaat ve yalakalık, Türk Siyasetini tamamen esir almıştır. .......

Siyasetçilerde ahlâk yerlerde sürünüyor!

Hatta, gayya kuyusunda!

Kamuoyu araştırmalarında eminim ki, en güven duyulmayan meslek grupları arasında, siyasetçiler mutlaka ipi biricilikle göğüsler.