Bu kitabın amacı okuyucuya akıl vermek değil, kişisel yaşamımda oluşturmaya çalıştığım yol haritamı sizlerle paylaşmaktır. Yaşamda sonsuz çeşitlilik olduğunu, buna karşılık yaşama dair fikirlerimiz ise “siyasi, idari, ekonomik, fiziki…” vb gibi kırk türlü haritalardan oluştuğunu bilmemiz gerekir… Bu kitabı da bir tür harita olarak düşünebilirsin. Çünkü, haritalar yol iz bulmada insana yardımcı olur, fikir verir…

Son eseri olan “Aklı Karışık” kitabını yazma amacını; giriş cümlemde ki düşünceleriyle ifade ediyor değerli “Dostum Ali Rıza Bayzan.”

Uzun zamandır kitapla ilgili düşüncelerimi yazmak için firsat kolluyordum. Ramazan ayında okumaya başladığım kitaptan bol bol notlar almıştım, şimdi ancak nasip oldu kitap hakkında bir şeyler yazabilmek…

Osman Seden’ın yönettiği “Şakayla Karışık” adlı filmde “Sadri Alışık”’ın canlandırdığı “ofsayt Osman” karekteri , “bir insanın hayatını kurtarmanın aslında nelere bedel olduğunu” sorar ve film boyunca şu repliği söyler ; “bu da mı gol değil ha söyleyin bunu da mı atamadım!”

“Aklı Karışık” kitabını okurken her satırını aklıma ruhuma kazırken, aslında hayata dair tüm yol haritalarının kesiştiği “düşünceler karşısında” bu filmde ki replik aklıma geldi ve kendi kendime kitapta okuduğum her konu sonunda “bu da gol oldu!” diye aklımdan geçirdim!

Şimdi ben sözü “Ali Rıza Bayzan Dostuma” bırakacak ve sizlerin de “gol üstüne goller yemeniz” için ceza sahası içine girmenizi isteyeceğim! Eğer sizde buna gönüllüyseniz, “Aklı Karışık “ kitabı kalesini ardına kadar okuyucusuna sayfalarını açmış bekliyor olacaktır!

“Adalet, merhamet, iyi niyet ve sevgi, her biri vazgeçilmez olsa da sadece birisiyle yürütemeyiz hayatı.”

“Allah’ın ayetleri sadece Kur’an’da değildir, yeryüzü ve gökyüzü de Allah’ın ayetleriyle doludur. Yüce Yaradan, yeryüzü ve gökyüzündeki okumaya çağırıyor bizi.”

“Allah’ın insana açtığı umut kredisi okyanus gibidir ancak insan kalbinin genişliği kadar olabilir oradan. Kalbini genişlettikçe umudun artar, umudun arttıkça kalbin genişler.”

“Söylemsel duada destanlar yazdık ama eylemsel duanın da şart olduğunu unuttuk.”

“İnsanın en büyük sınavı kendisidir.”

“Seni hayal kırıklığına uğratanlar olabilir. Ama kimse senin tahayyül gücünü çalamaz. Seni hayal kırıklığına uğratanları sevindirme. Tahayyül gücün sende, yeni hayaller kur ve devam et hayatına.”

“İnsanı anlamak için keşfetmek gerek. Ama biz insanları keşfetmeden yargılamaya başlıyoruz genellikle.”

“Kalbine kulak ver ki en sıradan gördüğün şeyler bile seni hayretten hayrete düşürsün.”

“Vahiy ilahidir, yorum ise insanidir. İslam dünyasının kan gölüne dönmesinin bir nedeni budur: Mezhepsel yorumların göreceli doğru değil de mutlak geçerli sayılması.”

“İslam dünyasındaki karmaşaların ve çatışmaların başlıca nedenlerinden biri “kul hakkı”nın sadece lafta kalmasıdır.”

“Allah, Allah iken binbir kanıt sunuyor Kur’an’da, insanları Kendi’ne inandırmak için. Ama çıkıyor insan evladı, kanıt manıt yok: “Bana inan!” diyor.”

“Eğer üzenler, kıranlar, kızdıranlar karşısında otomatik tepki veriyorsak duygularımızı onlar yönetiyor demektir.”

“Duygusuz insan, ruhsuz insandır; ruhsuz insan, insan değildir.”

“Başkalarına aşırı değer verdiğimiz için onların sahip olduğu şeyleri gözümüzde acayip büyütüyoruz.”

“İnsanın gurur ve kibre kapılmadan kendine değer vermesi demek, insanın Allah katında çok yüce bir değere sahip olduğunun farkında olmasıdır.”

“Aklı olmayanın dini de yoktur. İman sürecinde akılla gidilecek yol da vardır; yoksa Hz. Allah, Kur’an’da akla seslenen onlarca kanıt sunmazdı imana davet ederken insanları. İmanın esası ise elbette kalbin onaylamasıdır.”

“Konuşamıyoruz, tartışamıyoruz ama çatışmayı çok iyi biliyoruz; kavgada yumruk sayılmaz diyip elimize yalan yanlış ne geçirirsek karşı tarafa savuruyoruz.”

“Allah’ın yarattığı her şeyde bir hikmet vardır, diyoruz. Diyoruz ama nedir hikmeti dendiğinde, bildiğin saftirik kesiliyoruz.”

“Aklımız ile kalbimiz arasında da parçalanmış bir vaziyetteyiz. Biri bir tarafa, öbürü başka taraf çekiyor bizi. Biz de bazen birine bazen diğerine uyuyoruz. Ama hangisine uyduysak öbür taraf kendine çekiyor bizi.”

“Ölmekten korktuğun kadar yaşamaktan da korkuyorsun, haberin yok! Aşırı normalliğin bu yüzden olmalı.”

“Herkesin günahını görüyoruz, kendimizin sevaplarını. Yani herkes cehennemlik, biz cennetlik!”

“Her şeyin acısını sevdiklerinden çıkaranları kendi hallerine bırakın ki akılları başlarına gelsin!”

“Umudunu kıran, coşkunu sömüren, heyecanını düşüren insanlar vardır etrafımızda. İzin verme buna!”

“Herkese ve her şeye kusur arama mantığı ile bakan moral ve motivasyon katili insansılar var, dehle gitsin!”

“Güneş’in 1 yılı = Dünya’nın 235 milyon yılı. Türkiye’de ortalama ömür 78 yıl. Güneş yılına göre ömrümüz yaklaşık 10 saniye.”

“Karadeniz’de çenesi durmayana “Afkur dur!” derler, sen de kuruntularına karşı bu formülü kullan. Önemsemediğinde sesi kesilir.”

“Çözüm odaklı eleştiri başkadır, hastalıklı eleştiri başka. Hastalığını entellektüellik olarak yutturmaya çalışma boşuna.”

“İnsanları yargılarken davranışlarına bakıyoruz, kendimizi temize çıkarırken niyetimize bakıyoruz. Adaletsizlik bu!”

“Anımsadığında sevinç duyduğun dostların varsa bu harukulade bir şeydir, yabana atma!”

“Dünyada asıl görevini eleştirmenlik sananlar var. Egoyu şişirir. Halbuki misyonumuz, gönlümüzü ve yeryüzünü mamur etmektir.”

“Hem hep aynı şeyleri yapacaksın, hep aynı tarz kitapları okuyacaksın hem de farklı olmayı bekleyeceksin. Yok öyle!”

“Kendi yanlışlarına beklediğin hoşgörünün 40’ta 1’ini dostlarının yanlışlarına göster, incinmek nedir bilmezsin.”

“İnsanın en çok kimi değiştirmesi gerekir ? – Kendisini.

Peki insan en çok kimi değiştirmek ister? – Çevresindeki insanları!”

“Sözün özü, şimdi dengeyi yeniden kurmak için kendimizi yeniden yapılandırma zamanı. Amaç, kendini kendinde bulmak.”

Kitabın içinde ki konulardan bağımsız olarak aldığım yukarda ki “hayatımıza dair dersleri!”; aslında “Aklı Karışık” kitabını okuyanlarımızın “aklının karışmadığını” bilakis net bir akılla kitaptan dersler alacağını en son ifade etmek isterim. Bu vesile ile sevgili “Ali Rıza Bayzan Dostumun” bu yeni kitabını hararetle okuyucularıma tavsiye ederim.

Görüşmek üzere; Allah’a emanet olun…