Her devrin adamı, son zamanlarda sarayın hizmetinde.
Genel politikaları sanki bu ABD ajanı belirliyor. 
Birçok konuda stratejiyi bu topal çiziyor.

Artık tek adamın kolay kolay sırtı yere gelmez! 
Bir tarafında bohçalı, diğer tarafında perinçek. Yürü bre kim tutar seni!

Bir tarihte Mao'culuk yapıyordu. 
O tarihler bizim kuşağın lise ve üniversite yıllarına denk geliyor. 
Ülkücülere karşı en katı ve en hain kişilerden biriydi. 
Gazetesi Aydınlık vasıtasıyla, sürekli bizim aleyhimize haberler yapmış, manşetler atmıştır. 
Daha sonraki yıllarda Apo'cuuğa merak sardı. Bir müddet de öyle idare etti. 
Doksanlı yıllarda hararetli bir Atatürkçü oldu. 
Şimdilerde de, sarayın hizmetinde. 
Yahut da, saray bunun hizmetinde.
İkinci şık daha kuvvetli ihtimal olarak görünüyor.

Evvelki gün yaptıği açıklamada, Fetö'nün siyasî ayağını bulduğunu ifade etti.
Bunlar; Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan imiş. 
Hani bu üç ismin yeni parti kurma hususunda adları geçiyor ya!
Amacı, onları etkisiz hale getirmek. 
Yâni; ümmeti böldürmemek!
Bütün bunlar Allah rızası için yapılıyor veya yaptırılıyor saray tarafından. 
Apo'nun mektubunun TRT 'de okutulup, bizzat cb tarafından mektubun daha anlaşılır bir şekilde âdeta tercüme edilip mealinin yapılması ve kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan 'la TRT de röportaj yapılması da , hep Allah rızası içindi!

Taktik hep aynı. 
" Siyasi ikbâl uğruna herşey ve her yol mübâh! "anlayışı.
" Güç hep bende olsun " anlayışı. 
" Siyasi rakiplerine kumpas kurma " anlayışı. 
" İftira, isnat, itham, tehdit ve çamur at izi kalsın " anlayışı. 
" Tehdit ve şantaj " anlayışı. 
Ve benzeri, gayri hukuki ve gayri ahlâkı metodlar ...
Türk Siyasetinin "olmazsa olmaz" ları bunlar. 
En çok ve en katmerlisi de bunlar tarafından sahneleniyor.

Birilerinin önünü kesmek için perinçek 'den medet uman zihniyeti yadirgamıyorum. 
Onların fıtratında bu gibi metodlar hep var olmuştur zaten. 
Demokrasiler partilerle vardır. 
Kendileri de Erbakan Hoca'larını bırakıp, oradan ayrılıp ayrı parti kurmuş değilmiydiler?
O zaman ümmet bölünmemişmiydi?
Hep iki yüzlülük! 
Hep çifte standart!