Ne çok sınav var hayatımızda değil mi? Bu aralar en çok YKS, LGS’yi konuşuyoruz. Bir de büyük sınavımız var. “Koronavirüs”. YKS ile yüksek öğretim kurumlarına, LGS ile liselere girilecek. Sınavlarda genç arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Koronavirüs sınavını geçenlerse hayatta yoluna devam edebilecek ve bir de “psikolojik sağlamlık” oluşturabilecek. Nedir psikolojik sağlamlık? Bu yazımda size kısaca  psikolojik sağlamlıktan bahsedeceğim.
Hepimiz farklı hayat koşullarında yaşıyoruz. Bir kısmımızın hayatında kendi gelişimden, ailesinden, doğal veya toplumsal kaynaklı hastalık, felaketlerden kaynaklanan riskler olabilir. Örneğin, hayatına prematüre başlayan, küçük yaşta ebeveynlerini kaybeden veya boşanmış aile çocukları, kronik hastalıklarla mücadele edenler, şiddete, istismara mahsur kalanlar gibi sıralanır araştırmalarda. Kimimiz bu faktörlerin etkisiyle daha kötüye gideriz, kimimiz de bu faktörlerle mücadele ederek güçlenerek çıkarız. 

Naim Süleymanoğlu’na “Cep Herkülü” diyoruz. Çoğumuz için küçük dev adamdır ve o kadar ağırlığı nasıl kaldırdığını anlayamayız bile. Bazen de şaşırtır bizi bazı insanlar. Yaşadıkları pek çok acıya rağmen hayatlarına devam edip, hayattan kopmazlar. “Nasıl dayanıyor, işine gidip geliyor, ayakta duruyor” deriz hatta… Bir kısmımızsa en küçük bir stres karşısında çöküşe geçerler, “Kaldıramıyorum” derler. Yani ruhumuzun da kaldırabileceği bir yük olduğunu dolaylı olarak bize ifade etmiş olurlar. Fiziksel olarak kaldırabileceğimiz yükü az çok biliriz. Ruhsal olarak neyi ne kadar kaldırabileceğimizi pek bilmeyiz, yaşadığımız olaylar karşısında ortaya çıkar çoğu zaman. Tanıdığımız insanların da az çok ne kadar dayanıklı olduklarını gördüğümüz kadarıyla anlarız, içlerindeki fırtınalardan haberimiz bile olmayabilir. Doğuştan gelen genetik özelliklerimiz hem fiziksel hem de ruhsal olarak olarak bir temel hazırlarlar bize. Fiziksel gücümüzü çalışarak artırabiliriz değil mi? Yoksa antremanlar olmazdı. Çalışmanın, tekniğin ne kadar önemli olduğunu da biliriz. Psikolojik dayanıklılığımız da buna benzer geliştirebilir bir özelliğimiz. Düşündünüz mü neden bir kısmımız daha güçlü? Farklı neler yapıyorlar?

Hayatına etkisi olan çeşitli risk ve yaşam olayları karşısında yetişenlerin tüm bu olumsuzluklara karşı başarılı olabilmeleri, psikolojik olarak az etkilenmeleri psikolojik sağlamlıkla ilgili bir özellik. Zorluklarla baş edebilen hem zorlukları aşabiliyor hem psikolojik olarak sağlamlaşarak, daha sonra karşılaşabileceği zorluklarla hazırlanıyor. Bir kısmımız değişen koşullara daha çabuk uyum sağlıyor. Bu aralar hepimiz yaşadık, karantinada ev koşullarına uyum sağlayanlar, kendilerine ortam hazırlayanlar daha az etkilendi. Zorluklarla mücadele etmek her zaman kolay olmuyor. Bir kısmımız da travmalar yaşıyor ve travmalarını iyileştirebilenler de yine yollarına güçlenerek devam ediyor. Bir kısmımızsa psikolojik sorunlarla gittikçe çöküyor. Bu grup bugünkü konumuzun dışında.
Psikolojik sağlamlık bize ne kazandırıyor? Yapılan araştırmalar, psikolojik sağlamlık düzeyleri daha yüksek bireylerin, karşılaştıkları hastalık, şiddet, ailevi sorunlar ve daha pek çok stresli yaşam olayıyla, daha başarılı bir biçimde mücadele ettiklerini göstermiştir. Bu bireylerin özellikleri incelendiğinde sorun çözme yeteneklerinin ve kişiler arası iletişim becerilerinin de gelişmiş olduğu görülmüştür. Bu nedenle sorunlarla karşılaşıldığında soruna değil, çözüme odaklanmayı unutmayalım.

Kendimizle ilgili neleri geliştirebiliriz? Pek çok konuda olduğu gibi psikolojik sağlamlığa giden yol da kendimizle başlıyor. Cepte olan genetik özelliklerimiz. Üstüne doğduğumuzdan itibaren koymaya başlıyoruz. Öncelik pek çok konuda olduğu gibi özgüvenle başlıyor. Hayata güvenle bağlanmanın temelleri de 0-2 yaş arasında atılıyor.  Bu dönemde ve sonraki süreçte bebeğin anne veya ilk bakımı verenden güvenden ayrılması hayatımıza yön çiziyor. Bağımlı kişiliklerle sonraki her gelişim evresinde farklı sorunlar yaşayabiliyoruz. Özellikle ergenlik döneminde beden imajı ergen için önem ortaya koyar. Bedensel sorunlarla ilgili aşılamayan konular, bireyin beyninde aşamadığı yetersiz beden imajı hayat boyu O’nu etkiler. Bedeniyle ilgili sorunları aşabilenler güçlenerek yollarına devam ederler.
Zor günlerde kimimiz daha güçlenerek geçeceğiz bu yollardan ve psikolojisi sağlam bireyler olacağız. Çocukların yaşadıkları erken deneyimleri yetişkin olduklarında avantaja çevirebilmeleri, olumsuzluk yaşadıklarında baş edebilmeleri, uyum gösterebilmeleri ailelerinin, okulun, çevrenin desteğiyle olabilecektir. Salgınların uzun süre hayatımızda olacağını şiddet, istismar, savaş haberlerinin eksilmediğini de unutmazsak psikolojik sağlamlıkla ilgili çalışmaların yapılmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum.