İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sürekli tüketim arayışında bulunur ve bu yüzden yatırım yapmak aklına gelmez veya ihtiyaçlar öyle bir zorunluluk haline gelmiştir ki tasarruf yapmaya imkan tanımaz. Biz bu düzeni kırmak, özelikle de gereksiz tüketim çılgınlığını azaltmak amacıyla bugün daha az harcayıp yarına daha fazla yatırım yaparak iyi bir alternatif oluşturacağız. Merak ediyorsunuz değil mi? Evet, bu yöntemi becermek zordur fakat sabırlı bir insan hüviyetine sahip olan bireyin tıpkı toprağa atılan tohumun büyümesi gibidir. Zaman içinde tohum büyür ve meyve verir. Biz de paramızı bir tohum gibi düşünüp meyvesini yemeyi öğreneceğiz.

Bir çoğumuz  maddi durumlarımızın el verdiği ölçüde cebimizden kısıp tasarruf yapmaya çalışıyoruz. Peki yaptığımız bu tasarrufu yatırıma dönüştürmeyi düşündük mü ? ya da enflasyon karşısında azalan satın alma gücümü nasıl koruyabilirim diye düşündük mü? Şimdi size bunu bir hikaye ile anlatmaya çalışacağım. 

Ramazan adında bir bireyin belli aylık geliri ve gideri var. Gelirinin giderinden fazla olduğunu ve her ayın sonunda 100 TL’lik bir parayı kumbarasına attığını varsayalım. Ramazan, her ayın sonunda kumbarasına düzenli bir şekilde para atıyor ve yıl sonunda kümülatif parası 1200 TL oluyor. Nihayet almak istediği telefon için gün sayan Ramazan kumbarasını kırıp parayı alarak bayinin yolunu tutuyor. Bayide çalışan personele “B marka telefonu satın almak istiyorum. Fiyatı ne kadar?” diye soruyor..

Personel telefon fiyatının 1265 tl olduğunu söylüyor. Ramazan’ın yıl başında almak istediği telefonun fiyatı 1100 TL iken %15 artarak biriktirdiği paranın üzerine çıkıyor. Ramazan telefonu almaktan vazgeçip bayiden çıkıyor. “ Tasarruf ettiğim para malın fiyatının artmasıyla alım gücümü azalttı. Paramı enflasyon karşısında nasıl değerlendirebilirim.” diye düşünüp dururken sırtına dostu Ahmet vuruyor.

Tokalaşıp bir mekana geçip çay kahve içiyorlar. Sohbet esnasında  Ahmet’in telefonu çalar.  Almak istediği telefonu Ahmet'te gören  Ramazan şaşırıyor.” Oysa ki ikimizin maddi durumu aynı, nasıl oldu da bu telefona sahip olabildin dostum.” der.. “Tasarruflarımı yatırıma dönüştürerek aldım.” cevabını alır. 

Ben de tasarruf ettim, her ay sonunda 100 TL kenara attım, sen nasıl tasarrufunu yatırım dönüştürdün.” diye sorar arkadaşına.

Arkadaşı, “Ben de senin gibi her ay 100 TL’yi kenara attım lakin senden farklı bir şey daha yaptım. Her ay 100 TL ile hisse senedi, altın veya döviz satın aldım. Şayet senin gibi yapsaydım yıl sonunda 1200 TL olacaktı. Oysa ben atıl paramı farklı sermaye piyasası araçlarına yatırarak değer kattım. Yıl sonunda 2250 TL’ye varan bir likit para elime geçti. Şuan bir hisse kumbaram var her ay 60 TL’lik uzun vadeli bir yatırım yapmaya çalışıyorum". 

Demem o ki Ramazan kardeşim tasarruf yapmak istiyorsan onları yatırıma da dönüştürmeyi de öğrenmen gerekir aksi halde enflasyon neticesiyle alım gücün azalacaktır. 

Sürçü lisan ettiysek affola.. Bir dahaki yazıda size hisse kumbarası nasıl yapılır onu anlatmaya çalışacağım..
Sağlıcakla kalın..