Ak Parti Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu Camidağı Köyü'nde Filiz Çay'ın bahçesinde düzenlediği iftar yemeğinin ardından gündemdeki bazı konuları değerlendirdiği basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı, Yüce'ye ağır ithamlarda bulundu. Çay Kanun Taslağının bölgenin geleceğinin garantisi olduğunu söyleyerek taslağın kalkmadığını ifade etti.

Basın toplantısında soruları cevaplayan Bayramoğlu, kendisine yöneltilen Çaykur Genel Müdürü Ekrem Yüce'yi başarısız bulduğunuz yönündeki açıklamalarınızdan sonra Çaykur, Brüksel'de Tüketici Akademisi'nin 2010 yılı Gıda Kalite Ödülü'nü aldı ve bu ödül alımından sonra Çaykur Genel Müdürü Rize'de bir açıklamada bulunarak 'Birileri bizi başarısız olarak gösterebilir. Ama biz almış olduğumuz ödül ve yapmış olduğumuz yeniliklerle yolumuza devam ediyoruz. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?' sorusuna ödül almanın başarılı olduğunuz anlamına gelmeyeceğini ve Çaykur'un her geçen zamanda daha kötüye gittiğini vurguladığı cevabında şunları kaydetti:

RAKAMLAR ORTADA ÇAYKUR HERGEÇEN GÜN GERİYE GİDİYOR

Bir ödül almakla  geçmiyor. Ödülle geçiyorsa dünyanın en çok ödül alan ve dünyadaki devletlere vermiş olduğu puanlama sistemiyle ekonomilerini allak bullak edebilen, faizlerini artırabilen, yükseltebilen, indirebilen en önemli kurum Anter Anderson'dur. Ama Anter Anderson 2008 senesinde battı. Yanlış yönetildiği için battı. Yani iş ödül almakla sınırlı değil. İş yapılana işin ne noktaya geldiğiyle alakalıdır. Ben o televizyon programında Çaykur'u tenkit ettim, baştan beri de ediyorum. Siz reklamınızın altına, isim ve markanızın altına 'çay bizden sorulur' diye yazıyorsanız bu sadece çayın Çaykur'la ilgili olan kısmıyla ilgileneceğiniz anlamına gelmez. Çayın topyekünüyle ilgileneceğiniz anlamına gelir ve bu noktada açıkladım. Rakamlar burada. Bunlar endişe verici rakamlar. Bizim yaptığımız çalışmalarda sıkıntıya sokarken şunlar bizim resmi rakamlarımız: Bu verilere iyi dikkat edin. Sene 2008 Çaykur'un 1. sürgünde aldığı çay 233 bin ton, özel sektörün aldığı 104 bin ton. 2009 Çaykur'un aldığı çay 202 bin ton, özel sektörün aldığı 151 bin ton. Sene 2010 Çaykur'un aldığı 194 bin ton, özel sektörün aldığı çay 237 bin ton.

ÇAYKUR YANLIŞ YÖNETİLİYOR

Siz bir tarafta % 75'lerle başlamışsınız 2010'da %45'e düşmüşsünüz. Siz olipogol piyasadaki gücünüzü gittikçe kaybediyorsunuz. Dolayısıyla bu gücünüzü kaybetmeniz pazardaki payınızı da kaybetmeniz anlamına gelir. Raftan da kaybediyorsunuz. Çünkü özel sektör bu çayı üretiyor. Sizden daha ucuza üretiyor. Ürettiği içinde pazarda, rafta kendisine yer buluyorsa siz Çaykur'u yanlış yönelttiğiniz içindir. Özellikle söylüyorum rekabet sisteminizin içerisinde diğer piyasadaki sektörleri hiç nazar itibariyle almadığınız için yanlışa doğru gidiyorsunuz. Ben bunun uyarısını veriyorum. Ben bir durum tespitini söylüyorum. Bunu da çekememezlik vs. olarak görmeyin.

ÇAYKUR GENEL MÜDÜRÜ KİM Kİ BANA SERT ÇIKACAK

HERKES HADDİNİ, HUDUDUNU BİLECEK

O gazete, haberinde şöyle bi de sert çıktı diyor. Çaykur Genel Müdürü kim ki bana sert çıkacak. Çaykur Genel Müdürü genel müdürdür. Görevini bilecek. O, atanmış bir kişidir, ben seçilmiş bir kişiyim. Herşeyden evvel haddini hududunu bilecek. Basındaki yazılan ifadesiyle söylüyorum ama ben bu kurumunda haklarını savunmakla mükellef olan bir kişiyim.

BU YÖNETİM ANLAYIŞI VE BU GİDİŞATLA ORTADA ÇAYKUR DİYE BİR KURUM KALMAZ

Çaykur'un gidişatını görüyorum. Çaykur pazar payını kaybediyor. Bu sene 45'e düşer, seneye 40'a, ondan sonra 35'e, sonra 30'a düşer. Birde bakmışsınız ki ortada Çaykur diye bir kurum kalmamış. Hani markaydınız, hani değerliydiniz. Bu onla sınırlı olan birşey değildir. Ticaret ve pazarlama çok farklı birşeydir. Özellikle kalite noktasında iyice birbirine yanaşmış, yakınlaşmış özel sektör ve Çaykur'un artık birbirleriyle kalite noktasında, rekabet etme noktasında çıktığı bir süreci yaşadığımızda o zaman biraz daha akıllı, temkinli, tedbirli hareket etmemiz lazım. Ödül almanın başarılı bir iş olmadığı anlamını söylüyorum, ödül almak bir standart değildir. Ödül almak çok iyi bir iş yaptığınız anlamına gelmez.

ÇAY TASLAĞI TÜRKİYE'DE İLGİ GÖRMEDİ DÜNYA ÇAY ÜLKELERİ TASLAĞA SAHİP ÇIKTI

Çay Borsası'nın şu anki durumu ile ilgili basın mensuuplarının sorusunu cevaplandıran Bayramoğlu, taslağın Başbakan'a yanlış aksettirildiğini ve Başbakan'ın şu an çay kanununun gündemlerinde olmadığını ifade ettiğini belirttiği konuşmasında çay kanun taslağının dünya çay üreticisi ülkeler tarafından sahiplenildiğini ve taslağın tüm tahıl ürünleri için geçerli olduğunu söyledi.

Bayramoğlu, konu hakkındaki görüşlerini şu şekilde aktardı: Geçen sene Ramazan Ayında çay kanunu taslağı çalışması için borsa başkanı, borsa meclis başkanı, Çaykur'un yetkilisi olarak tayin edilen ve Çaykur'daki uzman arkadaşlarla birlikte hukukçu ve maliyeci 20 arkadaşlarla biraraya gelerek bir çalışma başlattık. 800 kurumdan 112 görüş alındı. Ortak görüşler birleştirildi ve 63 tane görüş veren kuruluşu bu yıl içerisinde tekrar toplantıya çağırdık. Onların görüşleriyle vermiş oldukları fikirlerle bazı düzenlemelere gittik ve gerekçelerini anlatmalarını istedik. 2. tur görüşmelerinden sonra bir kez daha toplantı yaparak taslağın son şeklini oluşturduk ve borsada ilan edilmiş olup yazılı halde borsada duruyor.

Bu çalışmalar esnasında çalışmanın sivil toplum çalışması olduğunun altını çizen Ali Bayramoğlu, konunun siyasete çekilmemesi için milletvekili sıfatını öne çıkarmadığını ulusal çay konseyi başkanı olarak toplantılara katıldığını söyleyerek hazırlanan kanunun sadece Türkiye'de çay sektörünü değil tarımla ilgili tüm sektörleri ilgilendirdiğini taslakta çayı ifade eden teknik birimlerin çıkarılarak yerine kayısı, fındık, kuru üzüm, incir vs. ürünlerin koyulması halinde o ürünlerin de kanunlaştıracak bir taslak olacağını ifade ettiği konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Çay Kanun Taslağı Türkiye'de yeteri kadar ilgi görmedi ama Hindistan'da, Çin'de, Sri Lanka'da, Kenya'da ilgi gördü. 150 yıllık çay borsalarına sahip bu ülkeler bizden kanun taslağını alarak kendilerine göre taslakta düzenlemeler yaptı. Çünkü bizim taslağımızdaki farklılıklarla kendilerindeki farklılıklar üzerinde ortak bir nokta bulma üzerinde çalışmalar başlattılar. Daha güzel bir görüş verdiğimizi söylediler ve biz bunları bu taslak üzerindeki görüşlere yönlendirdik.

Türkiye'nin ilk defa bu yıl içerisinde Dünyanın en büyük çay fuarı ve semineri'ne katıldığını da söyleyen Bayramoğlu, Ticaret Borsası aracılığıyla Dubai'de 3 gün süren Dünyanın en büyük çay fuarı ve semineri'ne katıldıklarını ve burada hem münferiden sunum yaptığını hemde panelist olarak panelde konuşma yaptığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye ilk defa dünyanın en büyük 5. büyük çay üreticisi olmasına rağmen bir panele, programa ve standa katıldı. Orada ben onlara bir öneri getirdim ve önerimde dünya çay üreticileri ülkelerini biraraya getirerek uluslararası bir konseyi oluşturmalı ve ortak pazarlama çalışmaları yapmalıyız dedim. Bu ülkelerden Hindistan 980 bin ton çay üretiyor. Çin 1 milyon 130 bin ton, Sri Lanka 365 bin ton, Kenya 385 bin ton biz isek 220 bin ton çay üretiyoruz.

ÇAY KANUN TASLAĞI RAFA KALKMADI

Çay Kanun Taslağı'nın rafa kalkmadığını ve taslağın bölgenin geleceğinin garantisi olduğunu söyleyen Bayramoğlu, taslağın Başbakan'a yanlış aksettirildiğinden Başbakan'ın gündemimizde çay kanunu yoktur açıklamasında bulunduğunu kaydetti.

Bayramoğlu'nun konu hakkında 'Zannediyorum Başbakanımıza, Çay Kanun Taslağı yanlış aksettirildiğinden Başbakanımız, 'hükümet olarak gündemimizde Çay Kanunu Taslağı yoktur diyebilir ancak aynı açıklamasının devamında başbakanımız ihtiyaç havası olduğunda bununla ilgili bütün taraflarla bir araya gelerek kanun çalışması yapabiliriz' dedi. Vatandaşlarımız Başbakanımızın sözlerinin bir tarafını alıyor ve başbakanımız böyle dedi diyerek sözün geri kalan kısmını almıyor. Kanun gündemden kalkmaz ve bu çok önemli bir çalışmadır. Çay Kanun Taslağı niye kalksın ortadan. Taslak kalkmadı ve bu taslak bölgenin geleceğinin garantisidir.' dedi.

OLAY53

Editör: HABER MERKEZİ