Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu yaptığı açıklamada ' Bilindiği gibi ilk kez çayda olağanüstü bir süreç yaşanıyor. Artvin’den Giresun’a kadar olan bölümde çay hem gecikmiş, hem de aynı anda gelmiştir. Yüksek kesimlerde de çay toplanmaya başlanmıştır. Bu olağanüstü süreç halkımızı sıkıntının içine itmiştir. Daha önceden çay kademeli geldiği için vatandaşımız önce sahil kesiminde çayını veriyor, orta kesim ve son olarak yüksek kesim kademeli olarak çay topluyordu. Bu kademe bu sezon oluşmadı. Bölgelerin tamamında bütün fabrikalarımız bir anda devreye girmiştir. İç kesimler dahil olmak üzere kapasitelerini temin etmişlerdir. Bu zorlu süreci halkımızın en az sıkıntı ile atlatması için tedbirler almıştık. Kampanyayı erken başlatarak halkımıza sıkıntının yaşanacağını anlatarak erken çay hasadını yapmalarını limitsiz çay alacağımızı söylemiştik. Kampanyayı 20 Mayıs’ta başlattık. Bir hafta boyunca kayda değer çay alamadık. Bu dönemde kapasitemiz oranında çay gelseydi, 40-45 bin ton çay alabilecek, sıkıntıyı hafifletebilecektik. Bu bir haftalık süre içerisinde çok düşük oranlarda çay alınırken hafta sonu bir anda 7 bin 955 tona çıkıyor. Bir sonraki gün ise bu rakam 11 bin 500 tona ulaşıyor. Bir anda bütün fabrikalar çaya boğulmuş, kapasite uygulaması kapsamında kontenjana geçilmiştir dedi.

Yeni ek tedbirler almak zorunda kaldıklarını ifade eden Sütlüoğlu, ‘’Halkımızdan yoğun şikayetler alıyoruz. Kendilerinin mağdur olduklarını çaresizliklerinin zorluklarının birileri tarafından istismar edildiklerini şikayet ediyorlar. Halkımızın bu yoğunluğunu çaresizliğini istismar ederek, mağdur eden bazı kişilere karşı, ek tedbirler alarak asgariye indirgemeyi hedefledik. Bu süreçte ÇAYKUR olarak tüm kapasitemizi kullanıyoruz. Bir aylık birinci sürgün sürecinde zamanı sonuna kadar kullanacağız. Üreticilerimiz birkaç gün içinde çaylarını vermek için uğraşmasın. Yoksa çürütmek, dökmek zorunda kalırız. Bunu kimse istemiyor. Bu zorlu süreci sabırla atlatacağız. Bir anda izdiham başlayınca yaş çay kilogram fiyatını düşürenler oldu ve fiyat düşüşü maalesef aşağı doğru devam ediyor. 2 Haziran 2001 tarihinde genel müdürlükte çay fiyatını açıkladığımızda özel sektöründe üreticiye yardımcı olması gerektiğini söylemiştik. Üretici aleyhine yapılanların ahlaki olmadığını vurgulamıştık. Bu konuşmalar ve görüşmeler sonuç vermedi. Bu olağanüstü süreç çayla ilgili halkın istismarını önleyecek mağduriyetini anlayacak yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ortaya koymuştur. Önümüzdeki dönemde siyasiler bu konuyu ele alacaktır' dedi.


 


Orta vadede ÇAYKUR olarak kapasitemizi artırarak piyasayı dengelemeyi hedeflediklerini söyleyen Sütlüoğlu 'Kısa vadede mümkün değil. Kısa vadede günlük 6 bin 600 ton olan kapasitemizi zorlayarak 6 bin 800 ton çay işliyoruz. Kapasitemizin üzerinde günlük çay işliyoruz. Bu şekilde halkımızın yükünü hafifletmeye çalışıyoruz. Birinci sürgün kotasını 350 kilogram olarak belirlediklerini kaydeden Sütlüoğlu, şöyle devam etti: ‘’Bu kota çerçevesinde müstahsillerimiz çaylarını satamayacakları endişesi ile maalesef iiyi niyetli olmayan bazı kişilerin şartlarını kabul ederek çaylarını vermek zorunda kalıyor, mağdur oluyor. Son bir çalışma yaptık. Şartlarımızı zorlayarak kotamızı dönüm başına 350 kilogramdan 425 kilograma çıkardık. Dönümde geçen yıla oranla 85 kilogram bir artış sağlamış olduk.  Bu konu yanış anlaşılmamalıdır. Kapasitemiz aynıdır. Ancak kotamızı sürgün sonuna kadar kullanacağız. ÇAYKUR olarak dönüm başına 425 kilogram çay kotasını alacağımızı taahhüt ediyoruz.  Çay en iyi bahçede saklanır, muhafaza edilir. Üreticimiz günlük kontenjan kadar çay toplasın. Gerisini tarlada bekletelim. Sonuna kadar vatandaşımızın çayını alacağız. Vatandaşımızın çaresiz olmadığını, çayını verebileceğini bilerek hareket etmesi ve kendisini istismar etmek isteyenlere de bu fırsatı vermemesi gerekiyor.

Editör: HABER MERKEZİ