Fatih Sultan KAR

Rize konu olunca duramıyorsun. Üstelik işin uçunda Rize basınına emeği geçmiş, üç isimde varsa mesai bitimi düştük yollara….

Kozyatağında buluştuk Selahatin Bakır, Muhsin Aşar ve Recep Ali Aksoylu ağabeylerimle.. Aslında bu bir nevi mazinin izlerini sürmekti. Bu üç değerli insanla buluşunca konunun Rize’nin evvel zamanına odaklanacağından emindim. İşte bu his adımlarımın daha da hızlanmasına yol açtı.

KONU RİZE
Recep Ali Aksoy lu ağabey beni görür görmez hemen unutmadan sana bir eleştirim var ileteyim dedi. Eleştirilerini can kulağı ile aldım. Bana yol olacaklar. İşte olay buydu. Eleştirdiğiniz insanın doğruyu bulması için bunu direk kendisine ileteceksiniz. Bu hareketle gözümdeki değeri bir o kadar daha artı. Rize’nin geçmişinden söz etti.

Konuşmalarımıza bazen Şenol Morgül, Bazen Bayram Ali Tatoğlu bazen Metin İslamoğlu konu oldu. Hatıraları o evvel zamanın Rize’sini anlattılar. Ya Muhsin Aşar, babası Rize futbol tarihine geçmiş, hey gidinin Çürük Diş İhsanı. Muhsin Abi yakın zamanda kaybetti babasını, bir çok değerli insan gibi oda ebediyete göçtü. Muhsin Abi bir basın emekçisi Rizespor ile ilgili hazırladığım çalışmalarda yıllar önce yazdıklarından yararlandım. Selahatin Bakır abi esprileri ile renk katıyor sohbete Rize’de yerel basında çalışırken nasihatleri bana rehber olmuş, İstanbul’da da yep arayıp sormuş büyüğüm.

Bu güzel insanlar beni Kartal’da Çömlek isimli bir yere getiriyor. Güzel bir Kuru fasulye eşliğinde sohbet devam ediyor. Kendilerine bu doyumsuz akşam için teşekkür ediyorum.  Onların anlattıklarına benimde hasretim eklenince aşağıdaki sözler oluşuyor

Çok sevmemeli

Hiçbir şeyi Çok sevmemeli hiçbir şeyi. Ölümüne bağlanmamalı. Ben çok sevdim de ne oldu

Köyümü sevdim özlemim oldu

Sahilleri sevdim beton duvar doldu

Babamı çok sevdim anamı ağlattı

Rize’yi sevdim hasretim arttı

Rizespor’u sevdim gözyaşım aktı

Dostu sevdim düşman oldu

Tarihi sevdim eskici oldum

Kitapları sevdim kitap kurduna çıktı adım

İstiklal’i sevdim İstanbul’a hapsoldum

Editör: HABER MERKEZİ