Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Kadir Gecesi'nin esenlik ve güvenliğin her tarafa yayıldığı, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği bir kutlu gece olduğunu belirterek, 'Kadir Gecesi'ni gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur'an'ı lafzıyla okumanın ve dinlemenin yanında, yaptığı çağrıyı anlamaktan, üzerinde derin bir şekilde düşünmekten ve mana ikliminde yol alarak hayatımızda onu rehber edinmekten geçer' dedi.

Bardakoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 'Ferdi hayatımızda dindarlığın, sosyal hayatta dostluk, kardeşlik ve dayanışma duygularının yoğun bir şekilde yaşanmasına vesile olan, pek çok hayır ve bereketi bünyesinde barındıran, ilahi af ve mağfiret niyazlarını zirveye taşıyan, şükran hislerimizi canlandırarak bizlere yoksulların, çaresizlerin halinden anlama şuuru veren ve sabır denilen yüksek ahlaki meziyetimizi geliştiren oruç ibadetiyle geçirdiğimiz rahmet ve bereket mevsimi Ramazan ayının sonuna yaklaşırken 26 Eylül Cuma'yı Cumartesi'ye bağlayan geceyi, yüce kitabımızda 'bin aydan daha hayırlı' olduğu bildirilen Kadir Gecesi'ni idrak etmenin sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz' dedi.

 Bardakoğlu, dini hayatımızda önemli bir yere sahip olan Kadir Gecesi'nin değerinin, insanlığa rehber, şifa ve ebedi mutluluğun anahtarı olarak gönderilen Kur'an'ı Kerim'in o gecede yeryüzü ve beşerle buluşmaya başlamasından kaynaklandığını vurguladı.

 Bardakoğlu, açıklamasında şunları kaydetti: 'Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rableri'nin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.' (Kadr, 97/1-5)

 Kadir Gecesi, kadrü kıymet bilme, Rabbimizin bizlere sunduğu sayısız nimetlerin farkında olma zamanıdır. Kadir Gecesi'ni gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur'an'ı lafzıyla okumanın ve dinlemenin yanında, yaptığı çağrıyı anlamaktan, üzerinde derin bir şekilde düşünmekten ve mana ikliminde yol alarak hayatımızda onu rehber edinmekten geçer.

 Çünkü Kur'an hem varlık, varoluş, kendimiz ve Yaratanımız hakkında hakikat bilgisinin hem de İslam medeniyetinin temelini teşkil etmiş, insanlığın yolunu aydınlatmış, fert ve toplum hayatındaki temel ahlaki ve sosyal problemlerin hak ve adalet ekseninde çözülmesine ışık tutacak, insanları geleceğe hazırlayacak ilahi ölçüleri getirmiş ilahi bir kitaptır.

Böyle olduğu için de, Kur'an'ı anlamaya ve onun getirdiği güzellikleri yaşamaya çalışan her insan, her gecesini Kadir Gecesi gibi değerlenme imkanı elde edebilir. Bu gece aynı zamanda esenlik ve güvenliğin her tarafa yayıldığı, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği bir kutlu gecedir.

 Bizler, hayatımızın çok hızlı seyreden akışı İçinde böylesi müstesna geceleri kendimizi yenileme fırsatı olarak değerlendirmeli, hikmet gözüyle kendimizi sorgulayıp özeleştiri yapıp, işlediğimiz hatalara tövbe edip af ve bağışlanma dilemeliyiz.

Bu gecede kendimizle, yüce yaratıcımızla ve çevremizle barış içinde yaşamanın ve hayatımızı anlamlı kılmanın yollarını aramalı, kendimiz, ailemiz ve bütün insanlık için dua etmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz (a.s.) bu mübarek geceyle ilgili olarak, 'Kim inanarak ve sevabını Yüce Allah 'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır' buyurmuş ve bu gece, 'Allah'ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet' diye dua etmemizi tavsiye
etmiştir. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, soydaş ve dindaşlarımızın Kadir Gecesi'ni tebrik ediyor ve bu gecenin insanlığın barış, huzur ve saadetine, bütün müminlerin de affına vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.'

Editör: HABER MERKEZİ