Trabzonspor, Aslan tepede seyircisiz oynadığı Galatasaray maçında, Arena dışında bekleyen taraftarların kulaklarına gelen Kaplan pençesiyle Aslanın çırpınışının sesini seksen birinci dakikada duydular. Sadece Aslan değil kafeslerinde bekleyen kanaryalarda bir anda çırpınır durdular.

    Trabzonspor’u dört büyük demeye bile hazmedemeyenler bilsin ki tarihlerinde ilk on sıralamanın altında tek kalmayan takım Trabzonspor’dur. Bir zamanlar futbolun beyleri olan ve şaibelerle aldıkları başarılı sonuçlarla formalarına taktıkları yıldızlar bile onları kurtaramıyor artık. Fenerbahçe maçında sahaya aslanlar gibi mücadele verirken bazı satılmış teknik ekip ve oyuncular tarafından oyunu Fenerbahçe’nin istediği şekle sokmayı başaran Galatasaray Trabzonspor maçı için tam konsantre olmuş ve maçı kazanmak için elinden geleni yapıverdiler.

   Trabzonspor galip gelmesini yorumcular hala daha futbol oynamadan kazanılan galibiyet olarak yorumlamalarına anlam veremiyorum. Geçmiş yıllarda Trabzonspor zirvede oynarken şaibeler dolayısıyla kaybettiği zirve yarışlarında hep derlerdi ki” Trabzonspor bu yıl gönüllerin şampiyonu” yani iyi futbol oynadığı halde şampiyon diğerleri oluyordu.

   Trabzonspor iyi futbol oynamıyor ama aldığı galibiyetle verilen son dakika penaltıları, hakem ikramları ya da teşvik vererek aldığı galibiyetlerden değil. Adam gibi doksan dakikanın son dakikasına kadar galip gelecek skoru yaratmayı başarıyor. Nitekim bu saatten sonra güzel futbol değil sahada kazanılacak üç puan daha önemlidir. Kimse akıl vermesin, herkes kendi değerine sahip çıksın. Bir zamanlar Trabzonspor’un hakkını gasp edenler şimdi Trabzonspor’u över gibi oluyorlar. Bunlar sadece göz boyamadan ibarettir.

    Kısacası İstanbul’da yapılan ve devlete onca milyonlarının batırıldığı ve yapanlara da o camia tarafından hakaretlerin yağdırıldığı Arena Aslan tepe stadının suskunluğunu seksen birinci dakikada, ondan oyuncu olmaz denilen Burak Yılmazın golü ve kameraya Anne diye haykırışıyla güzellendi. Küme düşme korkusu hissetmeye başlayan Galatasaray’ı Allah kurtarsın. Son haftalara girilirken ayak oyunlarını daha da olacağı bellidir. Sözüm ona ki Karadenizli ana baba evladı Sayın Bülent Uygun ne kadar karakterli olduğunu Fenerbahçe maçında spor kamuoyuna göstermiş oldu. Umarım aynı davranışı Trabzonspor maçında da gösterir.

   Deniz feneri gibi bir yanar bir söner, biçimindeki Rizespor bu hafta yanıverdi. Eğer bir daha sönerse gemi limana çakılı verecek haberi olsun. Heba edilen bir sezon olmaması için sadece dua ediyoruz ki rakipleri galip gelemezsin. Rizespor’un işi dualara kalmış.