<p style="text-align: justify;">İbrahim Türüt ve eşi Ennur Türüt'ün avukatı Ali Fuat Yağcı, yaptığı yazılı açıklamada, bir gazeteci aleyhine Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde kişinin onur ve saygınlığını basın yoluyla ihlal etmekten dolayı dava açıldığını ve mahkemenin tazminata hükmettiğini belirtti.</p> <p style="text-align: justify;">Dava konusu haberin asılsız ve uydurma olduğunu savunan ve iki kez erişimin engellenmesi kararı aldırdıklarını anımsatan Yağcı, şunları kaydetti:</p> <p style="text-align: justify;">"Basın özgürlüğü ve iletişim hakkı, demokratik toplum düzeninin en önemli unsurlarındandır. Habere erişiminin sağlanmasında ve kamuoyunun aydınlatılmasında yerel medyanın önemli bir fonksiyonu olduğunu düşünüyor bu açıdan çok sesli bir yerel medyanın varlığını Rize için büyük bir nimet kabul ediyoruz. Ancak dava konusu olayda olduğu gibi gazetecilik faaliyeti adı altında insanların kişilik haklarını ihlal eden haberlerle kişilerin onur ve saygınlığına zarar verilmesini ise asla kabul edilebilir bulmuyoruz."</p> <p style="text-align: justify;">Yağcı, sözlerini şöyle sürdürdü:</p> <p style="text-align: justify;">"Davalı yayın organı, dava konusu haberde müvekkillerim ile hiçbir ilgisi olmayan, tamamı ile ayrık başka bir olay üzerinden kamuoyu üzerinde algı oluşturmaya çalışmış, bunu habercilik kisvesi altında, basın özgürlüğünün arkasına sığınarak icra etmiştir. Masa başında üretilen bu kurgu haber hakkında daha önce Sulh Ceza Mahkemesi'nden almış olduğumuz erişimin engellenmesi kararına rağmen, davalı yayın organı kararın gereğini yerine getirmemekte ısrar ederek yayınına devam etmiştir. Bu tavrıyla maksadının gazetecilik olmadığını ortaya koyan yayın organı mahkeme kararını hiçe sayan ve kendisini hukukun üzerinde gören bir tutum içerisine de girmiştir. Mahkemenin manevi tazminat talebimizi kabulü de bu husustaki haklılığımızı kesin şekilde ortaya koymuştur."</p> <p style="text-align: justify;">Açıklamada, İbrahim Türüt'ün de şu ifadelerine yer verildi:</p> <p style="text-align: justify;">"Basın özgürlüğü ve gazetecilik değerleri arkasına saklanarak kişisel hesap güdenler, hedefe koydukları kişilerin şeref ve haysiyetine mesnetsiz ve gerçek dışı haberlerle kastedenler evvela mensubu bulundukları mesleğin saygınlığına zarar vermektedirler. Şahsım ve eşim hakkında karalama ve itibarsızlaştırma kampanyası yürüten sözde haber sitesi ve onun sahibi olan kişi hakkında mahkeme tarafından verilen kararla, kişilerin kişilik haklarına karşı fütursuzca, gerçekten yoksun, karalama amacıyla saldırılmasının basın özgürlüğü olarak kabul edilemeyeceği bir kez daha ortaya konmuştur. Mahkeme yolu ile hakkımızı arama amacımız herhangi bir tazminat değil, haklılığımızı ortaya koymaktır. Bu nedenle manevi tazminatın tamamı Mehmetçik Vakfı'na aktarılacaktır."</p>