Karatenizde özellikle Rize bölgemizde bir günde dört mevsimin yaşanabilir özelliği olduğunu biliyoruz. Sabah yağmur yağarken bir bakarsın öğlen güneş doğdu, güneş varken bir bakarsın yağmur yağıyor, kışın ağaçlar çiçek açıyor.

     İşte yöremizdeki bu doğa olaylarına en çok benzeyen Rizespor’un durumu oluyor. Sezon başı şampiyonluk hedefiyle başlar. Camia da buna inanır iki galibiyet alır sonrada sezon sonu küme düşmemeye çaba gösterir. Sezona başlamadan yazmıştım, Rizespor geçen sezon başaramadığı küme düşme başarısını bu sezonu gerçekleştirecek.

    Hafta içi bazı ilçelere gidip toplantılar yapıp halkla bütünleşme örneği sergileyen Rizespor teknik ve futbolcuların saha içindeki başarısızlığını anlamak mümkün olmasa gerek. Yoksa katıldıkları toplantı ve gördükleri camia onların gözünde Rizespor un küçük bir camia olduğunu mu hissettiler ki bu kadar yüreksiz oyun oynuyorlar.

    Bank Asya liginin yeni ekibi ve henüz maç kazanamamış olmasına rağmen Rize de galibiyeti kaçıran taraf olduğunu gördük. Böylesine bir takıma karşı Rizespor un varlık gösteremediğini ve sezon sezon sonunda düşmeme mücadelesi verecek bu takımlarla mı averaj hesapları yapılacak diye düşünmeye başladım. Çünkü Rizespor güneşle doğup fırtınaya dönen meteoroloji gibi değişiyor. Demem şu ki bu gün yenemediğin bu takım yarın sana üşmemek için rakip olacak mı acaba.

    Peki, takımda kötü giden nedir? Teknik heyette bir sorun mu var yoksa yönetimin başarısızlığımı. Aslında böyle maçlar darbı maçlardan daha riskli oluyor. Rehavete kapılıp puan verilebiliyor. Ama bu lüks Rizespor için geçerli değil. Çünkü Rizespor deplasmandan zaten galip gelemiyor. En azından içerde puan kaybetmemesi gerek, hele ligin en zayıf takımlarına karşı.

    Artık güneşin doğup iki saat sonra yağmur yağan, kışın yalancı baharı gibi meyve ağaçlarını çiçek açması, kısacası Rize’de dört mevsimin yaşanması gibi Rizespor un da buna benzer olmasını istemiyoruz. Hedefini bilmeli ve sağlam oynamalıdır. Camiayı küstürmemeleri ve yarın telafisi olmayacak konuma düşmemeleri gerekmektedirler.

    Rizespor yönetimine bir iki sözümde şudur ki; altyapı olarak gördükleri bölge amatör takımları için ne yapıyorlar. Ne kadar destek veriyorlar. Hangi amatör maçları seyretmeye gidiyorlar. Amatörde oynayan takım idarelerine söz verilmesine rağmen amatör takım oyuncularının Rizespor maçlarını seyretme imkanı sağlanmamıştır. Oysa sokakta ne kadar sarhoş ve disiplinsiz kişileri topluca stada sokmayı daha mühim görenler, geleceğin sporcularının yetiştiği amatör kulüplerimize biraz daha önem vermelerini istiyoruz. Rizespor un büyüklüğüne yakışır yönetimin olması ve bu kulüp alt takım kulüplerine maddi manevi yönden büyüklük yapması gerekmektedir.

     Rizespor sadece çifte kavak ile Askoroz deresi arası bölgesinin değil, on iki ilçesi dokuz beldesiyle bütün ilin takımıdır. Herkese eşit davranmak Rizespor makamını işgal eden kişilerin görevidir.