Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, memurlara grev hakkı verilmesi konusunda, Türkiye'nin bu süreci aşama aşama katettiğini belirterek, ''İnşallah daha sonraki süreçte grev hakkı da gündeme gelir. Onun için Anayasa değişikliği gerekiyor ama bu hakta statülerin de yeniden gözden geçirilmesi gerekir'' dedi.

Bir gazetecinin, özel sektörden kamuya yönetici transferine ilişkin sorusu üzerine Yazıcı, özel sektörde çalışanların kamunun müsteşar, müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük ve başkanlık düzeyinde istihdam edileceğini, sosyal haklar, emeklilik durumu bakımından özel sektörde çalıştıkları sürenin tamamının kamuda çalışmış gibi sayılacağını söyledi.

Yazıcı, söz konusu görevlerde, kişinin atandığı yerde verilen ücret neyse onu alacağını, ücret bakımından farklılık olmayacağını, ''özel sektörden gelene farklı ücret verilecek, maaşı yüksek olacak'' diye birşey olmadığını söyledi.

Bakan Yazıcı, düzenlemeyle deneyimli, birikimli, kamuda etkin hizmet sağlayacağına inanılan insanların kamuda istihdamının yolunun açılacağını kaydetti.

''Özel sektörden gelen yöneticinin bazı haklardan yararlandırılması adına, bu yönetici 1 ay görevde kalıp sonra başkası getirilebilir mi?'' sorusu üzerine Devlet Personel Başkanı Tekinarslan, kamuda mevcut üst yöneticiliğe atananların belli sürelerle bazı sosyal haklara ve emeklilik hakkına kavuşmasının cari olduğunu, bunun özel sektörden üst yönetime atanacaklar için de cari olmaya devam edeceğini söyledi.

Tekinarslan, kamuda üst yöneticilik görevinin maaş ve özlük hakları ön planda tutularak yapılabilecek bir görev olmadığını da ifade etti. Kamunun bir anda özel sektörden gelen insanlarla dolacağını düşünmediklerini belirten Tekinarslan, kamuda da çok başarılı yöneticiler bulunduğunu söyledi.

MEMURA GREV HAKKI VERİLMESİ

Bir gazetecinin, memura grev hakkı verilmesine ilişkin sorusu üzerine Yazıcı, bunun çok tartışılan bir konu olduğunu, sendikal hak tanınmışsa grevin o hakkın doğal sonucu olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin bu süreci aşama aşama katettiğini belirten Yazıcı, daha önce memur sendikalarının, toplu görüşmenin olmadığını, Anayasa değişiklikleri ile toplu görüşmeyi toplu sözleşmeye çevirdiklerini anlattı.

Yazıcı, ''İnşallah daha sonraki süreçte grev hakkı da gündeme gelir onun için Anayasa değişikliği gerekiyor ama bu hakta statülerin de yeniden gözden geçirilmesi gerekir'' dedi.

Memurların basına demeç vermesine ilişkin soru üzerine Yazıcı, düzenlemeyle fiilin cezasının değiştirildiğini kaydetti.

'4C İLE İLGİLİ HERHANGİ BİR ÇALIŞMAMIZ YOK'

''4C konusunda bu tasarıda bir çalışmanız var mı? Çalışmalar ne aşamada?'' sorusu üzerine Yazıcı, şöyle konuştu:

''4C ile ilgili herhangi bir çalışmamız yok. 4C ile ilgili yapacağımız çalışmaları yaptık, daha önce sizlerle paylaştık. 657 sayılı kanunun 4A, B, C maddeleri var. Bunlara ilişkin düzenlemeler daha önce yaptığımız gibi yürürlükte.

O kategoride talepte bulunanların yine o düzenlemelere göre yerleştirmesi yapılmaktadır. Bunun ötesinde herhangi düzenleme gündemimizde yoktur.

Üzerinde baktık, çalıştık. Yeni bir düzenleme yapılmasının doğru olmayacağı sonucuna vardık. Mevcut düzenlemeyi koruyoruz.

Bir taraftan yargıda o düzenlemeler, Anayasa Mahkemesine taşınmış. Anayasa Mahkemesi ne karar verir bilemeyiz. Anayasa Mahkemesi karar verdikten sonra bir boşluk doğarsa o zaman oturur değerlendiririz.''

KAMU HİZMETİNE SON VERİLMESİ

Bir gazetecinin, tasarıyla memuriyetten çıkarma işlemlerinin kolaylaştıracağı iddiaları olduğu sözleri üzerine Yazıcı, ''(Kamu görevlilerinin kamu hizmetine çok kolay son verilmesi) kesinlikle bu tasarıda böyle bir amaç yok, onu sağlayacak bir düzenleme de yok'' dedi.

Devleti bireye hizmet etmek için bireyin oluşturduğu bir kurum olarak gördüklerini belirten Yazıcı, oluşturduğu kurumun bireye en iyi hizmeti, en seri, etkin şekilde vermesinin devletin ve kamu görevlisinin görevi olduğunu kaydetti. Yazıcı, kamu görevlisinin de huzurlu, mutlu şekilde çalışmasının ondan beklenen üretkenliği sağlayacak ortam olduğunu, bu tasarıyla her iki hedefin de güçlendirilmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Emeklilikte ödenen harcıraha ilişkin soru üzerine, bu yıl emekli olacak memurların Bütçe Kanunu'na göre yolluklarını alacaklarını hatırlatan Yazıcı, bu konuda çalışma yapılmadığı takdirde emeklilerin gelecek yıl bu yolluğu almalarına ilişkin düzenleme olmadığını, yaptıkları düzenleme ile bütçe kanunlarına gerek kalmadan yollukların ödeneceğini kaydetti.

Uzman alımına ilişkin bir soru üzerine Yazıcı, yaptıkları düzenleme ile KPSS'de yüzde 1'lik dilime girenlerin büyük ihtimalle uzmanlığa başvuracağını, tasarıda genel kriterlerin düzenlendiğini, her kamu idaresinin uzman istihdamına ilişkin ikincil düzenleme ile ekstra kriter belirleyebileceğini söyledi.

Uzmanların kendi alanlarında kariyeri bırakıp nerede yüksek ücret varsa onu takip eder hale geldiğini ifade eden Yazıcı, ücretleri aynı düzeye getirerek, bütün uzmanların tercih ettiği yerde daha donanımlı hale gelmelerini hedeflediklerini söyledi.

Yazıcı, bir başka soru üzerine, uzman maaşları eşitlenirken, maaşlarda donma olmayacağını ve artışın devam edeceğini ifade etti.

Bakan Yazıcı, memur sendikalarının yeni düzenlemeyle ilgili görüşlerinin alınmadığı yolundaki eleştirilerin hatırlatılması üzerine de, toplu görüşmelerde mutabık kalınan konulara tasarıda yer verdiklerini, bunu yaparken de, memur sendikalarına ''Sizin görüşünüz ne?'' diye sorma gereğini duymadıklarını söyledi.

TASARI BU YIL YASALAŞIR

Devlet Bakanı Yazıcı, yeni düzenlemenin ne zaman yasalaşacağına ilişkin soruyu yanıtlarken de, ''Sanırım bu sene çıkar. Tatilden önce belki yetişmeyebilir ama bütçe görüşmeleri öncesi çıkar. Tasarı, 2010'da çıkar ve 2011'de yürürlüğe girer diye düşünüyorum'' dedi.

Tasarının, bir ücret düzenlemesi olmadığını belirten Yazıcı, tasarı ile kamu çalışanlarının daha etkin ve verimli çalışmalarının amaçlandığını ifade etti.

Bakan Yazıcı, özel sektörden geçişlerle ilgili bir soru üzerine de, tasarıda, üst düzey birimlere, özel sektörden gelecekler için daha yüksek maaş düzenlemesi öngörülmediğini belirtti ve ''Kimseye maddi çıkar sağlamak söz konusu değil. Herkesin bu ülke için yapması gereken vardır. Ona talip olan gelip bunu yapacak, yapmayan da gelmeyecek'' diye konuştu.

''DAHA ÖNCEKİ KPSS SINAV SONUÇLARI HÜKÜMSÜZ HALE GELECEK''

KPSS sınavlarına da değinen Yazıcı, bu yıl 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde lisans ve yüksek lisans düzeyinde olanlar için, 26 Eylül 2010'da ise ortaöğretim ve ön lisans düzeyinde olan için KPSS sınavı yapılacağını hatırlattı.

KPSS sınavlarına bu yıl 2,5 milyon kişinin gireceğinin tahmin edildiğini belirten Yazıcı, ''Bu sınavlar yapıldıktan sonra sene sonunda, kamuda istihdam edilecek kamu görevlerinin bu yapılacak sınav sonuçlarına göre yerleştirmeleri yapılacak. Daha önceki KPSS sınav sonuçları hükümsüz hale gelecek'' uyarısında bulundu.

Devlet Bakanı Yazıcı, ''uzman ve uzman yardımcıları bu yıl mı alınacak?''  sorusuna ''Kanun çıkarsa, yetişirse bu yıl alınacak'' yanıtını verdi.

Disiplin cezası uygulamasında vatandaşa fiili saldırıda bulunan personelin cezalandırılması konusundaki soru üzerine Yazıcı, vatandaşın bir haksızlığa uğradığı inancındaysa şikayet edeceğini, bunların re'sen takip edilecek konular olmadığını söyledi.

Yazıcı, davranıştan zarar gören kimsenin şikayeti halinde konunun disiplin konusu olacağını, disiplin kovuşturması usul ve yöntemine göre bunun sürdürüleceğini, şikayetçinin ifadesinin, kanıtlarının sorulacağını kaydetti. İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olduğunu belirten Yazıcı, verilecek kararı beğenmeyen kişinin bunu yargıya götürebileceğini anlattı.

Anayasa değişiklik taslağında uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunu açtıklarını hatırlatan Yazıcı, değişiklik gerçekleşirse uyarma, kınama cezaları dahil sonucu beğenmeyen herkesin bunu yargıya taşıyabileceğini ifade etti.

MEVCUT SİCİL SİSTEMİNİN KALDIRILMASI

Devlet Personel Başkanı Mehmet Tekinarslan da sicil konusundaki bir soru üzerine, şu anki sistemin bütün memurların zorunlu bir sicil değerlendirmesine tabi olmasını öngördüğünü hatırlattı.

Yeni sistemin soyutluktan, sübjektiflikten biraz daha uzak olduğunu belirten Tekinarslan, bu sistemin kurumlar kendi iradeleriyle değerlendirme ölçütleri geliştirmek istediği takdirde Devlet Personel Başkanlığı rehberliğinde böyle bir sistem geliştirilmesine imkan vereceğini söyledi.

Bunu bir örnekle açıklayan Tekinarslan, bir ziraat mühendisinden Devlet Su İşleri'nin, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın beklentisinin farklı olduğunu, her üç kurumun kendi bünyesinde çalıştırdığı personelin özellikleri ve yürüttüğü hizmete göre farklı, verimi, başarıyı hedef alan kriterler geliştirebileceğini ancak bunun zorunlu bir uygulama olmaktan çıkacağını anlattı.

Bakan Yazıcı da mevcut sicil sistemine göre verilen sicil notlarının eskiden gizli olduğunu, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun çıkarılmasından sonra bazı memurların dilekçeyle başvurarak sicil notlarının nasıl düzenlendiğini öğrendiğini, sicilini beğenmeyenlerin bunu yargıya taşıyabildiğini, bu nedenle yargıda birçok dava olduğunu söyledi. Yazıcı, bu sicil düzeninin beklenen faydayı vermediğini ve kaldırıldığını belirtti.

Bakan Yazıcı, bir başka soru üzerine, sicil sisteminin kaldırılması sonucu bir boşluk doğmaması için tasarıda geçiş sürecini düzenleyen geçici maddeler bulunduğunu, bugüne kadar verilen sicillerin ne kadar zaman içinde sonuç doğuracağının geçici maddeyle düzenlendiğini söyledi.

HABER7

Editör: HABER MERKEZİ