Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 7 altlıkta Türkiye'nin 'Kırmızı Haritası'nı hazırladıklarını söyledi. Doğal güzellikleri kurtaracak çalışma gözüyle bakılan Kırmızı haritanın tamamlanmasının ardından Başta Fırtına Vadisi olmak üzere tarihi, doğal, turizm alanlarında yatırıma izin verilmeyecek.

Bakan Yıldız, Türkiye'yi yatırım çöplüğü olmaktan kurtaracak olan, Kırmızı haritanın hazırlanmasının ardından, kıyımetler kopartılan, baraj, hes ve maden yatırımları hakkında net bir kararın verileceğini belirtti. Böylelikle tabii ve doğal güzelliklerin kurtarılacağını savundu.

Bakan Yıldız, Türkiye'yi yatırım çöplüğü olmaktan kurtaracak olan, Kırmızı haritanın hazırlanmasının ardından, Karadeniz başta olmak üzere tabii güzellikler, turizm alanları, tarım ve meralara baraj, hes ve maden yatırımına izin verilmeyeceğini belirtti.

LİSANAS YERİNE ÖN LİSANS GELİYOR
Mevcut mevzuatla, Türkiye'yi yatırım çöplüğü olmaktan kurtaramadıklarını belirten Bakan Yıldız, “Günümüzde ülkelerden önce enerji sektörü globalleşiyor. Bin bir zorlukla Türkiye'de yatırım yapmaya ikna ettiğimiz yatırımcılar faaliyet gösterebilmek için 17 kurumdan izin almak durumunda. Bakanlık lisans veriyor. Lisans alan firma daha sonra bu 17 kuruma evraklarını imzalatıyor. En ufak bir eksiklikte faaliyetini sürdüremiyor. Firmaların karşılaştıkları en büyük zorluk da Enerji Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı bürokratları arasında kurumsal taassuptur.” dedi.

KURUMSAL TAASSUP ALMAN MODELİ İLE AŞILACAK
Almanya'da enerji ve maden yatırımlarına Çevre Bakanlığı'nın izin verdiğini hatırlatarak, “Biz de de böyle bir sisteme doğru gidiyoruz. Çevre Bakanlığı bürokratlarından 3 bürokratı geçici görevle Enerji Bakanlığı'nda, Enerji Bakanlığı'ndan üst bürokratı da Çevre bakanlığında görevlendirdi. Bürokratların olaya iki taraftan da bakmalarını istiyoruz. Bundan böyle yetkileri ellerinden alınmış iki bakanlığın üst düzey bürokratlarından bir komisyon oluşturulacak. Bu Komisyon nereye ne yatırım yapılması gerektiğine, hangi yatırımın izin verilip verilmeyeceğini kararlaştıracak. Bu karardan artık dönüş olmayacak” şeklinde konuştu.

KIRMIZI HARİTA ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR
Bürokratların süratle tamamlamaya çalıştıkları kırmızı haritanın 7 altlığı olduğunu belirten Bakan Yıldız, “Bu haritada, madenlerimiz, enerji yatırımı yapılabilecek alanlar, ormanlarımız, tabii ve doğal güzelliklerimiz, turizm sahalarımız, tarım alanlarımız, meralarımız, tarihi değerlerimiz belirlenecek. Bir yatırımcı yatırım yapmak istediğinde, oluşturulacak tarafsız kuruma müracaat edecek. Tamamen bilimsel değerlendirme yapacak olan kurum o bölgede yatırım yapılmasına karar verirse, yatırımın önü açılacak. Şayet oranın tabii güzellikleriyle, bitki örtüsüyle, kuşların konaklama yeri olarak kalması değerlendirilirse, burada yatırıma kesinlikle izin verilmeyecek” dedi.

HARİTA DOĞU KARADENİZ'DEKİ YATIRIMLARI ETKİLİYECEK
Haritanın tamamlanmasının ardında, Doğu Karadeniz'de Trabzon, Rize, Giresun ve Artvin'deki HES ve maden yatırımları tekrar ele alınacak. Bölge'de 341 firma hidroelektrik santrali yapımı için kurumlara mürcaat etti. 73 tanesine izin verilirken 17 HES inşaatı ise mahkeme kararıyla durduruldu.

Trabzon`da, 76 HES projesi geliştirildiği, ancak bunlardan 27`sinde çalışma devam ettiği öğrenildi.

Rize`de geliştirilen 67 HES projesinden 8`inin inşaatı fiili olarak başladı. HES`lerden 17`si hakkında `ÇED olumlu` raporu alınırken, geri kalan 42 proje ise henüz fizibilite aşamasında bulunuyor.

Giresun`da 82 HES projesi müracaatı yapıldı. Müracaatlardan uygun görülen 12`sinin çalışmaları halen devam ederken, Yağlıdere ilçesinde tamamlanan 1 HES faaliyete geçti.

Doğu Karadeniz yöresinde 116 projeyle en çok HES başvurusu yapılan il Artvin. Kentte, 25 HES projesine başlandı, 53 proje ise fizibilite aşamasında. Çevreciler yörede HES yapılmasına karşı çıkarken, yatırımcı kuruluşlar ise çevreye duyarlılık göstererek çalışmaları yürüttüklerini savunuyor.

Sivil topum kuruluşları sözcüleri ruhsatlar verilmesi aşamasında yatırımın çevreye etkilerinin hiç dikkate alınmadığını belirtiyorlar. Mühendislerin olaya ekolojik gözle bakmamaları yüzünden tabii güzelliklerin bir bir heba edildiğini belirtiyorlar.

Karadeniz`deki akarsulardan elde edilecek enerjinin Türkiye`nin ihtiyacının yüzde 2`sini karşılayacak düzeyde olduğunu belirten uzmanlar ise, abartıldığı gibi büyük bir potansiyel olmadığını, Türkiye`nin ihtiyacının yüzde 2`si için fazla büyük ``yaygara kopartıldığını`` savunuyorlar.

FIRTINA VADİSİNİ'NİN HİKAYESİ
Rize`de ilk HES projesi 1996 yılında Fırtına Vadisi`nde gündeme geldi. Burada yapılması planlanan projeler, uzun bir hukuksal süreç sonunda reddedildi. Bundan sonra uzun bir süre bu konu gündeme gelmedi. Son yıllarda ise art arda HES projeleri geliştirilmeye başlandı. Şu anda Rize`de 67 adet HES projesi geliştirilmiş durumda. Ancak bu projelerle kaç HES santrali kurulacağı belli değil. Çünkü bir proje adı altında 2, 3 hatta daha fazla santral olabilmektedir. Ayrıca her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Bölgedeki en küçük dereler üzerinde bile HES kurulması için çalışmalar yapılıyor. Rize`de fiili olarak 8 projenin inşaatına başlandı. 17 Projenin ise ÇED olumlu raporu alındı. Geliştirilen HES projelerine karşı çevre örgütleri hukuksal mücadele başlattı. Bu mücadele sonucunda da yargıdan peş peşe yürütmeyi durdurma kararları çıktı. Bu kapsamda İkizdere Vadisi`nde 2, Çayeli`nde 3, Fındıklı`da 2, Hemşin`de de 2 HES projesi için yürütmeyi durdurma kararı verildi. İkizdere`de yürütmeyi durdurma kararı verilen projelerden birisi başlayan, diğeri ise henüz inşaatı başlamayan projedir. Diğer projeler hakkında açılan yürütmeyi durdurma ve iptal davaları da devam ediyor.``

EN ÇOK HES BAŞVURUSU ARTVİN`DE
Doğu Karadeniz yöresinde 116 projeyle en çok HES başvurusu yapılan il Artvin. Artvinde son yağışlarda yaşanan ölümla su baskını olayları projeleri tekrar gündeme getirdi. 25 Hes projesine başlanırken 53 projenin ise fizibilite aşamasında olduğu belirtildi.

EKOTRENT

Editör: HABER MERKEZİ