Yüksek yargıda kadronun eksik, dava sayısının yüksek olduğunu belirten hukukçu kökenli Yazıcı, Hürriyet’e şunları söyledi:

Meclis’e benziyor

Yargının işleyişi de biraz bizim Meclis’in işleyişine benziyor. Meclis’te nasıl İç Tüzük kullanılarak engellemeler yapılabiliyorsa, yargıda da sanıklar ya da avukatlar, yasaların kendilerine verdiği imkanlardan yararlanarak yargılama sürecinin uzamasına yol açabiliyorlar.

Vicdanları sızlattı

(Hizbullah sanıkları) yakalandıklarında polisle çatışmışlardı. O çatışma olduğunda ben de İstanbul’daydım. Sonra yaptıkları o şeyler ortaya çıktı. Şimdi bütün bu insanların yargılamalarının hala tamamlanamadığının bu son tahliyelerle ortaya çıkmış olması vicdanları sızlatmıştır.

Yargılama sürecindeki gecikmenin birçok nedeni var. Daha işin başında delillerin toplanıp değerlendirmesinden başlıyor. Yüksek yargıda da kadro eksik, dava sayısı yüksek. Önemli davalara bakan bir Yargıtay hâkimi bana, önlerinde 65 bin dava dosyası olduğunu söylemişti, bu müthiş bir sayı.

Deneyimsiz hâkim

Çoğunlukla davalar da çok hazırlıklı gelmiyor mahkemelerin önüne. Mesela, Yargıtay’a gelen dosyaların büyük bölümü 5. bölgede görev yapan hâkimlerden geliyor. Yeterince deneyimli olmayan hâkimler olabiliyor bunlar. Bütün bunlar da birikime yol açıyor. Bu iş yükü nedeniyle dosyaların yeterince incelenmesinde de zorluklar olabiliyor. Doğrusu bu konuda hâkimleri de suçlayamam.

Yargıtay’da sık sık seçim olması, adayların da doğal olarak üyeleri dolaşmaları zaman alabiliyor. Yargı ucuz ve süratli, kararlar da adil olmalıdır. Asıl bunu sağlamak gerekiyor. Yargıda sürat konusunda iyi olduğumuzu da söyleyemeyiz. Tamam, süratli olacak ama sürat için adil olma şartından da vazgeçemeyiz. Sonuçta bu davaların bir kısmı zaman aşımına uğrayabiliyor ya da tutukluluk sürelerinin uzaması nedeniyle tahliyeler oluyor. Tabii kamu vicdanı da bunlardan pek hoşnutluk duymuyor.

Hemen çözmez

Yargıtay’daki daire sayısının arttırılması, istinaf mahkemelerinin devreye girmesi çözüm için belki seçeneklerden biridir. Ancak istinaf mahkemelerinin devreye girmesi de bu birikimi hemen ortadan kaldıracak bir çözüm olmaz. Çünkü Yargıtay önündeki dosyaları inceleyecek, hangilerinin o mahkemelerin görev alanına girdiğini belirleyecek, sonra dosyalar gönderilecek. Bu da zaman alacaktır.
HURRİYET

Editör: HABER MERKEZİ