Uzun süre yazmadığım bir gerçek, bu süre zarfında biriktirdim. O kadar çok gariplikler var ki kitap mı yazayım yoksa yazı köşemde bölüm bölüm mü yayınlayayım diye karar veremedim. Mübarek öyle bir ülke olduk ki televizyonun karşısına geçip şöyle bir saat haber izleseniz 9. dünya ülkesi olduğunuz kanısına varabilirsiniz. Medya o kadar bir birinden ayrı dilden konuşuyor ki dünyanın en farklı dillerinin konuşulduğu Papua Yeni Gine’de bile ortak dil varken, Çanakkale’si bir, Sarıkamış’ı bir Sakarya’sı bir millet nasıl oluyor da ortak bir dil bulamıyor diye şoka girersiniz. Garipliklere verdiğimiz tepkiler de değişiyor sanki, İsrail Adalet Bakanı Ayelet Şaked “Kürt devletinin kurulmasının büyük destekçisiyiz” dese de halen daha bu cümleyi kola içmeyerek protesto etmeye devam edeceğiz gibi gözüküyor. İnsan olarak garibiz işte. Söze geliriz, göze geliriz hatta fazlasıyla gaza bile geliriz ama asla ortak değerler etrafına toplanmaya gelmeyiz.

            Bu ülke de her şeye kızılır ama garipliklere hiç kızılmaz. Üstelik de bana çok kızıyorlar eleştiriyorum diye ama hiç sormuyorlar garipliklerin nedenini. Rus uçağı düştüğünde sosyal medya çalkalanmıştı. Av tüfeğini alan Karadeniz sahilinden Rusya’ya ateş etmeye başlamıştı, yapmayın işin başka bir yaptırım boyutu var demiştim. Çünkü Turizm sektöründeki otellerin %32’sinin Rus ve Alman turistlere endeksli olduğu bilinen bir gerçek. Ve şimdi bir çok otel satışa çıkartıldı. Yaş sebze ihracatında %27 gerileme olmuş ve İran-Suud çekişmesi yüzünden Arap sıcak parası da çekilmeye başladı piyasadan ama işin garip tarafı biz halen daha Survivor’a katılan Yılmaz Morgül’ü tartışıyoruz.

            Biliyorsunuz ki insanları eskiden fişlemek için Komünist demeniz yeterliydi, günümüzde ise paralelci demeniz yeterli. Peki ihtiyacımız olan bu mu? Joe Biden’ın hesap sormak için ülkemize gelmesi, Kanser yüzünden ölümlerin %17 artması, atanamayan öğretmen sayısının 3 yıl içinde 800 bine yükseleceği, tarih öğretmeni olarak atanmanın tarih yazmaktan daha zor olmasını, 2 liralık makarna reklamından milyonlar kazanabilme tezatlığını tartışmıyoruz. Çünkü asıl tartıştığımız konu Honduras gibi 3.dünya ülkesi olan bir  ülkenin kullandığı Başkanlık sistemi.  PYD’ye sınırlarımızı açıp Kobani’ye gitmesine izin verdik, davul zurna ile karşılamalar yapıp,  açılım diye hendek kazmalarına ve cephe savaşı öğrenmelerine  göz yumduk,  aylar içinde yüzlerce askerimiz  şehit düşüyor ama  biz halen daha 3. köprü inşaatı ile resim çektirip siyaset neması arayanların garipliğine ses çıkartamıyoruz.  Hani 3 günde Halep’te Cuma Namazı kılabiliyorduk neden aylarca Sur’a giremedik? Çok garip değil mi? Ama bunları her sorguladığımızda duble yol,  hastane kuyruklarında değiliz muhalifliği ile karşı karşıya kalıyoruz. Evet hastane kuyruklarında ölmüyoruz çok şükür ama düşünmeden ölmeye başladık bilin istedim.

            Gariplikler  başa bela. Bunu da en güzel tetikleyici unsuru sosyal medya ve basın. Japonya’daki makineli çay hasadı resmini internete yükle “Rize’de ki değişim” diyecek binlerce kitle var. Özel sektörde çalışan bir öğretmenin maaşı bir öğrencinin cebindeki akıllı telefonu kadar  bile etmeme garipliğine üzülmüyoruz ama Micheal Carfan’ın klipindeki Halley çikolatası görüntüsüne millet olarak  sevinebiliyoruz. Gökten düşen kar tanesinden bile kâr etme amacı olarak bakıyoruz. Devletin halkı için yapması zorunlu olan devlet hizmetini bile “sonraki dönem seçim  malzemesi” olarak gösterme garipliği içine giriyoruz. Siyaset böyle garip bir şey işte bir bakarsın Manisalı Derviş’ken bir rüzgar eser Manisalı Lawrence dönüşürsün.

Demem o ki gariplikler o kadar çok ki yazmakla bitmez ve bitmeyeceğinden  de eminim. Garipliklerin en güzel yanı bizlere gerçeği ve komediyi gösterebilme özelliğidir.  Çünkü Mülk Allah’ındır yazısını binanın beline yazdıran hacı amcanın Suriyeli Türkmenlere 500tl değerindeki evini 1100 TL’ye kiraya verme garipliği “huzur namazda mı parada mı” komedi garipliğini anlamamıza yarar sağlıyor. Unutmadan söyleyeyim,  siyasi uzantısı sözüm ona deniz aşırı destekli bir oluşum, bahar ayında ülkeyi karıştıracaklarına dahil garip bir açıklama yapmış, şimdiden söyleyeyim babanesinin fistanını, annesinin eteğini giyerek kimse 4000 yıllık bir geçmişi olan bir milleti korkutmaya çalışmasın. Çünkü  bu garip komedi tehdidine çok güleriz…

Saygılarımla,  diğer gariplikleri anlatana kadar sağlıcakla kalınız. M.g

Editör: HABER MERKEZİ