'Ergenekon' davasının tutuksuz sanığı başka suçtan hükümlü Sedat Peker, 'Benim geldiğim gelenekte her ihtilal döneminde sülale içindeki insanlar, politikayla uğraşanlar, sıkıntılar yaşamışlardır. İhtilal için zemin hazırlayan bir örgüte üye olmam, onlara ve gelmiş olduğum geleneğe karşı ihanet olur' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Peker, soruşturma aşamasında ifadesinin alındığında 3,5 yıldır tutuklu olduğunu hatırlatarak, bu nedenle polis ifadesinin bulunmadığını, mahkemeye çıkarıldığında ifadesini verdiğini söyledi.

Bu ifadelerini tamamen kabul ettiğini belirten Peker, savcılığa çıkarıldığı sırada savcı Zekeriya Öz ile yaptığı konuşmayı mahkemede anlattı.

Peker, şöyle devam etti: 'Savcı Öz, benim askeri darbeye zemin hazırlamak için kurulan örgüte üye olduğumu söyledi. Bende kendisine, 'Benim yaşım ihtilal dönemlerini çok iyi hatırlayacak kadar yok ama okuduklarım kadarıyla bir ihtilal yapılabilmesi için bir Cemse aracıyla askerin TRT'ye gidip el koyması ve halka ihtilal duyurusu yapması gerekirdi. Oysa günümüzde o kadar çok televizyon ve radyo kanalı var ki hatta bir aracın bagajına konulan birkaç elektronik malzeme ile seyyar radyo istasyonu kurulabilir. Yaşadığımız çağda askeri ihtilal gerçekleştirebilmek için ihtiyaç olan asker sayısı, akıllara ziyan miktardadır. Bu düşünceye sahip insanların gideceği yer, savcılık ya da mahkeme değil Adli Tıp Kurumu tarafından sevk edileceği psikiyatri servisleridir. Bu tür düşüncede insanlar olabilir ancak ben bu tür düşüncede olan birisi değilim. Benim geldiğim gelenekte her ihtilal döneminde sülale içindeki insanlar, politikayla uğraşanlar, sıkıntılar yaşamışlardır. İhtilal için zemin hazırlayan bir örgüte üye olmam, onlara ve gelmiş olduğum geleneğe karşı ihanet olur' dedim.'

Peker, cezaevine girince sanıklarla görüşme hakkını kısa süreli kullandığını, daha sonra kendisini hem cezaevinde hem de kamuoyunda unutturmak için 8 metre karelik koğuşundan çıkmadığını ileri sürdü. (Haber1)

Editör: HABER MERKEZİ