<div align='justify'><font size='2'><span class='habermetin'><span class='manset_detay'><strong>İşte Gündemin anlattığı olay:</strong></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>2005'in başıydı. Fethullah Gülen'le yaptığım röportaj Milliyet'te 22 gün yayınlandı. Orada Gülen'in hayatından tanık olduğum kısa izlenimlere de yer vermiştim. Sonradan fark ettiğim ve beni çok düşündüren bir ayrıntıyı kayda geçirmek istedim. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Röportajın üçüncü gününde Gülen'in odasındayız. Mekan ve zamanın önemini yitirdiği küçük ve sade bir oda…Orada hayat çok derinden yaşanıyor. Gününün büyük bölümü burada geçiyor. Hatta günlerce odasından çıkmadığı oluyor.Sorunca konuşuyor.Adeta bütün hayatını bir odaya sıkıştırmış. Gördüğüm her şeyi soruya dönüştürüyorum, sohbet uzayıp gidiyor.Sorulara her defasında aklı zorlayan cevaplar geliyor.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Küçük odada büyük ideallerle yaşıyor.Yorulduğu bir vakit...</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>İçeride bir tek koltuk var, o da çalışma masasının önünde duruyor. İstirahat etmesi için ısrar ediyorum… Israrım netice veriyor, sohbetin bundan sonrası çalışma masasının önünde devam ediyor. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Foto muhabiri söze dalıyor; </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'><strong>-“Efendim; çalışırken bir fotoğrafınızı çekebilir miyim?”</strong></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Zaten o ana kadar yüzlerce kez deklanşöre basmıştı. Şimdi neden böyle bir soru sormuştu ki!.. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Çıt yok kimsede. Aniden hepimiz bu küçük odadaki eşyalar kadar sessizleştik… </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Sessizliği bir cümleyle bozdu </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Fethullah Gülen; </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'><strong>-“Ama ben şimdi çalışmıyorum ki!”</strong> dedi.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Bu söz bizi yeniden ve daha derin bir suskunluğa, süresi belirsiz bir sessizliğe sürükledi. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Avucumuza ateşten kelimeler düşmüş gibi olduk. Yansak da ses vermiyoruz… Biraz da mahcubiyet çöküyor üzerimize…</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Gazeteci olsak da nihayetinde misafiriz ve insanın haddini bilmesi gerekir… Bu büyük sessizliği, içine düştüğümüz mahcubiyeti, Gülen'in sesi bir kere daha deliyor;</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'><strong>-“Peki o zaman, siz işinizi yapın ben de işimi yapayım”</strong> diyerek. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Elini kütüphanede, kitapların üzerinde yatay duran bir dosyaya uzatıyor, alıyor, işaretli kısmı açıyor ve elinde kalem okumaya başlıyor. Not alıyor, çiziyor…Yayıncının beklediği kitabın yarım kalan tashihini yapıyor. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>* * * </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Yaşamak ona, yaşanılanı yorumlamak, anlamak ve kalıcı bir ders çıkarmak da odadakilere düşüyor:Bu küçük anekdot üzerinde çok düşündüm ve bazı sonuçlar çıkardım.<strong> Sahici olmayan bir fotoğraf karesine girerek, kendine ihanet etmeyen bir insan duruyor önünüzde.</strong></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kimseyi, tanıdıklarını - tanımadıklarını yine sahici olmayan bir fotoğraf karesi ile aldatmayı hayaline dahi düşürmeden, her söz ve eyleminde doğruluk ve sahicilikle kendini bir kere daha en kalıcı şekilde inşa ediyor.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Dün - şimdi - yarın çizgisinde en küçük hadiselerde bile kimseyi aldatmamayı öğreten, aşılması - anlaşılması zor bir tarihi kişilik olarak dimdik ayakta, direniyor.O her haliyle “Aldatan bizden değildir” diyor. Sahici olmayan, yani çalışmadığı halde çalışıyormuş gibi gösteren basit bir fotoğraf karesiyle dahi aldatmıyorsa, daha büyük meselelerde sizi nasıl aldatabilir ki...</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>İşte size bir büyük olayın, bir büyüklük portresinin siyah beyaz anlatımı.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>* * * </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyüklüğün detaylarda gizli olduğunu bizden kaç kişi bilir ki!</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kaç kişi büyüklüğü; sıradan, basit davranışlarında, alelade hadiselerin seyrinde, hayatın günlük, rutin akışı içinde gösterebilir.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Bu hayatta kaç kişi tanıdınız, kendi doğallığı ile aklınızı hayrete düşüren, vicdanınızı tetikleyen, hislerinizi harekete geçiren…</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Sizde bir iç hesaplaşma ve iç sorgulama meydana getiren?..</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Bu güne kadar kime, ne zaman, neden, nasıl ve ne kadar hayranlık duydunuz?..</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kaç hayranlığınız kalıcı oldu?..Kaç tane büyük insanla, kaç tane insanlığını büyütmüş insanla tanıştınız?..Kaç kişi sizi insanlığın o çok derin ve çok buutlu dünyasına çekti?..Kaç insanı görünce, onların sergilediği büyük insanlık durumları karşısında, kendi insanlığınızın küçüklüğünü idrak edip, bu idrakle eridiniz, kendinizi yenileme sürecine girerek, yeni bir inşa hamlesine yöneldiniz?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kimleri görünce utandınız kendinizden?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Siz bu hayatta kaç kere aldatıldınız, kandırıldınız?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Peki sizi aldatan, kandıran insanlar arasında hiç 'büyük insan' var mıydı?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Bir büyük zat ya da bir insan-i kamil olarak bilinen birisinin sizi aldattığına hiç tanık oldunuz mu? </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Öyle bir büyük yıkımı yaşadınız mı?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Aldanan insan, “aldatmayanları” arayıp duruyor bu hayatta. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Onlar, büyüklüğü yaşantısıyla gösteren, büyük insanları, kamil zatları arıyorlar; anlamak ve o yolda büyümenin kodlarına vakıf olmak için… </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Belki de yalnızlık ve talihsizlik, küçük insanların çokluğu ve orada her bir küçük insanın, küçük değerler ve küçük hesaplar arasında giderek yitmesindedir.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyüklük, fiziki ve matematiksel bir şey değil, değerler manzumesiyle ilgilidir.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyük değerler, insanı ve insanlığı sarsan değerlerdir.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyük değerler; tarihin süzgecinden defalarca geçmiş, çeşit çeşit imtihanlara girip, cenderelerden kayıpsız çıkmış, kendisini, etkisini, gücünü, kalıcılığını, yani hakikatini her zaman ispat etmiştir.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyüklük bir dış ve anlık tanım değil, tarihin, olayların ve hayatın sonucunda hak edilmiş bir payedir, hem insan için hem de insanı yücelten değerler için.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Sahi siz hiç büyük değerleri cömertçe sergileyen büyük insanlar gördünüz mü, onların iklimine konuk oldunuz mu?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyük düşünen, derin hisseden, insana -hayrete sevk edecek kadar- değer veren, hatta bütün varlık alemine de dostça, ünsiyetle bakan, her şeyi her şeyle ilintili gören, her varlığa olmazsa olmaz </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>derecesinde önem atfederek, varlık alemine dair makro bakışı mikro gerçekliklerle buluşturan insanlara…</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>İnsan mı büyüklüğü inşa eder, büyüklük mü insanlığı ortaya çıkarır?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Hayata giden yolun kapısı açılırken, bir yanda büyüklük potansiyeliyle insan, diğer yanda inşa edici gücüyle “büyüklük değerleri” yan yana duruyorlar. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>İnsan manaya dair talebiyle, gayretiyle, niyetiyle, nasibiyle, dualarıyla, samimiyetiyle, kendini büyüklüğe taşıyan değerlerin içinde bulup büyüyor, büyük düşünüyor,büyük ideallere meftun oluyor.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>İnsan hatalarıyla, nasipsizliğiyle, günahlarıyla, duasızlığıyla, yıkıcılığıyla, kişilik kırılmasıyla; inşa edici değerleri kendinden uzaklaştırıp, küçülüyor, büyük değerlerden kopuk, onlardan habersiz, alelade hesaplara yenik, küçük insan olarak o süreci, yani o hayat yolunu sürdürüyor.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Hayata insan olarak başlayıp, insan olarak devam ettirmek ve öylece hitama erdirmek, hayattaki en büyük iştir. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Birisinde irade, ötekisinde nefis galip geliyor.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>İrade külli iradeye teslim olduğunda yerini bulur.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Bizi aldatanlar, bizi küçültenler her zaman nefislerine yenik düşenlerdir.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Bizi güven verenler, bizi; evrensel hedeflere, eskimeyen değerlere, bitmez arayışların aksiyonuna, ilkeleri etrafında mücadeleye, büyüklüğe taşıyanlar ise iradenin hakkını verip nefsine galip gelenlerdir.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyüklük, insanın kendine ihanet etmeme kararlılığı ile başlar.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kendine ihanet etmeyen, kendini kandırmayanlar, başkalarını hiç kandırmazlar.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Onlar sahicilikten hiç uzaklaşmazlar.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Çünkü kalabalıklar, yerinde sapasağlam duran, ışık saçan bu aydınlık insanlara bakarlar sapmamak, düşmemek, yollarda kaybolmamak için. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Düştüğünde de kalkmak için… </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Onların dilinden her zaman “aldatan bizden değildir” cümleleri dökülür.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Onlar, nezih, latif, seçkin, merhametli, müsamahalı, edepli, huşu sahibi, sükunetli, güven veren, beyanları efsunlu, vakur ve sabırlıdırlar…</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Onlar, gerçek hayatı, büyük aşkı iç dünyalarında yaşarlar, içten içe yanıp dururlar, dışa sızan küçük kıvılcımlar da çevrelerinde o aşkın, o iç yangınının bir yansıması olarak görülür ve aydınlatır etraflarını. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Onlar adanmışlığın zirvesinde insanlardır.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Fedakarlık, hasbilik, diğergamlık, kendini unutma, yaptığına yaptım dememe… sıradan meziyetleridir. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Bu tür şeyleri meziyet cümlesinden dahi kabul etmezler. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kendilerine karşı sert ve acımasız, başkalarına ise alabildiğine merhametlidirler. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Siz hiç böyle bir insanı, böyle bir büyüklüğü ve böylesine bir gerçekliği tanıdınız mı?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Değerlerinin kendisini büyüttüğü insanı. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Ben gördüm…</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyüklüğün, sözden önce hal dilinde ifadesini bulduğunu… </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Çok insan var, sözü büyük, hali küçük. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Onlar ne söylerlerse söylesinler, inandırıcı olamadılar, kitleleri harekete geçiremediler, dalgalanmalar meydan getiremediler.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>İnsanı, kalbin zümrüt tepelerine doğru bir büyük seyahate hazırlayamadılar.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Beyan, arkasında sapasağlam duran bir halden, bir duruştan, yaşanmış bir hayattan güç almıyorsa, en fazla dağlara çarpıp size geri dönüyor. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Özü sözü bir olanlar ise yapıp ettikleriyle, beyanlarıyla tarihin seyrini değiştiriyorlar. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Bizim büyüklüğü tanımlamaya değil, tanımaya ihtiyacımız var. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Tanıyalım ki, elimizde bir ölçümüz olsun, aldanmamayı ve kendimizi aldatmamayı öğrenelim. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kendini aldatmamayı başaranlar başkalarını hiç aldatmazlar.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kendine ihanet etmeden hayatını sürdürenler başkalarına asla ihanet etmezler.</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Hayat bir ihanet sınavından başka nedir ki!</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Büyüklük de, o sık karşılaşılan ihanet durumlarında galibiyeti tatmaktan başka nedir ki? </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Küçük bir odadan çıkan büyük bir hayat yolculuğu…İşte orada duruyor…</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kelimeler kimi büyüklükleri anlatmaya yetmiyor. </span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>Kaç insan tanıyoruz, hayatını anlatmaya kelimelerin yetmediği?</span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><br /><span class='habermetin'><span class='manset_detay'></span></span><span class='habermetin'><span class='manset_detay'>MEHMET GÜNDEM - YENİ ŞAFAK</span> </span><br /></font></div>