Güle güle Sayın Gül. Biz seni gülüşünüzle tanıdık. Biz seni mütevazı kişiliğinizle tanıdık.

Biz seni yenilikçi kişiliğinizle tanıdık.

Biz seni mağdur kişiliğinizle tanıdık. Biz seni dış işleri bakanlığınızla tanıdık.

Biz seni mensubu olduğunuz partinin yenilikçi kanadı deyip tıkanan siyasetin önünü açmak için gösterdiğin iyi niyetli çabandan tanıdık.

Biz seni eşinin kazandığı üniversitede kayıt yaptırmak için o üniversitenin kapısından kayıt yaptıramadan nasıl geri döndüğünü seyrederken tanıdık.

Biz seni dış işleri bakanı iken Kıbrıs ziyaretinde bir kadının burda sizin ne işiniz var işgalciler diye bağırdığında; “Ben her gittiğim yerde karşılaştığım ilk soru Kıbrıs sorunudur siz ne biçim konuşuyorsunuz işimizi gücümüzü bıraktık Kıbrıs davasının haklılığını tüm dünyaya anlatmaya çılışıyoruz” deyişinizden tanıyoruz.

Biz seni Bülent Ecevit’in elinden o ince nezaketinizle Başbakanlığı devir teslim alırken ki tevazunuzla tanıdık.

Biz seni bir kaç ay başbakanlık yaptıktan sonra türlü entrikalarla getirilen siyasi yasaklarla ve muhtar bile olması artık söz konusu olamayacak olan siyasi yasağı kalkar kalkmaz hemen istifa edip başbakanlığı genel başkanınız Tayyip Erdoğan Bey’e devredişinizden tanıyoruz.

Biz seni milli güvenlik kurulunda ilk defa askeriyede şerefle hizmet eden subayların keyfi olarak askeriyeden atılmalarına düştüğünüz şerhten tanıyoruz.

Biz seni Cumhurbaşkanı adayı gösterildiğinde senin de siyasi hayatını bitirmek için  karşına 367 leri çıkaranlara karşı dik duruşunla tanıyoruz.

Biz seni Cumhurbaşkanımız olduktan sonra Cumhurun başkanı olarak Çankaya’yı milletin hizmetine açmanızdan tanıyoruz.

Biz seni Baş örtüsünün serbest olması için anayasa değişikliği yapıldığında çırpınışlarınızdan hatırlıyoruz.

Biz seni her kesimden insanı Köşke davet ederek onların problerine care olamk için çırpınışlarından tanıyoruz.

Biz seni Ramazan akşamları Çankaya’da verdiğiniz iftarda şehit ailelerinin gözyaşları arasında iftar edişinizden tanıyoruz.

Biz seni memleket kutuplaşırken insanların yüreğine su serpent yumuşak cümleler kurarak rahatlatmanızdan tanıyoruz.

Biz seni Çankayayı dönüştürerek sessiz devrime imza atmanızdan tanıyoruz.

Biz seni 84 ülkeye 110 kere yaptığınız ziyaretinizden 70 in üzerinde ülke devlet başkanını ağırlamanızdan tanıyoruz.

Biz seni fındık bahçesinden çay bahçesine, tütün tarlasından Artvinin yaylalarında gezerken vatandaşlarla iç içe muhabbet ederken tanıyoruz.

Biz seni ülkemizin 81 ilini de ziyaret edip toplumun her kesimini kucaklayan tutumunuzdan tanıyoruz.

Güle güle Cumhurbaşkanım Güle Güle, Sen bizden biri oldun içimizden biriydin sanki, devletin soğuk yüzünü güleryüzüne çevirdin, sen çıktığında haberlere bizler kendimizi oturduğumuz yerden seni seyrederken güvende hissediyorduk.

Seni yine memleketimize en iyi hizmetleri yapacak arenada bekliyoruz. Birikimleriniz, sevginiz, aşkınız, muhabbetiniz, tevazunuz lazım bize.

Yüzünüz hep gülsün gülen Cumhurbaşkanım.

Allaha emanet olun.

Saygılarımla

Hanefi Kulaksızoğlu