<p style='margin-bottom: 6pt; text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-family: Verdana, sans-serif; color: black'><span class='Apple-style-span' style='font-size: medium'>Rize barosu başkanı Avukat Ateş Hatinoğlu yaptığı açıklamada <strong>“Cuma günü İkizdere Derneği tarafından yapılan basın açıklamasında İkizdere vadisinin Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü’nce<span class='apple-converted-space'> </span></strong><strong><span style='font-family: Verdana, sans-serif; font-weight: normal'>SİT alanı</span></strong><span class='apple-converted-space'><strong> </strong></span><strong>ilan edildiği kamuoyuna duyurulmuştur. Henüz Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca yapılmış bir açıklama olmaksızın, SİT alanının koordinatları, kapsamı ve derecesi dahi belli olmaksızın yapılan spekülasyonlar kamuoyunda ciddi kafa karışıklığına neden olmuştur. Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca yapılan incelemelerde İkizdere İlçesinden Ovit – Erzurum istikametine doğru tüm vadinin 1. derece, köy yerleşim alanlarının ise 3. derece SİT alanı olarak düzenlenme ihtimalinin bulunduğu bilinmektedir. Bununla birlikte henüz Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca verilmiş, kesinleşmiş ve kamuoyuna duyurulmuş bir karar yoktur. Kaldı ki verilecek olası her türlü kararın itiraza ve yargı denetimine açık olduğu da bilinmelidir”</strong> dedi. </span></span></p> <p style='margin-bottom: 6pt; text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-family: Verdana, sans-serif; color: black'><span class='Apple-style-span' style='font-size: medium'>Hatinoğlu “<strong>İkizdere Vadisinde sadece İkizdere ilçesinden sonra proje aşamasında olan 14 HES projesi bulunduğu ve bu projelerin doğal hayatı, insan yaşamını son derece olumsuz etkileyeceği muhakkaktır. Rize Barosu olarak yöre halkının ve sivil toplum örgütlerinin haklı mücadelesini desteklemeye ve takdir etmeye devam edeceğiz. Ancak HES’lerle mücadele edilmek istenirken tüm bölgenin SİT alanı ilan edilmesi beraberinde çok ciddi ve ağır sorunlar yaratacaktır. Bölge insanının yerleşim ve yaşam olanakları kısıtlanacak, bölgenin geleceği olan turizm yatırımları sekteye uğramış olacaktır. SİT alanı bölgenin göç alan bir turizm ve cazibe merkezi olması önünde ciddi bir engel oluşturacaktır. Kış turizmi ile ilgili yatırım planları, Ovit yaylalarında ki geleneksel yaylacılık ve hayvancılık faaliyetleri ciddi kısıtlamalara uğrayacaktır. Bütün bunlar bir yana Rize’mizin ve hepimizin geleceği ve ilimizin sosyo – ekonomik kalkınmasının olmazsa olmazı olan Ovit Tüneli projesinin ve inşası süren Rize – İspir – Erzurum duble yolunun ve geleceğe ilişkin planlamaları yapılan Rize – Mardin Otoyolu projesinin bölgenin SİT alanı ilan edilmesi halinde son derece olumsuz etkileneceği, 1.derece SİT alanlarında bu tür inşa faaliyetlerinin imkansız hale geleceği bilinmelidir”</strong> dedi.</span></span></p> <p style='margin-bottom: 6pt; text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-family: Verdana, sans-serif; color: black'><span class='Apple-style-span' style='font-size: medium'>Baro başkanı<span class='apple-converted-space'><strong> </strong></span><strong><span style='font-family: Verdana, sans-serif; font-weight: normal'>“</span></strong><strong>Ovit tünelini engellemeye yönelik olarak bazı kesimlerce çok ciddi bir kulis faaliyeti yürütüldüğü bilindiğine göre Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca verilecek böyle bir kararın etkilerinin ve sonuçlarının oldukça iyi düşünülmesi gerektiği gibi HES’lerle mücadele etme azmi içinde ki hemşerilerimizin ve derneklerimizin iyi niyetlerinin suiistimal edilmesi ihtimali de göz ardı edilmemelidir”</strong> dedi.</span></span></p>