<p class='MsoNormal' align='justify'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'>Çay a verilen 5 krş luk zammın ardından çeşitli etkinliklerle hükümeti protesto eden Ardeşen sivil toplum örgütleri şimdi de çay fiyatını protesto için imza kampanyası başlattılar.</span></p><div align='justify'> </div><p class='MsoNormal' align='justify'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'>15 Mayıs ta açılan yaş çay kampanyasında çay a verilen 5 krş luk zam sonrası tepkilerini dile getiren Ardeşen sivil toplum örgütleri başlattıkları imza kampanyası ile tepkilerini dile getirmeye devam ediyorlar.</span></p><div align='justify'> </div><p class='MsoNormal' align='justify'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'>Ardeşen de başlatılan imza kampanyasında yaş çay a verilen taban fiyat in düzeltilmesini isteyen sivil toplum örgütleri temsilcileri Saltuk Deniz, Murat Kutanıs, Erkan Alçin, Cevat Ayata, Cevat Uzun İbrahimoğlu yaptıkları açıklamada <strong>”2009 yılı yaş çay kampanyası tamamen üreticinin hayal kırıklığı olmuştur. Hükümet çay a yüzde 7 değil yüzde 5,5 zam yapmıştır. 7 yıl önce çayın 750 krş olması gerektiğini söyleyen başbakan 7 yıl sonra bu rakama ulaşmıştır. Seçim zamanında milletten oy isteyen milletvekilleri çay a yapılan bu haksızlık karşısında sessiz kalmışlardır. Yapılan zamdan vergiler, olmayan borsa kesintisi, destek primleri kesintisi yapılacaktır. Yapılan bu zamdan sonra üreticiye açıkça çay bahçesine girmeyin denmektedir. Kaçak çayın önü açılmış ve bugün ülkemizde birçok ilde çay paketleme tesisleri göze çarpmaktadır. Büyük veya küçük firmalar Türk çayını İran veya çeşitli çaylarla harman ederek piyasaya sürmekteler. Hükümet ise kendi yandaşı olan bu firmalara karşı sesini çıkaramamakta. Türk çaycılığını felakete doğru sürüklemektedir. Çayı kurtaracak diye kurulan ulusal çay konseyinin Türk çayı için en büyük tehlike olduğu ortadadır. Hayâlı çay kaçakçılığından yargılanan birinin ulusal çay konseyinin başkanlığına ikinci kez seçilmesini kabul edilebilir durum olarak görmüyoruz”</strong> dediler.</span></p><p class='MsoNormal' align='justify'><img src='../resimler/haberler/cayhaber12445478481469077429.jpg' border='0' /> </p><div align='justify'> </div><p class='MsoNormal' align='justify'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'>Ulusal çay konseyinin yeniden yapılandırılması gerektiğini söyleyen sivil toplum örgütleri Ticaret borsasının hükümetin arka bahçesi olduğunu söyleyerek <strong>”İktidar yanlılığı ile bilinen ticaret borsası başkanı çay üreticisinden yapılan kesintilerle borsa ya ilgisi olmayan insanları doldurmuş ve çay üreticisinin kesintisi ile çeşitli yerlere yardım yapmaktadır. Ticaret borsasının asıl görevi çay üreticisinin yanında olmak olmalıdır. AKP hükümeti Çaykur u özelleştirmeyi kesinlikle kafasına koymuştur. Buradan yüksek sesle bir daha söylüyoruz. Çaykur özelleştirme kapsamından çıkartılmalı ve yeni yatırımlar yapması sağlanmalı, çay bu bölgenin hayatıdır. Geleceğimizin garantisidir. Çaykur un asla satılmasına izin vermeyeceğiz. Açıklanan çay fiyatını kabul etmiyoruz. Ali Bayramoğlu derhal istifa etmeli, Çaykur un özelleşmesi ile ilgili çalışmalar ortadan kalkmalı, dekar başına düşürülen kotalar eski oranlara çekilmeli, çay üreticilerinin sendika kurma ve örgütlenme hakları verilmeli, hükümet sesimize kulak verene kadar eylemlerimiz sürecek, imza kampanyasının ardından Fındıklı dan Rize ye kadar yürüyeceğiz”</strong> dediler.</span></p>