<p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'><em>Hakan'ın 'Mesai arkadaşım İklim' başlıklı o yazısı</em></span></p> <p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>İKLİM var ya İklim... Benim eski mesai arkadaşımmış. Takvim gazetesine verdiği demeçte şöyle diyor İklim: '<em>Kimse bana sahip çıkmadı. Bir dönem beraber çalıştığımız insanlar, hatta Ahmet Hakan bile tanımadığını söyledi.'</em></span></p> <h4 style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>HAYIR YOK.. İZİ BİLE YOK..</span></h4> <p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>İklim, Fatih Altaylı'nın programında özgeçmişini anlatırken şöyle demiş: 'Ben bir ara Ahmet Hakan'la TGRT'de çalıştım<em><strong>.' Bu cümleyi işittiğim an, hafızamı şöyle bir yokladım. Yok, hayır! Zerre kadar hatırlamıyordum kendisini. Mesela Sema'yı hatırlıyorum... Mesela Bedia'yı hatırlıyorum... Ama sıra İklim'e gelince... Hayır, yok... İzi bile yok.</strong></em></span></p> <h4 style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>HATIRLAMIYORUM, KİMDİ BU İKLİM?</span></h4> <p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>Bundan 19 sene evvel TGRT'de 'Yankı' adlı haber programda çalışmıştım. İklim'in sözünü ettiği 'mesai arkadaşlığı' oradan geliyor olmalı. Hemen Yankı'da beraber çalıştığım arkadaşlarımdan birini aradım: 'Ben bu İklim'i hatırlamıyorum... Kimdi bu İklim?' diye sordum.</span></p> <h4 style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>BELLEĞİMDE YER ETMEMİŞ BİR PORTRE</span></h4> <p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>Arkadaşım şöyle dedi: 'Tabii hatırlamazsın. Onun adı o zamanlar Ayfer'di... Ayfer'i hatırlıyorsun değil mi? Hani Tarkan hayranıydı o zamanlar... Hani 'Falanca bana asıldı' diye olay çıkarmıştı.' Tekrar yokladım hafızamı... Ayfer'i hayal meyal hatırladım. Silik bir fotoğraf gibiydi benim için. Belleğimde yer etmemiş bir portre...</span></p> <p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>Ama işte gelin görün ki... Adınız bir anda... 19 yıl evvel bir kurumda beraber çalışmak dışında hiçbir bağlantınız olmayan bu arkadaşın diline düşebiliyor. Ayfer iken İklim haline gelmiş bu hanımefendi, <em><strong>'...Hatta Ahmet Hakan bile tanımadığını söyledi...'</strong></em> diye gazetelere demeç veriyor.</span></p> <p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>'<em><strong>Hatırlamamış olabilir' kuşkusu taşımıyor, 'Aradan geçmiş şunca zaman' deme gereğini duymuyor, '19 yıl... Dile kolay' falan diye düşünmüyor, 'Adım Ayfer'di, İklim oldu' meselesine kafayı takmıyor. Anında basıyor yargıyı: 'O bile beni tanımadığını söyledi.'</strong></em></span></p> <p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>Vallaha iyi ki İklim'i hatırlamıyorum. İyi ki belleğimde yer etmemiş. İyi ki bu 19 sene boyunca temasımız olmamış. İyi ki 'eski mesai arkadaşlığı' hukuku bir biçimde devam etmemiş.</span></p> <p style='text-align: justify'><span style='font-size: small'>Yoksa... Maazallah! Hafazanallah! </span><br /><span style='font-size: small'><strong><em>Baksanıza: Dokunan yanıyor</em></strong></span></p>