<p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'>PKK'nin Kandil Dağı'nda önceki gün yaptığı bir toplantı, bağımsız milletvekili seçilen DTP'lilerin TBMM'de nasıl bir tavır alacakları sorusuna ışık tutuyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> Yeni vekillerin 'Şov yapmayacağız' şeklindeki açıklamalarına tepki gösteren PKK'lıler, bağımsızları, 'tahriklere kapılma ve geri adım atma anlamına gelecek tutumlar 'dan uzak durmaya çağırırken satır aralarında gözdağı da veriyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> Örgütün 'Geçmişin önemli gelişmeler yaratmış direnişçi tutumunu reddedici bir duruma girmemek gerekiyor. Sonuç almayı yüksek bir kararlılıkla sürdürmek gerekmektedir ' şeklindeki açıklaması ise bağımsızlar için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> 1991 yılında SHP listelerinden seçimi kazanan Leyla Zana ve arkadaşlarının Kürtçe yemin girişiminin ardından Meclis'ten atılmaları unutulmuyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> Türkiye'yi Avrupa'da zor durumda bırakan bu süreç yeniden tekrarlanır mı sorusu ise 22 Temmuz seçimleri öncesinden bu yana tartışılıyor. DTP'li bağımsızlar her ne kadar çeşitli platformlarda 1991 deneyiminden ders çıkardıklarını belirtseler de kamuoyunda bağımsızların tavrı konusunda ciddi bir tedirginlik yaşanıyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> Özellikle Ahmet Türk ile Batman Milletvekili Bengi Yıldız 'ın bu tedirginliği gidermeye çalışırken 'Şov yapmayacağız' şeklindeki açıklamaları ise 1991'de cezaevine atılan ve 10 yılı aşkın süre hapis yatan eski DEP'lilerin tepkisini çekiyor. Eski DEP'liler, 1991 deneyiminin toplumun Kürtçe konusundaki duyarlılığıyla ilgili bir tepki olduğunu belirterek bu sürecin 'şov' olarak yansıtılmasınıysa 'aşağılama' olarak niteliyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> İddiaya göre Leyla Zana'nın seçimlerden birkaç gün önce 'Türkiye'nin eyaletlere bölünme zamanı gelmiştir' biçimindeki sözlerinin aslında 'şov' tanımlamasına yönelik bir tepki olduğu da ifade ediliyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> <strong>PKK'DAN UYARI </strong></span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> <br /> Yalnızca Zana değil, eski milletvekili Hatip Dicle de Gündem gazetesi ve Diyarbakır'daki Gün TV'deki açıklamalarında milletvekillerinin 'şov' benzetmelerine sert ifadelerle karşı çıkıyor, tepkisini parti tabanında yaygınlaştırmaya çalışıyor. Eski milletvekillerinin kızgınlığı ve DTP tabanındaki rahatsızlıklar kısa süre önce Kandil'deki PKK yöneticilerine kadar ulaşıyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> Sonunda PKK hareketinin üst organı olan Koma Komalen Kurdistan (KKK) yetkilileri önceki gün toplanarak hem yeni milletvekillerine ültimatom niteliğinde sert bir uyarı yapıyor hem de TBMM'de izleyecekleri yolun rotasını işaret ediyor. Bu açıklamalar PKK'nin yayın organlarında, 'KKK, DTP'yi de eleştirdi, ' şov yapmayacağız' gibi söylemlerle geçmişi reddetmemek gerektiğini kaydetti' şeklinde yer alıyor. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> PKK üst yönetimi, açıklamanın ilk bölümünde, seçilen 21 milletvekili üzerinde hukuki ve siyasal oyunlar oynandığını öne sürüyor, sonra da uyarıları şöyle sıralıyor: 'Bu inkârcı ve ayrımcı egemenlik siyasetine karşı öncelikle Kürt halkını temsil etme durumunda olan parlamenterlerin duyarlı, bilinçli ve tutarlı demokratik-yurtsever tutumunun pekişmesi önemli olacaktır. </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> Bize göre ne tahriklere kapılma ne de geri adım atma anlamına gelecek tutumlara girmemeye dikkat etmek gerekiyor. Elbette ki Kürt demokratik siyasetinin ulaştığı olgunluk düzeyinin gerekli çözümleyici tutumunu geliştirmek gerekiyor ama 'şov yapmayacağız' vb. söylemlerle geçmişin önemli gelişmeler yaratmış direnişçi tutumunu reddedici bir duruma da girmemek gerekiyor. Geçmişi sahiplenerek, onun daha da gelişmiş bir devamı olarak başarmayı ve sonuç almayı yüksek bir kararlılıkla sürdürmek gerekmektedir.'' <br /> <br /> PKK'nın siyasal beklentilerine paralel çalışan kimi eski milletvekilleriyle daha ılımlı yeni milletvekilleri arasında 'şov' tanımlamasıyla başlayan gerginliğin ültimatom niteliğindeki bu açıklamayla şimdilik durulacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak bu uyarı DTP milletvekillerinin TBMM'de önümüzdeki süreçte alacakları tavır konusunda da ciddi ipuçları içeriyor. <br /> <br /> Yeni vekiller 'Geçmişin (1991) direnişçi tutumunu reddetmek' ve 'Sonuç almayı yüksek bir kararlılıkla sürdürmek' gibi tehlikeli iki seçenekle Meclis'e gönderiliyor! </span></p> <p style='text-align: justify' class='MsoNormal'><span style='font-size: 10pt; font-family: Verdana'><br /> Mehmet Faraç/Cumhuriyet</span></p>