Yağmur çamur demeden her pazar Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi’nde toplanan Karadenizliler, tulum eşliğinde horon tepiyor. Tulumun sesiyle birlikte coşkuyu gören herkes, bir anda kendini horonun içinde buluyor. Aralarında gemi kaptanları da var, çarşı iznini kullanan askerler de… Bir zamanlar, ancak Çayeli’nden öteye gidince duyabileceğiniz tulum sesleri şimdilerde Kadıköy’den yükseliyor. Hem de bu tınıya kulak vererek horon tepen yüzlerce kişinin eşliğinde… Karadenizliler 7 aydan bu yana her pazar günü, saat 15.30 sularında Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi’nin önünde toplanıp gece yarısına kadar horon tepiyorlar. İskelede buluşarak tulum eşliğinde horon oynama fikri, bir tepki sonucunda ortaya çıkmış. Kendi bölgelerinin ismini kullanarak kurulan yardım-kültür derneklerinin kahveden bir farkının olmadığını ve adeta bir kültürsüzlük yeri olduğunu düşünen Karadenizli gençler, bundan dolayı kendi kültürlerini bir nebze olsun sevdirebilmek için bu organizasyonda karar kılmış. Kültürlerinin en önemli unsurları olan tulum ve horonu İstanbullulara tanıtmaya kararlı olan gençleri, ilk günden bu yana ne kar durdurabilmiş ne de yağmur. İlk haftalarda sadece 3-5 kişi toplanabilseler de şimdilerde etkinliğin namını duyan vatandaşlar, pazar günleri soluğu Kadıköy sahilinde alıyor. Hatta bunun için İstanbul dışından günübirlik gelenler bile oluyormuş. Tulum eşliğinde Atma Türkü söyleyip ‘Rize, Papilat, Hemşin, Kaçkar’ horonlarını oynamaya Düzce’den, Bandırma’dan gelenler olduğu gibi, asker olup da çarşı iznini burada geçirenler de var. Organizasyona uzun zamandır destek veren İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik 3. sınıf öğrencisi Yasin Özdemir, turistlerden inanılmaz bir ilgi gördüklerini; bazılarının aralarına katılıp oynadığını, bazılarınınsa ayaklarıyla ritim tutmaya çalıştığını söylüyor. Kendisi Rizeli olan Yasin Özdemir, seçim dönemindeki rıhtım atmosferini ise şöyle anlatıyor: “22 Temmuz genel seçimleri öncesi Kadıköy, partilerin miting üssü gibiydi. Mitinglerin olduğu gün, biz yine Beşiktaş İskelesi önündeki yerimizi aldık. Bir miting bitiyor, diğeri başlıyordu; ancak biz oynamaya başlayınca mitinge gelen vatandaşlar ellerindeki parti bayraklarıyla gelip bizi izliyordu. Hatta mitingde görevli polislerden birinin; ‘Uşşaklar üstümde uniforma olmayacaktu da ben da oynayacaktum!’ dediğini duyduk. Bizi izleyen kalabalık birçok parti mitinglerindekinden daha fazlaydı.” Karadenizli polis memuru her ne kadar aşka gelip oynayamasa da şehir hatları vapurundaki Karadenizli kaptanlar, kıyıya yanaştıklarında kısa süreliğine de olsa horona katılıyorlarmış.zaman.com.tr/cumartesi