- Çaykara ilçesinde yaşayan 78 yaşındaki Fikri Tatlı, havaların ısınmasıyla çıktıkları yaylada çayırda ot biçip inek bakıyor, 77 yaşındaki eşi Mevlüde Tatlı ise ürettiği süt ve süt ürünlerini satarak aile ekonomisine katkı sağlıyor - Fikri Tatlı: - "Sağlığımı çalışmaya bağlıyorum. Böyle idman yapıyorum. Bizim hayatımız çalışmakla geçti. Çalışmazsam canım sıkılır. İllaki bir şeyler yapacağım" Çaykara ilçesine bağlı Köknar Mahallesi'nde yaşayan 78 yaşındaki Fikri ve 77 yaşındaki eşi Mevlüde Tatlı, her yıl havaların ısınmasıyla Sultanmurat Yaylası'ndaki evlerine çıkıyor. Yazın İzmir'den gelen kızlarının da yanında kaldığı çift, sabah ezanıyla birlikte kalkarak günlük işlerine koyuluyor. Toplam 6 çocuk, 11 torun sahibi Fikri Tatlı, 2 büyükbaş hayvanlarının kışlık yem ihtiyacını karşılamak için tırpanla ot biçiyor. Mevlüde Tatlı ise eşinin biçtiği otları kurutup balya haline getiriyor, ineklerden sağdığı süt ile kendi yaptığı tereyağ, peynir ve yoğurdu satarak ev bütçesine katkı sağlıyor. Karadeniz'in zorlu coğrafyasında çalışmaktan yorulmayan ve sağlıklı yaşamaya özen gösteren Tatlı çifti, çalışkanlıkları ve azimleriyle gençlere taş çıkartıyor. Fikri Tatlı, AA muhabirine, 1990'a kadar çay fabrikasında çalıştığını ve emekli olduğunu belirterek, günlerini evde, eşine yardımcı olarak geçirdiğini söyledi. Hayatını çalışarak geçirdiğini ifade eden Tatlı, "Sağlığımı, çalışmaya bağlıyorum. Böyle idman yapıyorum. Bizim hayatımız çalışmakla geçti. Ben çalışmaya alışmışım. Çalışmazsam canım sıkılır. İllaki bir şeyler yapacağım. Çünkü küçük yaşımdan beri böyle çalışarak devam ettim. Bakalım nereye kadar çalışacağız, Allah bilir orayı." dedi. Tatlı, ilerlemiş yaşına rağmen yayladan mahallesine yürüyerek gidip geldiğini kaydederek, "Mahalleden yukarı yaylaya çıkıyorum. Akşam saat 17.00'a kadar tırpanla çayır kesiyorum. Daha sonra eve gidip yatsı namazını kılıp yatıyorum. Sabah namazı tekrar kalkıyorum. Tekrar çayır kesmeye geliyorum." diye konuştu. Emekli olduğunu ancak 2 büyükbaş hayvan bakarak geçimine katkı sağladığını anlatan Tatlı, "Hayvanlarla geçimimizi sağlıyoruz. Ekim ayına kadar yaylada kalıyoruz. Kar yağıp yayla yolları kapanınca mahalleye iniyoruz. Evde oturup hanımla sohbetimize devam ediyoruz. 2 nüfus olarak kalıyoruz, yaz aylarında kızımız yanımıza geliyor. İşlerde bize yardımcı oluyor." dedi. - "Ben ne kadar çalıştıysam faydasını gördüm" Tatlı, sağlığının elverdiği sürece çalışmaya devam edeceğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Çalışmadan olmaz. Gezeceğim, çalışacağım. Hanımla 54 yıllık evliyiz. Güzel günler geçiriyoruz. O da çok çalışkandır. Benimle birlikte çalışır. Gençlere ve yaşlılara tavsiyem, güçleri yettiği kadar idman yapsınlar. Boş durmasınlar, o zaman odun gibi oluyoruz, boş durmak iyi değildir. Ben ne kadar çalıştıysam faydasını gördüm. Zararını görmedim. Böyle de devam edeceğim inşallah." Sağlık konusunda hiçbir sorun yaşamadığına işaret eden Tatlı, "Yemek seçmem, her yemeği yerim. Pilav, yumurta, lahana, komposto, sütlaç, mısır ekmeği, makarna, sarma ve dolma, bana hiçbiri dokunmaz. Arkadaşlarıma 'Tansiyon ve şeker hastalığı nasıl oluyor?' diye soruyorum. Ben anlamadım. Allah'ıma şükürler olsun, benim bir şeyim yok. Sıhhatim yerinde elhamdülillah." ifadesini kullandı. - "Çalışmak bizi dinç tutuyor" Eşinin biçtiği çayırları yayladaki evinin karşısındaki arazide kurutmaya çalışan 77 yaşındaki Mevlüde Tatlı ise çocukluğundan beri durmadan çalıştığını belirterek, "Hayvanlara bakıyorum. Onlardan elde ettiğim süt, yoğurt, peynir ve tereyağını satarak geçiniyoruz." diye konuştu. Eşiyle doğal beslendiklerini ifade eden Tatlı, "Tereyağıyla beslenirim. Çalışmak bizi dinç tutuyor. Çalışmak çok güzel." ifadesini kullandı.