<div style='text-align: justify'><span class='Apple-style-span' style='font-size: 12px; -webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px'><font face='verdana, geneva'>Rize İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe, Ramazan ayının oruç tutanlar için beslenme açısından önemli olduğuna dikkat çekti.</font></span></div><div style='text-align: justify'><font face='verdana, geneva'> </font></div><p style='text-align: justify'><span class='Apple-style-span' style='font-size: 12px; -webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px'><font face='verdana, geneva'>Yazılı açıklamada bulunan Tepe, uzun süre 3-5 öğünle beslenen vücuda aniden 2 öğün vererek vücut metabolizmasına sürpriz yaşatıldığını, bu geçişin şokundan kurtulmak ve sağlıklı bir oruç ayı geçirmek için mutlaka dikkat edilmesi gereken konular bulunduğunu söyledi. Tepe, şunları kaydetti: <strong>'Uzun gün ve aşırı sıcaklar dikkate alınarak mutlaka sahura kalkılmalıdır. Risk grubundaki yaşlılar, hamileler, şeker hastaları, tansiyon, karaciğer ve böbrek yetmezliği bulunanlar oruç için kendini zorlamamalı, mutlak suretle doktor onayı ile oruç tutulmalıdır. Gün içinde sıcaklığın en yoğunlaştığı zaman dilimi olan 11.00 ile 16.00 arasında gerekmediği sürece dışarı çıkılmamalı, imkan oluşması halinde öğleyin bir saat uyumalıdır. İftar ve sahurda ağır yemeklerden kaçınmalı, sebze ağırlıklı yemekler yenmeli, vücut direncini artırmak ve yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyveler yeterli tüketilmelidir. İftarda, önce çorba gibi hafif bir yiyecek yemeli, 10-15 dakika dinlendikten sonra diğer yemeklere devam edilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine sütlaç, güllaç, muhallebi, dondurma veya meyve tatlıları tercih edilmeli, iftar sonrası kısa süreli yürüyüşler yapılmalıdır.' </strong></font></span></p><p style='text-align: justify'><font face='verdana, geneva'><span class='Apple-style-span' style='font-size: 12px; -webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px'></span><span class='Apple-style-span' style='font-size: 12px; -webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px'>Sahura kalkmadan oruç tutulmasının aç kalma süresini artırdığı, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve kan şekerinin düşmesi, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatte azalmaya neden olduğunu dile getiren Tepe, şöyle devam etti: <strong>'Sahur yemeğinde midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren yumurta, süt, yoğurt, peynir ve kuru fasulye, nohut, mercimek yemeklerinin tüketilmesi gerekmektedir. Unutulmaması gereken en önemli konulardan birisi, aç bir bireyin neye, ne kadar ihtiyacı olduğunu bilmesidir. Eğer oruçluyken susanmışsa bu zaten normaldir ve iftar yemeği içinde 2-3 bardak su yeterli olacaktır. Ama aşırı bir susuzluk çekiyorsa bunun nedeni ya geçen iftar veya sahur yemeğinde aşırı karbonhidrat ağırlıklı, az sebze meyveli gıdalar tüketmesi ya da aşırı hareket ve zorlanmayla ter kaybetmesidir. Oruç tutanın midesine kramp, kazıntı tarzında rahatsızlıklar oluyorsa bunun bir nedeni de yağlı gıdalar ve meyve sebzeyi de içeren aşırı asit yoğunluklu gıdaların fazla alınması olabilir. Dolaysıyla bir iftar yemeğinde pilav, makarna, börek, hamur işi gibi yemeklere ihtiyaç olduğu kadar meyve sebzeye de ihtiyaç vardır. Bir grubun fazla alınması, diğerinin az alınmasını ya da hiç alınmamasını sağladığından ya fazla alınan grubun yan tesirine yakalanırız, ya da az alınan grubun vücuttaki yetersizlik belirtilerine yol açar.'</strong></span></font></p>