Avukat Remzi kazmaz yaptığı yazılı açıklamada Spor tarihinde ŞİKE hep vardı, Teşvik primi futbolun vazgeçilmezi olmuştur dedi.

Kazmaz açıklamasında “Yani ortada her zaman SUÇ vardı, suçu yapanlar vardı yani hem fiil vardı hem de fail, ama bu failin bu fiilinden dolayı cezalandırılması için bir yasa yoktu. Ta ki 14 Nisan 2011’e kadar.

Bu tarihe kadar TFF’nun ilgili mevzuatlarıyla ŞİKE gibi çok ciddi bir sorunu haliyle çözmek mümkün değildi.

TFF’nun mevzuatının uygulanabilirliği yoktu. Süreç böyle devam ederken futbolun ŞİKE bataklığındaki suç oranları da durmadan artıyordu. Kulüp yöneticileriyle kol kola giren siyasetçiler oy deposu olarak gördükleri kulüpleri kendi yandaşları yapmak iççin gereken tavizleri veriyorlar, olmadı baskı, cebir ve şiddetle sorunları çözmek için MAFYA yi devreye sokuyorlar. Evet, Sporda şiddet ve Şike olaylarını durup dururken ortaya çıkmıyor. Futboldaki maddi rant ve oy potansiyeli siyasetçinin ve mafyanın ilgisini çekince kendi yandaşı kulüp yöneticileriyle futbolun kirletilmesine, yozlaştırılmasına ve terorize edilmesine kadar gidiyor.

Sporla ilgili şiddet ve ŞİKE yasasıyla bu işin üzerine devletin yasal zemindeki gücüyle gidilince bu kez olayın ne kadar ciddi boyutta olduğu anlaşıldı” dedi.

Kazmaz “Futbol mercek altına alındı. Bugüne kadar konuşulan birçok kirli olay ortaya çıkıyor. Yeni yasa geçmişe yürürlükte değil ancak yasa çıktıktan sonraki olayları inceleyebiliyor. Şu an hem Adli Yargı devam ediyor hem de TFF İdari yaptırımları devam ediyor, ortada bir gizlilik kararı var. Ama pek uyarı yok. Medya aracılığıyla yapılan suçlamalarda gelinen bu nokta tehlikeli olmaya başladı. Her gün TVlerde olan insanlar birdenbire korkunç örgüt üyeleri olarak karşımıza çıkartıldı-Vur abalıya yapılarak darağaçları kuruldu, infazlar yapıldı, suçlular bulundu. Bir hukuk devletinde yaşanmaması gereken olayları bir sinema gibi izliyoruz. Toptan suçlama, yargısız infaz, niyet yargılamasına kanata göre suç kavramları evrensel hukuka hiç uygun olmayan kavramlar Türkiye’de egemen olmaya başladı. Yargının siyasallaştırılması bizi hukuksuzluğa doğru yönlendirir. Adalet kavramı yok olur. Herkese bir gün lazım olan Hukuk iktidarın kitleleri sindirme aracı olmaya başlar. Bu gidişatın sinyalleri günümüzde medyayı kullanarak yapılıyor. Bu kritik durumu hep birlikte sağduyuyla aşmalıyız. Hem Spor kazanacak hem de Hukuk Devleti. TFF aklıselim bir karar aldı. Adaletin tecellisi açısından kamuoyunda bu karar kabul gördü. Umarız devamı niteliğinde devam etmekte olan soruşturmanın selameti açısından Ergenekon soruşturması gibi uzun süreli tutukluluğun infaza dönüşmeden gerçekler kısa sürede gün ışığına çıkartılır. Şimdi önemli bir yerdeyiz. Bu yasalar ne kadar ağır olsalar bile Futbolda Şike ve Şiddeti bu yasalarla engelleyemezsiniz. Önce medya bu konuda olumlu bir tavır sergilemeli, Taraftarlar kulübe sahip çıkmalı, kulüp yöneticileri şeffaf ve dirayetli kurallarla kulübü yönetmeli TFF, UEFA ve FİFA kriterlerini egemen kılmalı” dedi.

Soruşturmanın genişletilmesi umut verici olduğunu söyleyen kazmaz “ sadece FB ile ilgili sınırlı kalmaması kafalardaki soru işaretlerini de sildi. Şunun altını çizelim.’’Mahkeme hüküm verene kadar ve hüküm kesinleşinceye kadar kimse suçlu ilan edilmemeli, Ama şunu da iyi bilelim. Bu soruşturma ve kovuşturma sonucu herkesin her taraftarın istediği gerçek bir durum vardır.’’Karanlık ilişkilere girmiş insanların tespiti, suçların kanıtlanması, kulüplerin temizlenmesi, temiz futbola olan özlem bütün sporseverlerin isteği.’’ Bu süreci hep birlikte yaşarken bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyelim. Hukuk herkese lazım. Bugün onlara yarın bize. Eğer biz bugün susarsak bu adaletsizlik karşısında yarın bizi savunacak kimse bulamayız.

Futbolda adaletin ve hukukun çivisi çıkmıştı. Bu yasanın sporda Milat olmasını diliyoruz. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Sorgulamada Sayın Cumhuriyet Savcılarının ve Sayın mahkeme Hâkiminin özellikle Aziz Yıldırım ile ilgili insani davranışlarının hukuk tarihine iz bırakan bir tavırdı. İnsan hayatına verilen önemi kamuoyu da tekrar gördü. Şimdi taraftarlara yönelik bir sözümüz var, taraftar sormalı ‘‘biz adil ve temiz futbol istiyor muyuz?’’ bu yolda kendi gönül verdiğimiz kulüp- Başkan futbolcu cezalandırıldığı zaman buna razı mıyız? Yoksa derdimiz adalet değil, benim kulübüm şampiyon olsun ama futboldaki kirlilik devam etsin, ben şampiyon olayım ama nasıl olursa olsun” dedi.

Buradan başlamalıyız. Umarız futboldaki şike olayları kısa sürede sonuçlanır. Gözaltılar, tutuklamalar uzun sürmez. Futboldaki temiz ayaklar toplumun diğer kesimlerine örnek olur. Hukukun egemen olduğu şikesiz, yalansız dolansız bir Türkiye özlemini yaşadığımız şu sıkıntılı günler biran önce mutlu sonlanır” dedi.
Editör: HABER MERKEZİ