Almanya'da futbol oynarken Almanya Milli takımından gelen teklifi geri çevirip seçmelerle Ümit Milli Takımı tercih eden Serdar Kesimal, ''U21 Takımından A Milli Takıma geçmek için elimden geleni yapacağım.'' dedi.
Şu sıralar Kayserisporla yeni sezon hazırlıklarını sürdüren Serdar Kesimal, Rize'den yıllar önce Almanya'ya göç etmiş gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak futbol hayatına doğum yeri olan Wuppertal'da başladığını belirtirken, ''Birçok futbolcuya nasib olmayacak şekilde tek maçla Köln yöneticilerinin dikkatini çekmeyi başardım ve Köln'ün ikinci takımında ilk sezonunda şampiyonluk yaşadım.'' diye konuştu.
Futbol Federasyonu'nun çıkardığı TamSaha Dergesi'ne konuşan Serdar, futbola forvet olarak başladığını ama şu anda stoper mevkiinde oynadığını söyledi. Kalecilik dışında her mevkide oynadığını söyleyen Serdar U21 Takımı'nın ardından A Milli Takıma çağrılmak için elinden geleni yapacağını belirtti.
Kayserispor'un Karadenizli gurbetçi futbolcusu Serdar Kesimal, Almanya'daki futbol hayatı ve bundan sonraki beklentileriyle ilgili soruları da cevapladığı röportajın ayrıntıları şöyle;
- Kendini anlatır mısın? Almanya'da nerede doğdun, nasıl bir ailenin çocuğusun?
Almanya'nın Wuppertal kentinde 1989 yılında doğdum. Annem ve babam Almanya'da yaşayan bir işçi ailesi. Rize'den Almanya'ya göçmüşler. 3 kardeşiz, bir ablam ve bir kız kardeşim var. Ablam Almanya'da çalışıyor, kız kardeşim ise öğrenci. Ailem halen yaşantısını Almanya'da sürdürüyor.
- Aldığın eğitimden bahseder misin?
Liseden mezun oldum. Futbolu tercih edince liseden sonra okulu bıraktım.
- Futbol hayatın nasıl başladı? Ailenin futbol oynamanda bir etkisi oldu mu?
Futbola sokakta arkadaşlarımla oynayarak başladım. Ailemde futbol oynayan ya da ilgilenen birisi yoktu. Sonra okul takımına seçildim. Tamamen kendi isteğimle futbola başladım diyebilirim.
- Almanya'da oynadığın kulüpleri anlatır mısın?
Okul takımının ardından FC Dönberg adında amatör bir takımda oynamaya başladım. Sonrasında kentin en iyi takımlarından biri olan Wuppertal SV'ye transfer oldum.
- Köln'e transferin nasıl gerçekleşti?
Wuppertal SV ile 3. Lig'de 1 maç oynadım. O zaman Almanya'da diğer takımlardan da çok teklif geldi. Bize yakın olduğu için FC Köln'ün ikinci takımı Köln II'yi tercih ettim. Okulum devam ediyordu ve yakınlığından dolayı ailem de itiraz etmedi. Köln'deki ilk sezonumda A gençlerde oynadım.
- Almanya'da futbol oynadığın sürelerde unutamadığın anıların oldu mu?
Köln II'deki ilk sezonumda Almanya şampiyonu olduk ve ben stoper olarak 28 maçın 23'ünde oynadım. O şampiyonluk benim için çok önemliydi. Amatörlerde ise sağ bek olarak oynadım. İyi bir sezon geçirdim. Ardından da zaten Kayserispor'a geldim.
- Peki, bu süreçte seni etkileyen, yerinde olmak istediğin futbolcular var mıydı?
Futbola başladığımda forvette oynuyordum. Hakan Şükür'ü çok beğeniyordum. Sonraki dönemde defansa geçtim, Bülent Korkmaz hayranlığım başladı. Chelsea'den Alex'i çok beğenirdim. Duruşu ve pozisyon anlayışı çok hoşuma giderdi.
- Forvetten stopere geçişin nasıl oldu?
Dönberg'de forvet oynarken, bir maçta antrenörümüz pozisyon gereği beni rakibin en iyi bir forvet oyuncusunu durdurmak için defansa yerleştirdi. Gayet iyi oynadım, hocam da beğendi. Birkaç denemenin ardından benim de hoşuma gitti bu durum. Futbolcu olarak aslında kalecilik hariç oynamadığım pozisyon kalmadı. Sol bekte, orta sahada, defansın ortasında ve sağ bekte oynayabiliyorum. Forvet deneyimim bana diğer defans oyuncularına göre avantaj sağlıyor. Forvet oyuncularının nereye gidebileceğini, bir sonraki adımda neler yapabileceğini tahmin edebiliyorum. Bu da defanstaki işimi kolaylaştırıyor.
- Peki, eksik bulduğun yanların neler?
Kafa toplarına biraz daha çalışmalı, kendimi geliştirmeliyim. Bir sezon sağ bek oynadım. Maçlarda çok sık kafaya çıkmayınca hava hâkimiyetim biraz geriledi. Stoper olarak devam etmek istiyorum.
- Köln II'de başka Türk asıllı futbolcu var mı?
Takımdaki diğer Türk oyuncular Mahmut Temur ve Johannes Bahçecioğlu'ydu. Onlar Köln'de oynamaya devam ediyor.
- Almanya'da ve Avrupa'da oldukça yetenekli Türkiye asıllı futbolcu var. Başarılarını neye borçlular?
Türkler futbolda Almanlara göre daha yetenekli, bu tartışılmaz. Ama yetiştirme ve altyapı çok fark ediyor. Almanların disiplin anlayışı, Türk yeteneği ile birleşince oldukça iyi oyuncular çıkıyor. Ama futbolcu bu disiplini sürdüremezse başarısızlık kaçınılmaz.
- Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum ile aynı dönemde Köln'deydiniz. Daum ile ilişkileriniz nasıldı?
Köln'de Daum'la pek iletişimimiz olmadı. Gençlerle çok ilgilendiğini söyleyemem. Aynı sahada antrenman yapardık. Selam veriyordu ve daha fazla da ilgilenmiyordu. Ama iyi bir teknik direktör olduğu tartışılmaz bir gerçek. Köln'de A takımla diğer takımların ilişkileri farklıdır. İki ayrı takım gibiydik. Biraz da Daum'un yaklaşımından kaynaklı. Daum bizlerle ilgilenmediğinden, A takımdaki oyuncular da pek ilgilenmiyordu açıkçası.
- Ümit Özat'ın geçirdiği rahatsızlık, veda maçında yaşadıkları ve Köln taraftarının onu bağrına basması. Nedir Ümit'i bu kadar sevdiren?
Ümit Özat'la da çok sık görüşmedik. Rahatsızlığının ardından ve ben Ümit Milli Takım'a gelmeye başlayınca ilişkilerimiz yoğunlaştı. Köln taraftarı çok iyi, çok vefalı bir grup. Her zaman ve her şartta takımı destekleyen bir taraftar grubu. Maçı izlerler ve sonuç ne olursa olsun destek verirler, yenmişsin, yenmemişsin, sonuca pek bakmazlar. Ümit de maçta talihsiz bir olay yaşayınca taraftar ona sahip çıktı.
- Alpay ve yine Türkiye'den giden Mondragon da Köln'deydi. Onlarla ilişkilerin nasıldı?
Mondragon çok sıcak davranırdı. Hatta beni ilk gördüğünde, Türk olduğumu öğrenince çok ilgilendi. Her zaman konuşur, şakalaşır, Türkçe selam verirdi. Alpay da çok iyi, çok esprili bir insan. Onunla iletişimimiz çok iyiydi.
- Köln'den Kayserispor'a transferin nasıl oldu?
Kayserispor'a geçişim iki hafta içerisinde gerçekleşti. Tolunay Hoca, ümit milli maçında izlemiş beni. Görüşmeler başladı, anlaştık ve sorunsuz geldim.
- Futbol kariyerine Almanya'da devam etmeyi neden düşünmedin?
Almanya'da Türklere olan bakışın biraz etkili olduğunu söyleyebilirim. Almanya'da Türk olarak başarı elde etmek zor. Belki takımımın teknik direktörünün etkisi de oldu bunda. Daum gibi gençlere önem vermeyen bir insan takımın başında olunca yükselmek zordu. Yaşım 20'ye geldi, Ümit Milli Takım'da da oynuyorum ama orada amatördeyim. Yeni bir şeyler yapmam gerekiyordu. Bu bakımdan Kayserispor'un teklifi benim için iyi oldu.
- Kayserispor'u nasıl değerlendiriyorsun?
Kayserispor'da çok iyi futbolcular var. Hocamız Tolunay Kafkas da gen oyunculara çok önem veriyor. Bunlar önemli benim için.
- Turkcell Süper Lig'i takip ediyor muydun? Ligin kalitesini nasıl değerlendiriyorsun?
Süper Lig'in kalitesi son yıllarda yükseldi. Sivasspor şampiyonluğa oynuyor. Ligden düşen Hacettepe, Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı yenebiliyor. Bunlar ligin kalitesinin yükseldiğini de gösterir. Bazıları kalitenin düştüğünden bahsediyor ama Galatasaray ve Fenerbahçe çok iyi kadrolarıyla şampiyon olamıyorsa, sorun başka bir yerdedir.
- Ligin kalitesinin yükselmeye başlamasıyla birlikte iyi kadroya sahip kulüplerin başarısız olmasını nasıl açıklıyorsun?
Günümüz futbolunda sisteminiz iyiyse kazanıyorsunuz. Golcülere çok büyük bağımlılık yok. Yunanistan'ın geride durarak ve zamanı geldiğinde gol atarak Avrupa Şampiyonu oluşunu hatırlayalım. Yani sisteminiz iyiyse oyunu kazanırsınız.
- Peki, Turkcell Süper Lig'de beğendiğin futbolcular hangileri?
Arda Turan'ı çok beğeniyorum. Oldukça yetenekli ve başarılı bir futbolcu. Ümit Milli Takım'dan arkadaşım olan yine Galatasaraylı Aydın Yılmaz'ı çok yetenekli buluyorum. Çok da iyi anlaştığım bir insan ve geleceğini oldukça parlak görüyorum.
- Ümit Milli Takım'a çağrılman nasıl oldu?
Geçen yıl Ümit Mili Takım seçmelerine geldim. 40 kişi vardı ve o maçta iyi oynayınca kadroya çağırıldım. Sonra da devamı geldi.
- Ümit Milli Takım Teknik Direktörü Hami Mandıralı ile ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsun?
Hami Hoca oyunculara yaklaşımı olarak, insan olarak çok iyi. Teknik direktör olarak da ne istediğini bilen ve bu isteklerini en doğru biçimde anlatabilen bir insan. Bunun sonucunda da Ümit Milli Takım'ın başarısı ortada. Alman antrenörlerle karşılaştırdığımda arada uçurum var.
- Ümit Milli Takım'da oynarken neler hissediyorsun?
Ümit Milli Takım'da kendimi çok iyi ve rahat hissediyorum. Almanya'da oynarken bu rahatlığı ve güven dolu ortamı bulanmadım. Orada bir hatana bakıyordu iş. Hele de bir Türk oyuncu isen işin daha da zorlaşıyor.
- Akdeniz Oyunları'nda U21 kadrosunda yer aldın. İlk maçta Fransa'ya yenilen takım, turnuvada 6. oldu. Neler yaşandı İtalya'da?
Turnuvada sistemin azizliğine uğradık. İlk maçı Fransa yerine Malta ile oynasaydık belki durum farklı olurdu. İnanıyorum ki finale kadar giderdik.
- Almanya'da genç milli takımlardan teklif almış mıydın?
Alman Ümit Milli Takımı'nın Teknik Direktörü Horst Hrubesch, o dönem U19'un başındaydı. Beni takip ediyor ve istiyordu. Alman vatandaşlığı için de başvurum vardı. Ama ben Ümit Milli Takım seçmelerine katılıp başarılı olunca, önceliğim olan Türkiye'yi seçtim.
- Ümit Milli Takım'ın Avrupa Şampiyonası'ndaki grubunu nasıl değerlendiriyorsun?
Avrupa Şampiyonası eleme grubunda bizi bir tek İsviçre zorlar diye düşünüyorum. Gruptan çok rahat çıkacağımıza inanıyorum.
- Takım içindeki hava nasıl? Ekip olarak kaynaştınız mı?
Bu takımla çok güzel şeyler yapacağız. Takım olarak ekip ruhu yakalandı. Herkes başarıya kilitlendi. Takımda arkadaşlık ilişkileri de süper.
- Futbol hayatına nerede devam etmek istiyorsun? Hedeflerin neler?
Futbola Türkiye'de devam etmek istiyorum. Ama 'Yurtdışı ister misin?' diye sorarsanız, en iyi liglerin Almanya ve İspanya olduğunu düşünüyorum. Fırsatım olursa yine Almanya'da oynamak isterim.
- Almanya'da futbol dışında nelerle uğraşıyorsun?
Almanya'da futbol dışında pek zamanın kalmıyordu. Gezmeyi de çok seven bir insan değilim. Genelde boş zamanlarımı ailemle geçirirdim.
- Almanya'dan sonra Kayseri'ye alışabildin mi, uyum problemi yaşıyor musun?
Kayseri'de çok zorlanacağımı sanmıyorum. Annemi Kayseri'ye getirmeyi düşünüyorum. Çok dışarıya çıkan, gece hayatı olan biri değilim zaten. Kolaylıkla alışabileceğimi düşünüyorum.
