<div align='justify'><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'><strong>Başbakanlık'ta Kur'an'la yemin </strong></font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'><strong>ve Barlas'ın TGRT'den kovulması! </strong></font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'></font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Yıl: 1998. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>28 Şubat sürecinin sıcak günleri. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Telefonda İhlas'ın patronu Enver Ören var: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>- Sabahattin; Mesut Yılmaz bize Refahyol iktidarını desteklediğimiz için soğuk biliyorum ama, mutlaka görüşmemiz gerekiyor. Biliyorsun Başbakan'la işlerimiz var. Ne yap yap Mesut Bey'i ikna et ve bize bir randevu ayarla. Buzları eritmemiz gerekiyor. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Enver Bey'in bu arzusu üzerine soluğu hemşehrim ve dostum olan dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ın yanında alıyor ve talebi iletiyorum. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Cevap ısrarlarıma rağmen olumsuz oluyor. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Enver Ören pes etmiyor ve Başbakan'la çok yakın olan Kadir Has'la, Sibel Can'ın kocası Sülhi Aksüt'ü devreye sokuyor. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Mesut Bey'den Kadir Has'a cevap: “Kadir Beyciğim sen bu işe bulaşma.” </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Sibel Can'ın kocası Sülhi Aksüt, Mesut Bey'i tanımıyor ama tanıdığı olan Şadan Tuzcu'yu devreye sokuyor. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Sonuç yine yok... </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Enver Bey Ankara'ya gelip bana şu sözü ediyor: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>- “Her yerden atağa geçtim, sonuç alamıyorum. Ne yap yap, beni Mesut Bey'le bir araya getir ve barıştır. Bunu senden başka hiç kimsenin yapamayacağını bana bizzat Kadir Has söyledi...” </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Mesut Yılmaz şahidimdir defalarca evine gidip eskilerin deyimi ile postu serdim, ısrar ettim ve 4. gidişimde ikna edip randevuyu aldım. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Diyeceksiniz ki Mesut Yılmaz görüşmüyorsa görüşmesin, Enver Bey'de bu ısrar niye? </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Eh sizin de 165 milyon dolarlık Bursa-Yalova Elektrik Dağıtım İhalesi işiniz olsaydı siz de herhalde çok farklı davranmazdınız. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Ve randevu akşamı: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Yer: Başbakanlık Konutunda toplantı odası. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Odada 5 isim var... </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Başbakan Mesut Yılmaz, Devlet Bakanı Cavit Kavak, Enver Ören, Mücahit Ören ve Sabahattin Önkibar. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Seramoni faslından sonra Enver Ören, cebinden küçük bir Kur'anı Kerimi çıkararak aynen şunları söylüyor: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>- Şu Kur'anın üstüne yemin ediyorum ki, bundan böyle ben yaşadığım süre içinde, benim gazete ve televizyonumda sizin ve partinizin aleyhine tek bir haber yapılırsa Allah beni kahretsin. Kur'anın üzerine yemin ederek söylüyorum ki böyle bir şey asla olmayacak. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Mesut Bey'le Cavit Kavak'ın nutku tutuluyor. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Sadece onlar değil, ben de şaşırıyorum. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Öyle ya bir medya patronu Başbakanlık'ta Kur'anın üstüne basarak böyle bir sözü bir siyasiye nasıl verebilir? </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Mesut Yılmaz sessizliği bozuyor: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>- Enver Bey bu yaptığınız doğru değil. Biz yanlış yaparsak medya elbette bizi eleştirecek. Böyle bir şey için Kur'anla yemin olur mu? </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Enver bey devam ediyor: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>- Sayın Başbakan'ım ben içimden geleni yapıyorum. Bu ilahi bir şey. İçimden öyle geliyor.. Haa bir başka kararım daha var. Onu da sizinle paylaşmak istiyorum. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Mesut Yılmaz: “Hayırdır Enver Bey?” </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Enver Ören: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>- Bir karar aldım ve yarından sonra bunu uygulayacağım. Şu Mehmet Barlas, TGRT'de boyuna sizi tenkit ediyor. Olur mu canım, bu kadar da tarafgirlik yapılır mı? Kararımı verdim. Barlas'ı gönderiyorum. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Mesut Yılmaz: “Aman, Enver Bey şimdi Mesut Bey'le görüştü, Barlas'ı kovdurttu derler. İşi bana bağlarlar” </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Enver Ören: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>- Yok canım, ben gönderiyorum onu.. Bittiii. Benim televizyonumda Başbakanıma laf ettirmem ben. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Ve ertesi gün: </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Mehmet Barlas'ın işine, gelecekte alacağı maaşların da önemli bir kısmı ödenerek son veriliyor.. Öğrendiğime göre Mehmet Bey gönderilirken Mesut Yılmaz'ın baskı yaptığı ima ediliyor. </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Şimdi durup dururken bunları niye mi hatırladım? </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>Malum bu aralar 28 Şubat anıları revaçta... O dönem yapılan derin baskılarla bazı gazetecilerin işine son verilmişti ya... Kimi çevreler de böyle bir irade olmaksızın Mehmet Barlas örneğinde olduğu gibi, kendi hesapları için operasyonlar yapıp suçu Ankara'ya havale etti, bunun bilinmesi için... </font></font><br /><font size='2'><font face='Tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif'>NOT: Kur'anlı yeminden sonra Mesut Yılmaz'la ilgili olarak Türkiye Gazetesi ve TGRT'de aleyhte haberi mi soruyorsunuz? Arşive girin, onlarcasına gözünüzle şahit olun...</font></font> </div>