AK Parti Rize İl Başkanı Hikmet Ayar ve Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, cumhurbaşkanlığı seçim sürecini değerlendirdi.
Düzenledikleri basın toplantısı ile yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendiren İl Başkanı Hikmet Ayar, Cumhurbaşkanlığı seçiminin partiler üstü bir seçim olduğunu hatırlattı. Bu nedenle parti adı altında seçim çalışması yürütmediklerini ifade eden Ayar “Bu seçim diğer seçimlerden çok farklı olacak. Siyasi partiler üstü bir seçim olacak. AK Parti dahil bir hiç parti seçim kampanyası yürütmüyor. Seçim kampanyaları adaylar ve adayların seçim koordinasyon merkezleri tarafından yürütülüyor. Rize’de de Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan için bir seçim irtibat bürosu oluşturuldu. Bu kesinlikle AK Parti seçim irtibat bürosu değildir. Rize’de bütün partilerin tabanları Rizeli bir Cumhurbaşkanı seçmek için sandığa gidecek. Parti başkanları elbette ki kendi partilerinin aldığı kararlar doğrultusunda açıklamalar yapıyorlar. Onlara saygı duyuyoruz. Ancak MHP, CHP ve SP’nin tabanı bu seçimde 'Recep Tayyip Erdoğan' diyor. Buda bu seçimin bir AK Parti seçimi olmadığını herkesin gördüğünü ifade ediyor. Bu nedenle bizde AK Parti ismini kullanmadan bu kampanyaya destek vermeye çalışıyoruz. Bu farklılığı ortaya koyarak partiler üstü bir seçim yapmaya çalışıyoruz. Bu nedenle 10 Ağustos akşamı düşünemediğimiz kadar yüksek bir destek ile sayın başbakanımızı Cumhurbaşkanlığı makamına taşımak istiyoruz. Rize çok bakanlar yetiştirdi. Üst üste iki başbakan yetiştirdi. Ama Rize Cumhurbaşkanı görmedi ilk defa görecek. İstatistikçilerin tahminlerine göre Rize bir daha bu şansı 3 bin 800 yıl sonra elde eder” dedi.
Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap ise yaptığı açıklamada, Türkiye’nin gelecek yüzyılda yerini alabilmesi için Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı makamına çıkması gerektiğini savunarak, “Başbakanımız liderliğindeki hükümetler son 12 yılda büyük başarılar ortaya koydular. Ülkemiz dünya üzerinde ve Avrupa'da umduğundan daha fazla etkili olmaya başlamıştır. Bu etki hayata geçirilen projeler ile dikkat çekmeye başlamıştır. Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durmaya başlaması küresel güçleri rahatsız ediyor. Soğuk savaş dönemi ülkelerin diğer ülkeleri zarar vermek için ortaya attığı adımları uygulandığı anlarda fark etmez zaman geçtikten sonra ‘Aaa.. meğer böyleymiş’ derdik. Artık kartlar daha açık oynanıyor. Ülkemize karşı atılan adımları daha net görüyoruz. Bunların en büyük nedeni kendi ayaklarımızın üzerinde durmamız ve kendi kendine karar verme sürecine girmiş olmamızdır. Bu sayın başbakanımızın liderliğinde ki hükümetler tarafından başarılmıştır. Başbakanımızın son yıllarda dünyadaki gelmiş geçmiş en başarılı başbakanlardan bir tanesidir. Türkiye’nin gelecek yüzyıllarda geçmişteki yerini tekrar alabilmesi için atacağı adımların gerçek anlamda milli ve manevi değerlere göre atılması için başbakanımızın Cumhurbaşkanlığı makamında olmasında fayda görüyoruz” diye konuştu.
