Başbakan Erdoğan 'Kürt açılımı' için 'Bu bir barış sürecidir' dedi ama barış sürecinin siyaset kürsüsüne yansıması hayal kırıklığı yarattı. 'Barış için savaşan' siyasiler birbirlerini alçaklık ve vatan hainliğiyle suçladı. Suçlamalar arasında 'idamı kaldırma' suçu da var!

Radikal gazetesi, 'Kürt açılımı' konusunda siyasiler arasında yaşanan seviyesi düşük, hakaret dozu yüksek polemikleri derleri.. İşte o hakaretler...

Açılım tartışmalarından inciler: Namussuz... Alçak... Hain... Gel Meclis’te ulu... İhanet çukurunun sahibi...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt açılımı için “Bu bir barış süreci” dedi. Ama sürecin başlangıcından itibaren siyaset arenasında söylenen sözler barış sürecine yakışmadı. ‘Vatan haini, alçak, idamı kaldıramayan parti...’ gibi suçlamalarla süren ‘siyasi’ kavgaya dün bir de “Uluyacaksan Ankara’da ulu” hakareti eklendi.

MHP’ye “Asıl Amerikan projesi, bölücübaşının idamdan kurtarılması” diye seslenen AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, “İktidarda gürlemek lazım. Erciyes ovasında kurt olup Ankara’da kuzu olmamak lazım. Orada uluyorsan Ankara’da da uluyacaksın, Meclis’in çatısı altında da uluyacaksın. Öyle yağma yok. Milletin yanında erkek ama Meclis’te ürkek olacak tavrı biz hiç benimsemedik, kabul etmedik” dedi.

MHP’de dağ havası
‘Barış süreci’ndeki sert siyasi salvolar, 2 Ağustos’ta MHP lideri Bahçeli’nin “25 yılda Türkiye’nin yarısını almaya çalışanlar, 50 yıl da dağda yaşamayı kabullenmiş olan insanlar açısından Türkiye’nin bütününe sahip çıkacağımızın iyi anlaşılması gerekir” diyerek dağ yolunu göstermesiyle başladı.

8 Ağustos’ta cumartesi günü Cumhurbaşkanı Gül’ün Bitlis’e giderken Güroymak ilçesinden, Norşin diye söz etmesi yeni bir kavganın fitilini ateşledi. Bahçeli, “İstanbul, Konstantinopolis, Erdoğan’a da Potomyalı mı diyeceksiniz diye sorunca Başbakan Tayyip Erdoğan’dan yanıt geldi: Erdoğan 12 Ağustos’ta AKP Rize İl Danışma Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Geçenlerde, sayın Bahçeli konuşma yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Bitlis’te ‘Norşin’ demiş onu eleştiriyor. Benim için de diyor ‘O da Potomyalı, ‘yakın bir zaman sonra da’ diyor, ‘İstanbul’un girişine bunlar Konstantinapolis’ derler diyor. Sayın Bahçeli, aç, Nutku oku... Atatürk, Güroymağa ne demiş ‘Norşin’ mi demiş, Güroymak mı demiş?. Oradan bunun dersini al... (...) Önce haddini bil, kendini bil...” Başbakan’ın konuşması “Potomya seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla karşılandı.

Başbakan’ın “Haddini bil” çağrısına karşılık verense 13 Ağustos’ta MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural oldu: “Asıl haddini aşan sayın Başbakan sizsiniz. Bu milletin bütünlüğüyle, milli kimliğiyle, değerleriyle oyun oynuyorsun. Haddini aşanlara haddini bildirmeye kararlıyız.”

Kim kaç kitap okudu?
14 Ağustos’ta Erdoğan “‘Norşin’ kelimesini ‘Potomya’ kelimesini dilinize dolayarak, basit ve ucuz bir muhalefet tarzına başvurarak kendinize de partinize de Türkiye’ye de haksızlık ediyorsunuz” dediği Bahçeli’ye kitap okumasını tavsiye etti. Bahçeli ertesi gün yanıt verdi: “Sayın Başbakan, son okuduğun üç kitabın ismini ver de bu tavsiyeni yerine getirelim.”
 
‘Açılımın içeriğini bilmediklerini’ söyleyen CHP lideri Deniz Baykal, uzun süre sessiz kalmayı tercih etse de 15 Ağustos’ta Çatalca Belediyesi’ni ziyaretinde içeriği biliyormuş gibi hüküm verdi: “DTP, Başbakan ve Apo el ele verip terörle mücadele edecekler.”

‘Teşrifatçı... Yıkım müteahhidi’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 20 Ağustos’ta yaptığı yazılı açıklamada Atalay’ı ‘teşrifatçı’ ve ‘kurye,’ Başbakan Erdoğan’ı da ‘yıkım müteahhidi’ diyerek eleştirdi:
“İmralı’nın kuryeleri olan sözde hukuk adamları ile hükümetin kuryesi haline gelmiş İçişleri Bakanı temaslarına devam etmekte, kapı kapı gezerek Türkiye’nin yıkım projesine suç ortakları aramaktadırlar. MHP’ye çağrılardaki ısrarın nedeni ‘yıkım ortağı’ yapılmamıza yöneliktir. Erdoğan’ın, yıkım projesinin müteahhidi olarak girdiği bu yoldan dönmeyeceklerini ve her bedeli ödemeye hazır olduğunu açıklamış olmasının bizim için hiçbir anlamı bulunmamaktadır.”

‘İspat etmezse alçaktır’
21 Ağustos’ta ramazanın ilk cuma namazından çıkan Erdoğan, “(MHP’nin ‘Kürt açılımı ABD projesidir’ sözü üzerine) Bir kâğıt almış dolaşıyorlar ‘Amerika’nın bir projesi bu...’ Bunu ispat ederlerse her şeye varım. Ama ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık, bu kadar ağır konuşuyorum” diyerek rest çekti.

MHP lideri ise “Çalışmalara devam” diyerek ‘Kürt açılımı’na destek veren MGK’yı hedef aldı. Bahçeli, “Başbakan Erdoğan’ın tanımıyla Türk milletini 36’ya bölerek beraberlik nasıl sağlanacaktır? Bu tarihi sapmaya onay verenler ve taşıyanlar kadar sessiz duranlar veya ses çıkmayanlar da ağır ve tarihi vebal altında kalmaktan asla kurtulamayacaklardır” dedi.
Bahçeli’nin sözlerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ‘yakışıksız’ diye niteledi.

Bahçeli, Erdoğan’a “Namus ve şeref gibi ulvi kavramlar yakışmayan ağızlarda değerini kaybeder” diye yüklendi Bahçeli’nin açıklamasına destek veren MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da Erdoğan’ın ‘akıl sağlığı’ndan endişe duyduklarını söyledi.

AKP’den ‘Meclis’te ulu’ çağrısı
AKP ile MHP arasında ‘Demokratik Açılım’ süreci nedeniyle başlayan tartışma karşılıklı suçlamalar ile devam ederken dün ‘eski defterler’ de açıldı. MHP’ye “Asıl Amerikan projesi, bölücübaşının idamdan kurtarılması” diye seslenen AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Abdullah Öcalan’ın idam kararının Başbakanlık’ta bekletilmesine ilişkin koalisyon ortağı olarak MHP, Bahçeli’nin de imzasının yer aldığı ‘Karar Metni’ni açıkladı. Bu karar ile PKK’nın ilk ve son kez muhatap alanların MHP olduğunu savunan Bozdağ, “İktidarda gürlemek lazım. Erciyes ovasında kurt olup Ankara’da kuzu olmamak lazım. Orada uluyorsan Ankara’da da uluyacaksın, Meclis ’in çatısı altında da uluyacaksın. Öyle yağma yok. Milletin yanında erkek ama Meclis ’te ürkek olacak tavrı biz hiç benimsemedik, kabul etmedik” dedi.

‘İt ürür kervan yürür’
Bozdağ’a MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın sözleri de yenilir yutulur gibi değildi: “İt ürür, kervan yürür.”

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da Bozdağ’a ağır bir dille karşılık verdi: “Muhatabımız ihanet çukurunun sahibi Tayyip Erdoğan’dır. İhanetin sahibi hakaret ediyor, kendine yakışık ifadelerle MHP’ye saldırıyor. Sahibinin sesi çıkmış geçmiş defterleri karıştırarak birşeyler söylemeye çalışıyor. Komik oluyorlar, boz bulanık beyanlarla milletin gözünün içine baka baka doğru olmayan şeyler söylüyorlar' (Haber1)
 
 
Editör: HABER MERKEZİ