Vatan Gazetesi yazarı Necati Doğru bugünkü yazısında; Başbakan Erdoğan'ın yolsuzluk iddialarına adı karışan 'Dişli'yi azarladı' haberlerini irdeledi...

 

Ankara’daki haberciler bilgiyi, “Başbakan Şaban Dişli’yi azarladı...” diye almışlar. Demokrasilerde iktidar partisi adına büyük leke sayılabilecek olayı VATAN Gazetesi, belgeleriyle ve detaylarıyla işleyip 8 sütuna manşetle duyurduğunun ertesi günü, “Başbakan azarladı” diye yazdılar.

Sanki 10 yaşında çocuk.

Başbakan da babası!

Çocuğunu azarlıyor!

Haberin içi koftiydi.

Azarlarken ne dedi?

Yazmamışlardı.

Merak ettim, nasıl azarladı acaba diye düşündüm ve “Çorba içerken çok dikkatli ol, dişini kırma Şabanım!” diyerek kusurunu yüzüne vurup paylamıştır diye düşündüm.

Böyle düşünce mi olur?

O, Başbakan’ın çocuğu değil!

Getir götürcüsü değil.

Kölelik kalkalı 200 yıl oldu.

Kölesi değil.

 ***

O milletin vekili. Mebus. Parlamenter. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üyesi. Halk onu seçmiş gücünü, itibarını, milletvekili onurunu seçilmişlikten alıyor. O, Sakarya Milletvekili ve yüzde 47 oy almış iktidar partisi AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı...

O, çorba içerken değil...

Nüfuz ticareti yaparken...

Arsa dişlerken...

İş takipçiliği yaparken...

Köylüleri kandırırken...

Ucuza arsa kapatırken...

3’e aldığı arsayı...

13’e satarken...

Yabancı şirkete yaranırken.

Komisyon alırken...

Ve yalan söylerken...

Suçüstü yakalandı.


***

İyi anlaşalım.

Namuslu davranalım.

Nazlı nazlı kıvırtmayalım.

Yapılanın adını net koyalım.

Yapılan arsa spekülasyonu değil.

Yapılan, arsa dişlemedir.

Köylünün imar görmemiş arazisini ucuza kapatan 4 kişilik bir şebeke kurup, milletvekili nüfuzu ile AKP’li İstanbul Büyükşehir ile AKP’li Silivri Belediyesi’ni etkileyebilme, AKP Genel Başkan Yardımcısı itibarından da yararlanarak iş takipçiliği yapma karşılığı “1 milyon dolar dişleme yapmak” tır.

Bu, demokrasiye sığar mı?

Bu, yüzde 47 oy alarak iktidar olmuş bir partinin genel başkan yardımcısı olma ağırlığına uyar mı? Bu, milletvekili onuruna yakışır mı?

Ne demek azarladı?

Bu leke...

Azarlamayla çıkar mı?


***


Şaban, çorba içiyordu.

Dişini kırdı.

Babası onu azarladı.

AKP’li milletvekili Şaban Dişli, Silivri’deki 30 dönüm arsayı o yabancı süpermarket şirketi TESCO’nun emirleri, direktifleri, istekleri doğrultusunda yüksek oturumlu, yüksek katlı ve geniş otoparklı, problemsiz, pürüzsüz bina yapacak şekilde “1 milyon dolar avanta para” almak karşılığında hazırlama organizasyonunda görev almıştır.

Bu, çeteciliktir.

Şehir rantı çeteciliği.

Bu “Şabanım, dikkatli ol evladım, çorba içerken dişini kırma...” azarlamasıyla geçiştirilecek bir küçük rezalet değildir. Bu rezaletten Başbakan ve AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da sorumludur.

Demokrasi varsa.

Hesap vermelidirler.

Hesap soracak savcılar nerede?

İtalya’dan savcı mı getirelim?

VATAN

Editör: HABER MERKEZİ