Süper ligin bitimine bir hafta kala Trabzonspor ile Fenerbahçe takımları arasındaki şampiyonluk yarışı devam ediyor demek isterdim ama diyemiyorum. Çünkü Trabzonspor ile TFF Fenerbahçe takımları demek daha uygun olur.

  Top yuvarlaktır, maç doksan dakikadır sözlerine katılıyoruz ama düdükler nasıl çalıyor penaltılar veriliyor maç bir takıma nasıl kazandırılır örnekleri artık ekranlarda izleniliyor. Aslında Türkiye’de en büyük etki yapan kuruluş yayıncı kuruluştur. Herkes cebini düşünüyor. Yanlı yorumlar ve yorumculardan bazılarının ki % sekseninin, milletin önünde sırıtmaları artık futbolun çirkinliğini sergiliyorlar.

   Yukardan gelen demeçler yetmezmiş gibi, inanıyorum ki şampiyonluk kupası TFF Fenerbahçe’nin müzesine zaten gönderilmiştir. Bu anlayışla Türk futbolu ne olacak nereye gidecek. Geçmiş bir zamanda, Kulüp yöneticisi bir ağabeyimle sohbetimde sormuştum şampiyon kim olur diye, TFF kimi kararlaştırmışsa o olur demişti ve şaşırmıştım. Şaşırma demişti her şey hazırlanmış, ağzınla kuş yakalarsan onların dediği olur demişti.

  Dün dedim bu günde diyorum: Trabzonspor un en büyük düşmanı, muhalifi Trabzonludur. Sezon başı yazmıştım artık teknik işleri bırakın da TFF kapısında bekleyin, lobi yapın.Yazık günahtır ya, bunca emekler yok olmasın 25 yıldır özlenen şampiyonluk kesilmesin. Otuz yaşında bir Trabzonspor taraftarının şampiyonluk görmesini engellemeyin. O kişilere ihtiyacınız olacaktır. Taraftarın teveccühünü kaybetmeyin. Bırakın da futbol oynansın düdükler kalemlerle etki yapılmasın.

   Eğer Türkiye de futbol zevki azalırsa bunun tek sorumlusu, günümüz futboluna etki yapan taraflı zihniyetlerdir. Ben Sporcunun Zeki Çevik Aynı Zamanda Ahlaklısını Severim.  Bu söz sadece yazılarda kalmış ki hala herkes bildiğini oynuyor. Şunu da yazmak istiyorum ki Türk futbolunu çirkinleştiren yabancı oyunculardır. Hala Lugano bu ülkede top oynuyorsa oynatanlara sorulmalı. SAYGILAR.