ÇAYHABER ÖZEL - Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, Rize’deki vaka sayısının tedirgin edici boyutta olduğunun altını çizdi.
Bilim Kurulu Üyesi Recep Öztürk, Çayeli İstişare Platformu üyelerinin merak ettikleri soruları yanıtladı. Prof. Dr. Öztürk yaptığı açıklamada, ülkece hassas ve önemli bir süreç yaşandığını belirtti ve hastalığın son durumu hakkında bilgiler verdi.
Ülkede vaka sayılarında yeniden yükseliş olduğunu ifade eden Öztürk, Haziran ayında başlayan yeni normalleşme süreci için “Yeni normal dönemi anlasaydık bu yasaklara gerek olmayabilirdi” ifadelerini kullandı.
Yeni tedbirlerin alınmasında mecburiyet olduğunu ifade eden Öztürk yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Haziran ayında yeni normal döneme geçilmişti. Ülkemizde de Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere yeni dönemde kurallara uyulması gerekildiğini, uyulmazsa vakaların artacağını ve kontrol edemeyeceğimiz bir seviyeye yaklaştığında kısıtlamaların gelebileceği söylenmişti. Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de yeniden yükseliş başladı. Yeni normal dönemi anlasaydık bu yasaklara gerek olmayabilirdi. Vakalar tabi ki olurdu ama kontrollü bir şekilde hastanelerimizde hizmeti aksatmayacak ölçüde olacaktı. Rize’de bu kadar vaka olması bile tedirgin edici bir boyuta gidilebileceğini gösteriyor. Ülkemizde de sistemin tıkanmaması için, sağlıklı ve nitelikli bir hizmetin devamı için mecburen belirli yasaklar alınmak zorunda kalındı.”
“Aşıya güvenip rehavete kapılmamamız gerekiyor”
“Aşı çalışmaları ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada devam ediyor. Sağlık Bakanımız, aralık sonunda Almanya veya Çin’den aşılar alacağını basın toplantısında ifade ettiler. Aşıları riskli kişilere ve kronik hastalığı olanlara öncelikle uygulanacaktır. Bu kesimler kontrol altına alındıktan sonra diğer kesime uygulanacaktır. Biz aşıya güvenip rehavete kapılmamamız gerekiyor. Korunma önlemlerine uymak zorundayız. Ülkemizde halen vaka, ölüm ve ağır hasta sayıları artıyor. Bir an önce bu sayıları kontrol etmek adına korunma önlemlerine büyük özen göstermeliyiz. “
“Hastalık sonrasında şikayetler devam edebiliyor”
“Hastalık sonrasında bazı kişilerde öksürük, tat bozukluğu ve halsizlik gibi şikâyetler devam edebiliyor, bazı hastalarda ise belli bir düzelme devresinden sonra nörolojik ve psikolojik bozukluklar olabiliyor. Bu olaya Kovid sonrası dönem diyoruz. Bu dönemde asla telaşa kapılmaya gerek yok. Öksürük, hafif kırgınlık gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Bazı mikrobik hastalıklardan sonra birkaç ay sürebilen bu durumlar olabilir. Hastanede yatmış akciğer, karaciğer ve kalbi etkilenen insanlar doktorlarının takiplerine gitmeliler ve kalıcı bir zararın olmaması için takiplerini sürdürmelidirler. Hastalığı ayakta ve hafif olarak geçiren kişiler 10 gün sonra iyileşiyorlar ve bulaşıları kayboluyor. 10 gün sonrasında ateş, öksürük gibi şikayetleri kalmaz ise PCR testi yaptırmalarına gerek yoktur. Bu kişiler 11. günde korunma önlemlerine dikkat ederek faaliyetlerine başlayabilirler. Hastalığı hastanede yatarak ve biraz ağır geçirenler ise 14 günün ardından şikâyetleri kalmaz ise topluma dönebilirler. Bağışıklığı bozuk olanlar ve yoğun bakımda yatmış olanlar ise 20 günün ardından yine şikâyetleri kalmadığı takdirde topluma dönebilirler.”
“Bağışıklık sistemini doğrudan güçlendiren bir ilaç veya özel yiyecek yoktur”
“Bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin en iyi yönü düzenli ve dengeli beslenmektir. Aşırı zayıflık ve aşırı şişmanlık bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Bağışıklık sistemini doğrudan güçlendiren bir ilaç veya özel yiyecek doğrusu yoktur. Her mevsimin kendine özgü meyve ve sebzesini dengeli yemek bağışıklık sistemini olumlu etkileyecektir. Eksikliği olmayan vitamini ve minerali almaya gerek yoktur. Ülkemizde özellikle D vitamininde genel eksiklik vardır. Hekimlerimizin kontrolüyle uygun dozlarda D vitamini almak, kısmı etki sağlayacaktır. Bunların dışında diğer takviyelerin yararı olduğuna dair hiçbir ilmi değeri olmadığını söyleyebilirim.”
“Çok hassas bir dönem”
“Lütfen kurallara uyalım, bu aralar evimize misafir kabul etmemeye çalışalım, görüntülü bir şekilde görüşmelerimizi sağlayalım. Dönem çok hassas bir dönem. Belli bir dönem daha korunma tedbirlerine uymalıyız.”
