Türk futbolunun efsane Başkanlarından Gençlerbirliği Başkanı rahmetli İlhan Cavcav’ın bir sözü vardır; “ Öpülmenin Yaşı yok arkadaş, insan her yaşta öpülebiliyor” Rahmetli Cavcav Başkan bunu kime dedi? Menajerlere dedi. Hangi Menajere dedi? Menajer Erdem ve tayfası için dedi. Bu menajer Erdem, bu kritik maç öncesi Rizespor’un kampında görüldüğü söyleniyor.. Maç sonu Bülent Uygun’un Başkan Hasan Kartal’ın bu maç için üst düzey prim verdiğini söylemesi ilerleyen günlerde Rizespor’un 2. Akçaabat Sebat maçı için malzeme çıkarttır benden söylemesi.. Ligde rahat bir konumdasın bu üst düzey prim ne iş? Hadi verdin diyelim, bunu hocan neden kamuoyu ile paylaşır.. Bu menajer Erdem Karagöl efendi maç öncesi takımın kampında neden cirit atar, Transferlerde kankası Yılmaz Bal ile neler konuşuldu?. Bunlar derin sorular değil aslında. Tertemiz bir Rizespor için akvaryumun suyuna bir iki musluktan kirli su akarsa o temiz suda kirlenir diyelim ve maça dönelim.. Son iki maçta 8 gol atmışsın 6 puanı cebine koymuşsun. Gençlerbirliği maçı senin elini prizden tamamen çekeceğin maç ama sen maalesef 90 dakika boyunca ortaya koyduğun performans bana göre en önemlisi Bülent Uygun’un bu maçta sahaya sürdüğü kadro ile aldığın sonuç sonrası elini prize takmaya devam ettin. Rizespor’da bazı oyuncular kafalarında futbolu bitirmişler. Özellikle sol bek Melnjak. Aylardır dökülüyor Hırvat oyuncu. Orta sahada forma şansı bulan Yasin’de aynı. Tomas hocanın bonservis bedeli ödeterek alınan stoper Emir Dilavar ‘de “bitse de gitsek” diyenlerden. Porto takımında kiralanan Fernando ise sahada dolaşmaya devam ediyor. Bülent Uygun bu maç öncesi sanırım hafta içi oynayacağı Beşiktaş maçını hedef seçti ki bu kadar arızalı bir 11’isahaya sürdü. Yazık gerçekten yazık. Göztepe maçında da aynısını yapmıştı hatta maç sonu “hata bende” demişti. Bir takımın kazanan 11’iüzerinden bu kadar oynamaz. Oynarsan buna futbol denmez, tiyatro denir ve sana da taraftar inanmaz hocam. Bu takım çok cenderelerden geçerek buraya geldi. Bana ne Gençlerbirliği’nin son durumundan. Bak ben küme düştüğüm sezon Genlerbirliği takımı geldi beni kendi sahamda 3 gol ile bir güzel mağlup etti ve ben o sezon küme düştüm. Ben şimdi bu maçın faturasını yorgancı Yener’e mi keseceğim? Yoksa perdeci Seher’e mi keseceğim? Elbette bu fatura senin Bülent hoca. Nasıl ki galip geldiğin zaman övgüler alıyorsun, bu maç sana yazar hoca, sen Beşiktaş maçını düşündün, Tıpkı Göztepe maçı sonrası Trabzonspor maçını düşündüğün gibi. Ama bu işler öyle olmuyor sevgili hocam. Önemli olan elinde ki kuş, senin dalda ki kuşu almanın garantisi var mı? Yenilen iki gol, tamamen bireysel hatalardan gelen goller. İlk gol tam bir komedi. Maçın bitimine beş saniye kala ikram yapıyorsun, rakibinin sağ beki sol ayağı ile avlıyor bizi. İkinci gol ise komedinin büyüğü. Rakip sahadan tehlikeli bir yerden serbest vuruş kullanıyorsun o topu kısa kullanıp kaptırıyorsun ve uzaktan 2. Kez avlanıyorsun. Süper lig takımı böyle goller yemez. Elinde sağlam Samudıo ve İsmail varsa ilk 11 oynar hocam. Bak Samudıo girdi nasıl canla dişle oynadı, golünü attı. Bana sakattı masalı anlatırsan bu taraftar da inanmaz ben zaten hiç inanmam hocam. İnandığım bu maçla ilgili tek şey bence pasif bir kadro sahaya sürüldü. Futbolcular neredeyse yere yatmadı ve beyaz forma hiç kirlenmedi. O kadar yumuşak bir futbol oynamaya çalıştılar ki maçta tek bir sarı kart gören bile olmadı. Tabi futbolda mazeret bitmez. Maç önü, sonu her türlü mazeret üretirsin, önemli olan vicdan mazereti onu da bu taraftar, bu camia çok iyi bilir ve terazide tartar kararını verir. Rizeli futboldan anlar beyler. Bak 3 yıl önce küme düştüğümüz sezon Kazım Ersun Yanal hoca son hafta Trabzonspor’un başında iken Bursaspor maçında maçın son bölümü içinde sadece tek bir değişiklik yaptı, o maçta Ersun hoca takımını nasıl dizginledi, kısaca her zaman alıştığımız Trabzonspor’un dikene değil de yana yana giderek haftalardır kaybeden Bursa takımına evinde mağlup oldu ve Rizespor küme düştü. İşte Daha kızmayalım Ersun hoca’ya bence. Dün akşamda Başkentte Bülent hoca son iki haftada gol sow yapan takımı frenledi. Bilmiyorum neden böyle bir yol seçildi, neydi amaç onu bilemem ama, şunu net olarak biliyorum. İlhan Cavcav’ın yıllar önce dediği gibi.. “Öpülmenin Yaşı Yok” Rizeli taraftar unutmaz. İki yanaktan 1 dudaktan anlamaz. Rizeli öptü mü tam öper, sağlam öper, bilesiniz..