<p style="text-align: justify;">Çaykur Rizespor takımı bunu ilk defa yapmıyor, son defa da yapmayacak.</p> <p style="text-align: justify;">Her sezon başı aynı. Bir türlü zamanında yapılmayan transferler, transferin son gününde alınan oyuncular, sezon öncesi yapılan kamplarda yetişmeyen isimler, sezona bir hayli eksik başlangıç, sakatlık sorunları ve o geliyor, bu gidiyor derken süper ligin 4. Haftası geride kaldı elde var 1</p> <p style="text-align: justify;">Dolayısıyla Rizespor kulübü geçmiş yıllardan buyana bildiği en iyi iş “kervan yolda düzülür” atasözünün karşılığı olan; lig boyunca eksikler yavaş yavaş düzülür cümlesiyle eş değer…</p> <p style="text-align: justify;">Bu film bu sezonda sahnede. Başrol oyuncuları değişti elbette.</p> <p style="text-align: justify;">Başkan Tahir Kıran, teknik direktör Bülent Uygun ve yardımcı rolünde bu kez sportif direktör Fahri Tatan oynuyor.</p> <p style="text-align: justify;">Başkan Kıran’ın iyi niyeti ve memleketi Rize sevgisi altında ne kadar uğraş verdiğini biliyoruz, görüyoruz ve şahitlik ediyoruz ama kendisine sunulan ve özellikle Bülent hocanın kanalı ile imza atılan oyuncuların bu filmde anca “ figüran” rolünde oynayacak kapasite de olduklarını görmemek için akıl sağlımızdan ve özellikle futbol aklımızdan birkaç tahtanın eksik olması gerekiyor..</p> <p style="text-align: justify;">Dün akşamdan bir oyuncu yazayım. Fransa liginden gelen ve uzun bir süre sakatlık sorunu yaşayan Piri. Oysa ki Bülent hocanın yere göğe sığdırmadığı ve dün akşam canlı olarak izlediğimiz Piri’nin ne kesiciliği var ne de hücuma katkısı var. Eee.. Ben yapayım böyle kibrit kutusu kadar boyu olan ve son derece sert bir ligde boy gösterecek bir oyuncuyu. Bildiğimiz Azubike bu oyuncuya 10 basar. Hem bu ligi biliyor hem de oyunu çift yönde oynayabilen Azubike bizim takımın orta sahasında ilaç değil, antikor olurdu ama olmadı ve bu oyuncu Sivas’a gitti. Hadi Azuike ye sıcak bakmadın alsa na İstanbulspor’un kaptanı Onur Ergün’ü .. Dün bir kez daha bu kez Hatayspor forması ile canlı izledik. Tek kelime ile nerdeyse tek başına hem hücumda hem de savunmanın önünde kusursuz oynadı. Hatayspor forması altında Rize alt yapısından yetişen 53 numara Burak Öksüz’e dikkat ettiniz mi ? Nerden geldi ? Sakaryaspor’dan .. Rizeli oyuncu da dün memleketinde kusursuza yakın oynadı, görmeyenler utansın. Özellikle Bülent hocanın memleketi Sakarya’da top oynamış ve süper lig yapmış bu oyuncu nasıl takip edilmez, anlamamak elde değil.. İşte transferde futbol aklı böyle bir şey ve biz her sezon bu kulvarda çok ama çok hata yapıyoruz ve en başta dediğim gibi kervan yol alınca işleri düzeltmeye çalışıyoruz.</p> <p style="text-align: justify;">Süper ligde 2. Sezonunu yaşayan Hatayspor hem transfer de hem de saha içi oyun anlayışında bize fark attı. Bakmayın goller maçın son 10 dakika içinde geldi. Bizde eksik olan en önemli faktör saha içinde bir 10 numaran yoktu. Aslında vardı ama o da maçın başından beri kenarda ısınan 10 numaran Boldirn’di. Bu adam sağlamsa, kadroya girmişse oynar. Sakatsa zaten kadroda işi yok. Aynı şekilde Amınu Umar. Kiralık gelen Boyd’a Umar fark yaratır diye düşünüyorum. Büyük umutlarla gelen bir başka kiralık oyuncu sol bek Cemali de düşüş devam ediyor. Yerli oyuncumuz EMİRHAN Topçu o bölgeyi çok daha iyi kapatır, hiç değilse yüreği ile oynar. Finli santrafor Pohja için konuşmak erken, tipik 9 numara. Havalar sertleştiğinde bence çok daha fazla katkı verecektir. Öyle kolay değil 7 sezon Bundesliga takımlarında forma giymek, ülkesi Fin milli takım formasını giymek kolay değil. Bekleyelim, biz ne Sekoviçleri , Gladkleri bekledik, sabır gösterdik. Oyuna sonradan giren gurbetçi oyuncu Deniz’de aldığı süre zarfında bence “kumaş” var cümlesini kullanabiliriz. Rizespor’un Halil Dervişoğlu su olabilir. Gurbetçi oyuncu Deniz bir iki pozisyonda bunu gösterdi, dalıyor, çıkıyor, dikine gidiyor. Tabi kısa bir süre oyunda kaldı bu oyuncuya da zaman lazım, lig uzun bir maraton. Bolasiye ise beklediğim gibi. Üst düzey kalite ama kaptırdığı toplar rakip için velinimet olur, yanı kontratak yeriz. Bülent hoca yaşı ilerlemiş Gökhan Gönül’ü belli ki az yaksın diye tandeme çekmiş. Türkiye’nin açık ara en iyi sağ beki Gökhan Gönül sende ve sen onu tandem de oynatıyorsun. Valla bu işte bir yanlış var. Sağ bek te Gökhan Gönül varsa o oynar. Saha içi sakatlık veya elde stoperin yoksa çekersin tandeme ama son 3 maçta Gökhan Gönül’ü stoper oynatmak bence rakip takımın özellikle yan toplarda bizim kaleyi pozisyon bataklığına çevirmesi ile eş değer bir durum ve biz bunu yaşadık. Antalya maçında 2 gol atan Dokovic bence o gollerin kaymağını yedi. Dün Hırvat oyuncu hiç risk almadı ve kötü bir günündeydi. Bir diğer unsur ise duran toplar. Hatayspor maçında kazanılan duran topların hepsini Boyd kullandı. Zaten sahada başka da bir şey yapmadı bu oyuncu. Dokovic gibi ayağı düzgün ve sert ortalar yapan bir isim dururken son derece naif bir ayağa sahip Boyd’un bu topları kullanması akla ziyan!..</p> <p style="text-align: justify;">Dün akşamın özeti; Lige hazır olan, transferlerini zamanında yapan, hocası Ömer Erdoğan’ın 90 dakika saha kenarında maçın orta hakemi ve yardımcılarına eliyle, koluyla, ağzıyla ayar çeken , golcüsü Diouf A kalite kokan, maç boyunca kalecisi sadece ısınma ile karşılaşmayı tamamlayan, Onur gibi, Burak gibi alt liglerden oyuncuları bulup forma veren, geçen sezon 22 gol atan bizim maçta da bir gol bir asist yapan El Kaabi^yi bedavaya yakın bulup transfer eden , yine geçen sezon devre arası bir alt ligden Kamara gibi yetenekli genç oyuncuyu transfer eden Hatayspor takımı maalesef bizden haklı olarak 3 puanı söktü aldı ve evine gitti.</p> <p style="text-align: justify;">Bizim adımıza ise futbol adına fazla söze gerek yok. Bülent hocanın kredisi elbette var. Geçen sezon düştü denilen bu takımı haftalar önce ligde bıraktı. Tahir Başkan ile çok yakın bir dost. Bülent hoca bırakması gerektiği saatte zaten bir dakika durmaz kendi bırakır. Ama…</p> <p style="text-align: justify;">Bülent hocanın mazeretleri bence artık yemiyor. Özellikle saha zemini konusunda. Rakip te aynı zemin üzerinde oynadı. Türkiye’nin en çok yağmur alan memleketinde yaşıyoruz. Ne yapalım şimdi ? Her yağmurlu havada kaybedilen maç sonu yağmur a mı faturayı keseceğiz? Tam tersi biz yağmurlu ve karlı havalarda çok maç kazandık. Son örnek geçen sezon Ersin Aka ile çıktığımız Gaziantep maçı. 14 eksikle oynadık maçı sulu kar yağışı altında 3 – 0 gibi net bir skor ile aldık. Mazeretler bitmez. Burada önemli olan transferde futbol aklın sağlam olması, saha içinde dersine iyi çalışmak ve takım olmak. Dün Hatay takımı iyi çalışmış. Seni uzun toplara zorladı, attığın her uzun topu yere indirdi, özellikle kanatlardan işi bitirdi. Sen sadece Bolasiye nin ayağına baktın bu oyuncuya top geldiğinde Hatay takım 3 kişi ile kapattı ve fazla etkili olamadın. Aynı şekilde Alper’de üst düzey form düşüklüğü var, kaleci Gökhan neredeyse maçın en iyi olacak tı ama o da klasik Hatayspor maçı hatasını son dakika da yaptı. Geçen sezonda Hatay deplasman maçında tam 3 puanı aldık derken uzatma da kafası ile ıska geçmiş ve maç berabere bitmişti. Zaten o hata sonrası takım olarak bir daha toparlanamamıştık. Şimdi yine Hatay maçı ve kaleci Gökhan’ın son dakika bireysel hatası ile baş başayız. Haftaya A.Demirspor maçı var. İki takımdan biri erken kırılma maçı oynayacak. Bu takım savaşması lazım. Bu takımın birlik olması lazım. Bu takımın biran önce ideal 11’ne kavuşması lazım. Şimdi mazeret zamanı değil, milli aradan sonra Bülent hoca Milli arayı iyi değerlendireceğiz, transferler de gelecek demişti ama maalesef bize hiç iyi gelmedi. Mazeret değil, icraat zamanı geldi de geçiyor, şimdi ayağa kalkma zamanı beyler!..</p>