Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, 2018 yılında İstanbul'daki başkonsoloslukta öldürülmesinin ardından devam eden davada olayın perde arkası araştırılıyor. "TANDIRI YAKTIM YALLAH DEDİLER" Davada konsolosluk çalışanı Zeki Demir'in, dün verdiği ifade ortaya çıktı. Konsolosluk çalışanının ifadesinde, "Tandırı yakmamı istediler. Bir panik havası vardı. Bir an önce gitmemi istiyor gibiydiler. Tandırı yaktım. ‘Tandıra düşerseniz, kebap olursunuz’ şeklinde espri yaptım. 'Yallah' dediler bana, çıktım.” dedi. "MERMER PARÇALARI RENK DEĞİŞTİRDİ" İfadesinin devamında tandır kapağının altındaki mermerin kırıldığını belirten Demir’in, “Etraftaki mermer parçalarının renginin değiştiğini gördüm. Kimyasal maddeyle yıkanmış olabileceğini düşündüm.” dedi. EMNİYET'İN ALMANAĞINDA YER ALMIŞTI Cemal Kaşıkçı’nın cesedinin yakıldığı iddiası ilk kez, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Almanak 2019'unda yer almıştı. Kaşıkçı cinayetiyle ilgili "Tandırı yaktılar.” ifadelerinin yer aldığı almanakta, DNA kalıntılarının bulunmamasının aslında bir delil olduğu ima edilmişti. Geçen yıl mart ayında Al Jazeera Arabic tarafından yayınlanan belgeselde, Cemal Kaşıkçı’nın yakıldığı belirtilen fırının görüntülerine yer verilmişti. "DNA'DA TEK BİR ZERRE BIRAKMAYACAK KADAR GÜÇLÜ" Tandırın çok yüksek ısıda yakıldığı için tüm DNA delilerinin yok edilmiş olabileceği ifade edilmişti. Almanakta, "Konutta üç kuyu bulunuyor, ikisi su kuyusu, diğeri ise doğalgaz ve odunla ateşlenen bir tandır. Çifte ateşle ısı değerini bine yükselten bir tandır. Çifte ateşle ısı değerini bine yükselten bir tandır. O ısıda DNA'dan tek bir zerre bırakmayacak bir tandır." ifadeleri yer almıştı. 32 PORSİYON PİŞMEMİŞ ET SİPARİŞİ Yine bölgede yapılan araştırmalar, infaz timinin Cemal Kaşıkçı’yı öldürdükten sonra konuta ünlü bir restorandan 32 porsiyon pişmemiş et sipariş ettiğini gösteriyor. İster istemez akıllara birçok soru daha takılıyor. Tandırda et pişirmek önceden yapılan planların bir parçası mıydı?