Genel

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Gümüşhane'de hutbe irat etti:

- "Berat Gecesi, tövbe ve istiğfar gecesidir. Tövbe, günahta ısrar etmemektir. Hata ve kusurlarımıza nedamet duyup, tevvab olan Rabb'imizin sonsuz mağfiretine sığınmaktır" - "Beratımızı alanlardan olabilmek için Kur'an ve sünnetin tarif ettiği bir mümin olmaya gayret edelim. Rabb'imizin emirlerine hakkıyla tabi olalım, yasaklarından var gücümüzle sakınalım"

Abone Ol

GÜMÜŞHANE (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Gümüşhane'de Kemaliye Camisi'nde cuma namazını kıldırdı.

Erbaş, cuma namazından önce irat ettiği hutbeye, "Benden bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. Belaya düçar olan yok mu, ona afiyet vereyim." ayetini okuyarak başladı.

Yarın gece şaban ayının 15'i olduğunu, ramazanın habercisi mübarek Berat Gecesi'nin idrak edileceğini anımsatan Erbaş, "Bizleri bu mübarek geceye ulaştıran yüce Rabb'imize sonsuz hamdüsenalar olsun. 'Recep ve şaban ayını ya Rabb'i bize mübarek kıl ve bizi ramazan ayına ulaştır' diye dua eden Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa'ya sonsuz salat ve selam olsun." dedi.

Erbaş, Berat Gecesi'nin, akıp giden ömrün muhasebesini yapmayı, yaratılış gayesine uygun olmayan her türlü söz ve davranıştan uzak kalmayı insanlara hatırlatan önemli bir gece olduğunu ifade ederek, "Kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize zarar veren her türlü öfke, kin, haset ve nefretten uzak durmamız gerektiğini bize öğreten mübarek bir gecedir Berat Gecesi. Berat Gecesi, insanların hata ve kusurlarını örtenlerin Rabb'imizin sonsuz ikramlarına nail olacaklarını bildirir." diye konuştu.

"Kim affeder ve insanlarla arayı düzeltirse, onun mükafatı Allah'a aittir." ayetinin de aralarında bulunduğu bazı ayetleri okuyan Erbaş, şöyle devam etti:

"Peygamber efendimiz, daha çok Kadir Gecesi'nde, 'Allah'ım sen şüphesiz affedicisin, affedersin, affetmeyi seversin, bizleri de affeyle ya Rabb'i' diye dua ederdi ve Hazreti Ayşe validemize böyle dua etmesini tavsiye etmişti, ondan öğreniyoruz biz affetmenin ne kadar önemli olduğunu, Rabb'imizin affedici olduğunu. İşte bu mübarek günlerde müminler olarak küçücük şeylere kızıp, öfkelenip birbirimize zarar vermeyelim, birbirimizin kalplerini kırmayalım, gücendirmeyelim, mümin affedici olur. Berat Gecesi, tövbe ve istiğfar gecesidir. Tövbe, günahta ısrar etmemektir. Hata ve kusurlarımıza nedamet duyup, tevvab olan Rabb'imizin sonsuz mağfiretine sığınmaktır. Yüce Rabb'imiz, 'Ey iman edenler. İçtenlikle ve kararlılık içinde Allah'a tövbe edin. Umulur ki Rabb'iniz kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlerine koyar.' buyurmaktadır. Öyleyse bu mübarek geceyi hayatımızda tertemiz sayfalar açmak için fırsat bilelim. Rabb'imizle aramızdaki en büyük engel olan haramlardan, kul ve kamu hakkından uzak duralım. Günahımızın ölçüsü ne olursa olsun, Allah'ın rahmetinden asla umudumuzu kesmeyelim. Peygamber efendimizin, 'Rabb'imiz, kulunun tövbe etmesine, önemli bir eşyasını kaybedip sonradan o eşyayı bulan birisinin sevindiğinden daha fazla sevinir.' hadisi şerifi aklımızdan hiçbir zaman çıkarmayalım."

Erbaş, Berat Gecesi'nin aynı zamanda dua gecesi olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Dua, kulluğun ve ibadetin özüdür. Dua, hayatın zorlukları karşısında bizlere direnme gücü veren eşsiz bir nimettir. Dua, kulun halini rabbine arz etmesi, acziyetini kabul ederek onun lütuf ve inayetine sığınmasıdır. Kur'an-ı Kerim'de Rabb'imiz, 'Bana dua edin, ben de duanızı kabul edeyim.' diye bütün kullarını uyarmaktadır. Peygamber efendimiz ise Berat Gecesi'nde Cenabıhakk'ın kullarına şöyle nida ettiğini haber vermektedir, 'Benden bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. Belaya düçar olan yok mu, ona afiyet vereyim.' Öyleyse bu kutlu gecede karşılığını yalnızca Allah'tan bekleyerek, rabbimize içtenlikle dua edelim aziz kardeşlerim. Anne ve babamızın, eş ve çocuklarımızın, akraba, komşu ve dostlarımızın sıhhat ve selameti için Rabb'imize niyazda bulunalım. Devletimizin bekası, milletimizin huzuru, ümmet-i Muhammed'in birlik ve beraberliği için Allah'a yalvaralım. Başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere, dünya üzerinde zalimlerin, işgalcilerin, işgalci İsrail'in zulmü altında inleyen Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere nerede bir mazlum varsa, o mazlumların zalimlerin zulmünden kurtulabilmeleri için özellikle berat gecesinde, şu mübarek cuma gününde dua edelim. 'Ya Rabb'i zalimleri zalimlere musallat eyle, onları birbirine düşür ve müminleri onların zulmünden kurtar.' diye dua edelim."

Ali Erbaş, hutbeyi, şu sözlerle tamamladı:

"Beratımızı alanlardan olabilmek için Kur'an ve sünnetin tarif ettiği bir mümin olmaya gayret edelim. Rabb'imizin emirlerine hakkıyla tabi olalım, yasaklarından var gücümüzle sakınalım. Her türlü kötülükten, haksızlıktan ve adaletsizlikten uzak duralım. Kırılan kalpleri onaralım, küskünlük ve dargınlıkları sonlandıralım. Üzerimizde hakkı bulunanlarla helalleşelim. Mazlum ve kimsesizlere el uzatmaya, haklı davalarında onların yanlarında olmaya, zalimlere ve bu zalimleri destekleyenlere karşı boykot vazifemizi hakkıyla yerine getirelim. Zalimlere, işgalcilere, mallarıyla, alışverişleriyle destek olanların mutlaka destekten vazgeçmeleri için gereken boykotu yapalım, yapmaya devam edelim. Bu vesileyle, Cenabıhakk'tan Berat Gecemizin aziz milletimiz, ümmet-i Muhammed ve tüm insanlık için hayırlı olmasını diliyorum. Başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere bütün mazlumların felaha ulaşmasını yüce rabbimden niyaz ediyorum."

Erbaş, daha sonra İstanbul'da elektrik akımına kapılarak vefat eden 42 yaşındaki Murat Koç'un cenaze namazını kıldırdı, ailesine başsağlığı diledi.