<p align='justify'><font size='2'>Eski merkez sağda yine birleşme mevsimi açıldı. Bu kez işin öncüleri bizzat merkez sağı bu hale getiren eski siyasi aktörler. Kongre sürecinde kulis yapan 9. Cumhurbaşkanı <strong>Süleyman Demirel</strong>, <strong>Hüsamettin Cindoruk </strong>ve Rize Bağımsız Milletvekili <strong>Mesut Yılmaz</strong>...</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Aralarına yeni neslin iddiasız ismi <strong>Salih Uzun</strong>'u da alarak yoğun bir çalışma yürütüyorlar. Büyük olasılıkla da bu yılın sonuna varmadan <strong>'birleşme' </strong>gerçekleşecek.</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Ama ilginçtir, bu girişim ne toplumda bir heyecan yaratıyor, ne de 22 Temmuz öncesi gibi siyasi kadrolarda bir sinerji söz konusu.</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Sadece <strong>'Ah o eski günler' </strong>diyen bir avuç yaşlı kuşak siyasetçi, bu girişime umutla bakıyor.</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>DP ve Anavatan Partisi'nin mevcut kadrolarının durumu da pek farklı değil. </font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>DP'de istifalar ve kargaşa sürüyor. Anavatan'da ise kimi <strong>'ya tutarsa' </strong>diye bekliyor, kimi <strong>'zaten gidecek yerim yok' </strong>diyor, kimi de <strong>'Bu işte bir bit yeniği var' </strong>diye sesini duyurmaya çalışıyor.</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Onlardan biri de Anavatan Partili <strong>Mahmut Koçak. </strong>Koçak birleşme girişimi karşısında şaşırmış ki şöyle diyor: <br />'Birleştiren aktörler, daha önce <strong>Türk siyasetinin tanıdığı isimlerdir </strong>ve Türk siyaseti bu isimleri <strong>demokratik yollardan siyaset dışına itmiş </strong>değil midir? Eski tas eski hamam, hatta tellaklar da eski! Bunu yeni bir hareket, <strong>yeni bir umut olarak halka sunabilir miyiz?'</strong></font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'><strong>Bir başka deneyimli siyasetçi ise bu girişimi 28 Şubatçılarla 27 Nisan emuhtıracıların el ele vermesi olarak niteliyor.</strong></font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Peki, tüm bu negatif siyasi zemine rağmen <strong>Demirel </strong>gibi, <strong>Yılmaz </strong>gibi eski siyasi aktörler neden bu işe böylesine asılıyor?</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Sorunun cevabı önümüzdeki sürecin siyasi gelişmelerinde saklı... Önümüzde sürpriz erken seçim olmazsa 2011'de genel seçim, 2012'de Cumhurbaşkanlığı seçimi var.</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Eski merkez sağın siyasi aktörleri bu iki gelişmede etkili olmanın ince hesapları peşinde.</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Denilen şu: <strong>Demirel </strong>de <strong>Yılmaz </strong>da Cumhurbaşkanı olmak istiyor. Daha açıkçası AK Parti karşısındaki alanı dolduracak tek isim olmak.</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>Tabii bu noktada <strong>Deniz Baykal </strong>gerçeğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı savaşları başlıyor.</font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font face='Arial' size='2'><a href='mailto:mahmut.ovur@sabah.com.tr'>mahmut.ovur@sabah.com.tr</a> </font></p><div align='justify'> </div><p align='justify'><font size='2'>(Sabah)</font></p>