<p align='justify'><font face='verdana,geneva' size='2'>Bazı filmler, çok iyi oyuncu kadrolarına rağmen iyi film olamazlar. <br />Çünkrü iyi oyuncular da komplekslerine kurban olabilirler. <br />Filmin önemli sahnelerinde görünmek onlara yetmeyebilir. <br />Her sahnede yer almak, diğerlerinden daha iyi oyuncu olduğunu göstermek. Ben bana verilen rolden fazlasını da yapabilirim demek isterler. Afişin en tepesinde isimlerinin olması onlara yetmez. <br />Rol çalarak büyüklüklerini kanıtlamak isterler. <br />Onun için de isimleri büyük olsa da hiç bir zaman gerçekten büyük oyuncu olamazlar. <br />Egoları, üstlendikleri rolden daha büyüktür. <br />Bu basit sinema eleştirisinin, aşağıda yazacaklarımla hiç ilgisi olmayabilir. <br />Ama olabilir de!<br />Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD Başkanı George Bush’la görüşmeye gitti. <br />Yanında bir grup gazeteciyle. <br />Çok değil, daha iki ay önce Başbakan Erdoğan da aynı sefere çıkmıştı. <br />Erdoğan’ın Bush’la görüşmesinde başta PKK olmak üzere iki ülke arasındaki sıkıntılı konular ele alınmış ve sonuçlarından anladığımız kadarıyla bayağı bir mesafe katedilmişti. <br />Bu ziyaretin üzerinden iki ay geçmeden şimdi de Cumhurbaşkanı Gül Washington’da. <br />Doğrusu ne konuşacaklarını çok merak ediyorum. <br />Çünkü ortada konuşulması gerekip de konuşulmamış bir mesele yok. <br />En azından Gül’ün programına ve Bush’la ele alacakları konuların başlıklarına bakınca yeni bir şey görünmüyor. <br />Yine PKK meselesi ele alınacak. <br />Konunun yeni bir boyutu olmadığına göre, aynı şeyleri bir kez daha konuşacaklar. <br />Ortadoğu konusu konuşulacak. Son iki ayda Ortadoğu’da yeni bir gelişme yok. Hatta Ortadoğu en dingin günlerini yaşıyor. <br />Irak’ta gündemde olacak. <br />Son 2 ayda ne Irak’ın durumunda bir değişiklik var, ne de bizim Irak’la ilişkilerimizde. <br />Bir de Pakistan’daki durum masaya yatırılacakmış. <br />Bu durum biraz yeni ama Gül’ün bu konuyla ilgili nasıl bir hazırlığı olduğunu kimse bilmiyor. <br />Gül’ün gezisinin New York ayağı da Başbakan Erdoğan’ınki ile neredeyse aynı. <br />Musevi kuruluşlarıyla görüşme, Washinton Post’un editoryal toplantısına katılma (Erdoğan, New York Times’ınkine katılmıştı) ve BM Genel Sekreteri ile buluşma. <br />Gereksiz, zamansız bir gezi. <br />Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Bak Bush beni de en üst seviyede kabul ediyor” dışında hiç bir görünür maksadı olmayan bir gezi. <br />Üstelik ABD’ye, bir zaaf olarak algılanabilecek, “Türkiye’de artık yönetim iki başlı” mesajı vermesi muhtemel bir yaklaşım. <br />Bu gezinin ortaya koyduğu kesin bir şey var. <br />Gül, Cumhurbaşkanlığı'nın yetki sınırlarını zorlayacak ve prokoldeki birinci adamlığı kabullenmeyecek. <br />Yürütmenin de birinci adamlığını üstlenmeye çalışacak. <br />Başbakan Erdoğan “Kolun yen içinde kırılması” ve partinin zaafiyete uğramaması uğruna böyle bir tabloyu sineye çekebilir.<br />Ancak Gül’ün rol çalma hevesi ülkeyi zaafa uğratacak gibi görünüyor.</font></p>