Danıştay’ın  su kullanım anlaşmasını iptal etmesine rağmen  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yeniden ÇED olumlu kararı verdiği Kayalar HES Projesine Rize İdare Mahkemesi bir kez daha hayır dedi.

Rize ili Çayeli ilçesi Senoz Vadisinde İYON Enerji Üretimi Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılmak istenen  Kayalar  HES Projesi’nde  Rize İdare Mahkemesi  bir kez daha yürütmeyi durdurma kararı verdi.  Yaklaşık 7 yıldır  taş ocakları ve sayısı 12’yi bulan HES Projelerine karşı verdikleri  mücadele ile tanınan Senoz halkı hukuk arayışında  13.kez  haklı bulundu.

Rize Adliyesi’nde yapılan duruşmaya  dava sahibi TEMA Vakfı Çayeli Temsilcisi Ahmet Ali Kork ve İl Temsilcisi Nevzat Özer yanında, aralarında Kaptanpaşa Köyü Muhtarı Adnan Karal, Çukurlu Hoca Gürpınar ve Civar Köyleri Dayanışma Derneği  Başkanı Hakkı Başkapan’ın bulunduğu çok sayıda Senozlu katıldı.  Davanın savunuculuğunu  Av. Ali Fuat Yazıcı’nın yetkili kıldığı    Rize Barosu avukatlarından Av. Elif Karaloğlu üstlendi.

Mahkemeler hayır demekten yoruldu !

ÇED  izinleri, yargı kararları, bunlar uyulup uyulmadığı tartışmaları ile vadilerini korumak için direnen halkın  kıyasıya mücadelesinde her bir projede  uzun ve farklı bir  süreç yaşanıyor.  Söz konusu Kayalar HES Projesi de bunlardan biri.

 SANKO Holding’e bağlı İyon Enerji AŞ  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan aldığı  'ÇED Gerekli Değildir'  izni ile 2007 yılında  inşaat çalışmalarını başlatıyor,  bu durum Senoz’lu köylülerin  müdahalesi ile engelleniyor, köylüler aynı zamanda  bu  izine karşı  Rize İdare Mahkemesinde dava açıyor.  Mahkeme, çevresel etkilerin göz ardı edildiği, vadi de havza planlaması gerektiğini belirterek 11.12.2009 tarihinde oy birliği ile yürütmeyi durdurma ardından iptal kararı veriyor.

Bakanlığın  temyiz isteği  Danıştay 14. Dairesi’nce   28.12.2011 tarihinde reddedilerek  iptal kararı kesinleşiyor. Danıştay’da yerel mahkeme gibi  “uyuşmazlığa konu proje ile aynı vadide planlanan diğer projeler birlikte değerlendirilmelidir”  gerekçesine vurgu yapıyor.

Yerel mahkemenin vermiş olduğu iptal kararı ve Danıştay 14. Dairesinin verdiği onama kararına rağmen ilgili şirket  bakanlık izniyle yeni bir ÇED süreci başlatıyor.  19.07.2010 tarihinde yoğun tartışmalar altında yapılan halkı bilgilendirme toplantısı köylülerin protestosuna dönüşüyor. 02.08.2013 tarihinde ilân edilen  Nihai ÇED Raporu’na   Buzlupınar köylüsü 159 kişi yazılı olarak itiraz etmesine rağmen süreç devam ettiriliyor.

Bu arada ilginç bir gelişme daha yaşanıyor.  Danıştay   Senoz  Derneği’nce   açılan ve ilgili firmanın  üretim lisansı ve su kullanım anlaşmasının iptali talepli bir başka davayı  28.10 2013 tarihli oturumunda karara bağlıyor. Oybirliği ile verilen  kararda “ Kayalar HES Enerji Üretim tesisinin Enerji Lisansı  ve Su Kullanım Hakkı  işletme esaslarına ilişkin anlaşmada hukuka uygunluk bulunmamaktadır tespitiyle”   üretim lisansı ve su kullanım anlaşmasını iptal ediyor.

Danıştay’ın kesinleşmiş  bu iki kararına rağmen,   Çevre ve Şehircilik Bakanlığı  04.03.2014 tarihli ilanla  Kayalar HES Projesi için “ÇED Olumlu” kararı verdiğini bildiriyor.

Bu  hukuk dışı girişim  Senoz halkı tarafından bir kez daha yargıya taşınıyor. Davaya bakan Rize İdare Mahkemesi  Dava konusu proje kapsamında bütüncül havza planlaması yapılması gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu 19.02.2014 tarihli ÇED Olumlu Kararı’nın   bu yönüyle de hukuka aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır” değerlendirmesi ile;   “hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden  yürütülmesinin durdurulmasına, Trabzon Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu kapalı olmak üzere  oybirliği ile karar” veriyor. 

Aynı mahkeme 9 Ekim 2014 tarihinde yapılan son duruşma ile iznin iptalini görüşüyor.  Senoz halkı yürütmenin durdurulması kararındaki gerekçeler doğrultusunda iptal kararının çıkmasını bekliyor.

8.yılına giren bu amansız takibin daha ne kadar süreceği ise meçhul görünüyor.

“Senoz’un geleceğinde kurutulmuş dereler, taş ocakları olamaz”

Projeye karşı yıllardır hukuk mücadelesi yürüten ve davacılar içerisinde yer alan TEMA Vakfı Çayeli Temsilcisi Ahmet Ali Kork;  “Senoz halkı , yaşam kaynağı suyunu, yeşilini koruyarak, topraklarını kimyasal  gübre ve ilaçlardan  arındırdığını, tamamen kendi  çabalarıyla vadilerini organikleştirerek kendi geleceklerini kurmaya çalıştığını” belirterek “Senoz’un geleceğinde kurutulmuş dereler, taş ocakları olamaz” dedi.

Bir tek proje için defalarca yargı karşısına çıktıklarını, ÇED belgesi, su kullanım anlaşması Danıştay’ca  iptal edilmiş bir projeye hiçbir şey yokmuş gibi Bakanlığın  yeniden izin vermesini anlayamadıklarını ifade eden KORK;  “biz dava açmaktan, mahkemeler dur demekten, bakanlık hukuka karşı bir yolunu bulmaktan yoruldu” dedi.   

“ Senoz doğası ve onunla bütünleşmiş halkı bir kez daha iptal kararı bekliyor “

TEMA Vakfı Rize İl Temsilcisi  Nevzat Özer duruşma sonrası yaptığı değerlendirmede “ Mahkeme Heyeti oy birliği ile vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararında kapsamlı değerlendirmeler yapmıştır. Çevre bilimi dersi verircesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığına görevini hatırlatmaktadır. Yürütmenin durdurulması kararındaki gerekçeler doğrultusunda Senoz doğası ve onunla bütünleşmiş halkı gibi bizler de  iptal kararının çıkmasını bekliyoruz.  

Bizi üzen sayısız yargı kararına rağmen  Bakanlığın aynı yanlışta ısrar etmesidir.  Bakanlık;  mahkeme kararlarındaki gerekçeler doğrultusunda görevini yapmak yerine  aynı konuya ilişkin birden fazla işlem tesis ederek   vatandaşın  hak arama hakkını da zorlaştırmaktadır.    Bu anlayış hukuka bağlı idare ilkesi ile bağdaşmadığı gibi yargı kararlarını etkisiz kılmaya dönük bir girişimdir.  Umuyoruz ki  bu davadan sonra benzer hatalara imza atılmazdedi.

Editör: HABER MERKEZİ